Take it and go traduction Turc
1,093 traduction parallèle
Take it and go.
Alın ve burdan gidin.
Why don't you just take it and go away?
Çekip gitsene artık.
Take it and go.
Al ve git.
Take it and go up there and do your stuff.
Al, oraya çık ve çal.
Take it and go to see the doctor
Şunu al da, gidip doktoru gör.
Now take it and go live in the lap of luxury somewhere.
Şimdi buralardan git ve bir yerlerde lüx içinde yaşa
Why don't we just go ahead and take it?
Niye hemen evi tutmuyoruz?
I'll take this thing and put it through the window, and me and Cheswick will go out through the hall, downtown, sit down in a bar, wet our whistles... and watch the ball game.
Bu lanet olasıca şeyi alıp pencereden atacağım. Sonra ben ve Cheswick bahçeden dışarı çıkıp kente gideceğiz, bir barda oturup kafaları çekip maçı seyredeceğiz.
Hell, yeah, go ahead and take it,
Tamam, al hadi.
Wouldn't it be nice to take one of these boats and just go sailing somewhere?
Şu teknelerden birini alıp, bir yerlere gezmeğe gitmek güzel olmaz mıydı?
You see, it'll take me a while to go there and then back with the animal...
Gördüğünüz gibi oraya gidip hayvanı getirmek çok zamanımı alacak...
Maybe you and I can go out and Take target practice with it,
Neler yapabiliriz, birgün onunla çıkıp pratik yapılabiliriz.
So anyway we thought we'd take a little detour and go see it.
Zaten yoldan sapıp onu görmeye gideceğiz.
It'll take me all night. I don't give a damn if it takes 20 years. Go ahead and clean up like I told you.
20 yılda sürse s * kimde bile değil.
If you don't like it, take it off, go back where you came from and lodge your complaint there.
Eğer hoşuna gitmediyse çekil git. Nereden geldiysen oraya dön. Şikâyetini de oraya yap.
I really can't take it. I'll decide when I come, when I eat and when I go.
Kendim karar vermek istiyorum, istediğim zaman yemek yiyeceğim, istediğim zaman eve geleceğim ve çıkacağım.
Please take it and I'll go.
Lütfen bunu al da gideyim.
Go and take it. We'll pay for it!
- Parasını veririz.
Remember, at 12 o'clock the noonday gun is due to go off. And she can take no chance of Linda hearing and noting it.
Unutmayın saat 12'de öğle topu patlayacaktı... ve Linda'nın duyup şüphelenmesi riskine girmek istemiyordu...
If you'll take this and apply it three times a day... those little things'll go away in no time.
Bunu günde üç defa uygularsan o küçük şeyler anında yok olacaktır.
And if you take the kid, then it's to see football, you have a good time, him too, you take him for a walk you go to the cakeshop, I have to do the hard stuff,
Eğer çocuğu sen götürürsen de maç izlemeye götürüyorsun o da sen de iyi vakit geçiriyorsunuz, onu yürüyüşe çıkarıyorsun pastaneye gidiyorsunuz, işin zor kısmı bana kalıyor...
Take it off and let's go. MASHA :
Şunu çıkar da gidelim.
There you go. Then, take a look at it... talk it over, and if you have any questions, I'll be around to answer them.
Al bakalım, bir göz atıp üzerinde tartışın.
You take over 14 tons of steel and engine, and you cover it with that shell, it can go through anything.
Elinde 14 ton çelikten bir makine var, ve sen onu bu zırhla kaplıyorsan, istediğin heryere girebilirsin.
When it does, don't be afraid to go out and take a look for yourself.
Ve arttığında dışarıya çıkıp kendi başına dolaşmaktan sakın korkma.
1 5-month-old child knows where the cupboard is, knows where its favorite cookie is, and it will open it up and sit down and take the cookie and you go over.
Sen de çocuktan kurabiyeyi almaya çalışırsın ki başlı başına bir yarışmadır.
"Go upstairs and tell him I said not to do it again and take your clothes off."
Yukarı çık ve ona yapmamasını söyle. Kıyafetlerini de çıkar.
Just take it, Arnie, and let us go and eat.
Al şunu Arnie, gidip yemek yiyelim.
Go on and take it off.
Şimdi git çıkar onu.
Go and take it.
Öp amcanın elini, hıyar.
Why does it take two and a half years to go and come back?
Neden oraya gidip gelmek iki buçuk yıl sürüyor?
So I keep it buried in the garden. I tied this iron wire on its top, and when I go to take it,
Zaten bu yüzden bir ip bağlayıp saklıyorum.
Sure, go outside Debbie. It'll just take a minute and we'll call you right back in.
Doğru, dışarıda bekle Debbie, iki dakikaya kadar seni çağırırım.
