Taste good traduction Turc
1,335 traduction parallèle
Try one, they taste good!
Denesene, tatları çok güzel!
Taste good, Agumon?
Bu iyi mi Agumon?
Taste good.
Tadı güzelmiş.
What's the matter, your food doesn't taste good?
Sorun nedir, yemek yeterince lezzetli değil mi?
You know They say rotting corpses make the water taste good!
Demek, bu çürümüş cesetlerdenmiş.
- Does that taste good?
Tadı iyi mi?
Does she taste good?
Tadı güzel mi?
Taste good?
Tadı güzel mi?
Rice wine and ramen taste good together.
Sake ile ramen çorbası harika gider.
Taste good?
- Nasıl olmuş?
Don't use this part It doesn't taste good
Burasını pişirme. Tadı hiç güzel değil.
Dad's no epitome of good taste, but your portfolios are the in-thing in Italy, even if... our Sunday circulation's dropped since we've run them.
Baba iyi bir örnek değil ama senin portföyün İtalya'da oldukça değerli. eğer Pazar sirkülasyonumuz düşerse görüyorum
Sorry, you just taste really good.
Üzgünüm, tadın çok güzel.
Your husband has good taste.
Eşinizin iyi bir zevki var.
But considering that she asks for professional help, which is good, because she has no taste, why doesn't she listen to my advice?
Ama profesyonel bir yardım istediğini göz önüne alırsak ki gayet iyi bir seçim, zevksizin teki olmasına rağmen neden tavsiyelerimi kulak arkası ediyor?
And now, let us taste this good soup made with our garden herbs.
Içeceğiniz bu lezzetli çorba bahçenin sebzeleriyle yapıldı.
This scorpion is very good for health It smells so good, want to taste it?
akrepler çok besleyicidir ama güzel de kokarlar, denemek ister misin?
It's delicious, good taste... thank you
Harika, tadı çok güzel... sağol
Even those who have your good taste.
Senin gibi zevkli seçimleri olanların bile.
Now we might start to get a taste for sprawling in velvet armchairs, so I'm not sure I trust future events. Are we ready? Citizens, good evening.
Son gelen bilgilere göre,... sonradan Savaş Delegesi'nin denetimi altına girmesini önerirken,... Komün Merkez Komitesi'nin rolünü feshetmiştir.
Because'owever good it is, it can never taste like a real apple Tango.
Çünkü yinede güzel bişey, gerçek bir Apple Tango kadar iyi değildir.
You gotta set up a blind taste test and prove that generic amphibian eyes are just as good.
Giles, göz bağıyla deney yaparak bütün iki yaşayışIı hayvanların gözlerinin aynı derecede etkili olduğunu kanıtlamalısın.
Got good taste too.
İyi bir zevki de