You tell my superiors at the office, who can give me raises and promotions that if they don't like my answer, they can go take it and shove it up their ass.
Ofisteki terfi ve atamalarımı yapan üstlerime söyle eğer yanıtımı beğenmezlerse onu alıp kıçlarına sokabilirler.
You--You go and take it away.
Git ve onu oradan uzaklaştır.
Well, he always said he'd stake me and I'd like to go into business, so maybe I'll take him up on it.
Hep bana destek olacağını söylerdi, belki bunu ona hatırlatırım.
Take your nose out of my business, go to the mayor's office and put it where it usually is.
Burnunu benim işime değil, ait olduğu yere sokmanı öneriyorum.
And it was clean to take in the other party of the other women to go through the same thing what the first one, they went through.
Diğer grup kadınların içeri getirilip başlarına aynı şeylerin gelmesi için her yer müsait oluyordu.
It's a detour, but do you want to take a walk and watch the moon then go home?
Yol dolambaçlı, lakin yürüyüş yapmak, ayı izleyip öyle eve gitmek ister misin?
GO UPSTAIRS, TAKE HER WITH YOU GET A PIECE OF YOUR TYPING PAPER LET HER SNIFF IT, AND TURN HER LOOSE.
Yukarı çık, onu da yanına al, yazdığın kağıtlarından birini alıp ona koklat ve onu sal.
READ FROM CHAPTER ONE TO CHAPTER 20- - INHALE ALL OF IT AND THEN THE NEXT MORNING GO TAKE THE TEST AND PASS.
Bölüm 1 den Bölüm 20'ye kadar hepsini yuttun ve sonra sabah da sınava gittin ve geçtin.
And to prove it, I want you to go out there this afternoon and use my car to take that test.
Ve bunu kanıtlmak için, bu öğleden sonra arabamı alıp ehliyet sınavına katılmanı istiyorum.
He has to go and do errands that take four times longer than it'd take a genuinely subnormal person to do them.
Ayak işi yapması gerekiyordu, bunlar normal bir insanın yapacağı süreden dört kat daha fazla sürüyordu.
Guys will come and guys will go, but your dad will always be your dad... until he can't take it anymore and he hops on a freight train.
Erkekler gelip geçicidir, ama baban her zaman babandır ta ki dayanamayıp, bir yük treni ile evden kaçana dek.
You better go home and take care of whatever it is that's hurting you.
Eve gidip sakatlanan yerin neresiyse ona baksan daha iyi edersin.
Ernie, you and your sister go take the stuff off the top of the car, put it in the back.
Ernie, sen ve ablan arabanın üstündeki eşyaları indirin, arkaya koyun.
And I give you the envelope with the $ 20 in it, and I take the $ 19, and I go home.
Ve içinde 20 dolar olan zarfı sana verip, 19 doları alarak eve gidiyorum.
Go back there and take a run at it this time.
Bu sefer oraya git ve koşarak buraya gel.
IT'S A SHAME YOU AND DAN CAN'T TAKE A LITTLE BIT OF THAT MONEY AND GO DOWN TO THAT THEME MOTEL IN AURORA.
Dan ile senin paranızı birazcık bile kullanamayıp Aurora'daki tema moteline gidememiz çok kötü.
If I can't gut this house and make it my own I will go insane and I will take you with me!
Bu evi yıkıp baştan yapmazsam delireceğim ve seni de peşimden sürükleyeceğim!
Take it, go up and attach the blue ribbon to it... and put it in the place of your bedroom key.
Alın, mavi kurdeleyi buna bağlayın ve... odanızın anahtarının durduğu yere koyun.
take it easy 3777
take it away 239
take it 3226
take it slow 68
take it down 128
take it up 36
take it or leave it 210
take it down a notch 45
take it off 554
take it home 26
take it away 239
take it 3226
take it slow 68
take it down 128
take it up 36
take it or leave it 210
take it down a notch 45
take it off 554
take it home 26
take it from me 172
take it back 224
take it like a man 22
take it outside 56
take it with you 38
take it out 200
take it all 88
take it easy there 31
take it to him 17
take it in 45
take it back 224
take it like a man 22
take it outside 56
take it with you 38
take it out 200
take it all 88
take it easy there 31
take it to him 17
take it in 45
take it all off 18
take it easy now 42
take it now 28
take it easy on him 18
and god bless america 20
and good night 44
and god said 22
and good luck 151
and goodbye 44
and god bless you 16
take it easy now 42
take it now 28
take it easy on him 18
and god bless america 20
and good night 44
and god said 22
and good luck 151
and goodbye 44
and god bless you 16
and good morning to you 18
and good luck to you 22
and good riddance 22
and go 178
and go home 34
and god 50
and go where 106
and good 70
and good luck to you 22
and good riddance 22
and go 178
and go home 34
and god 50
and go where 106
and good 70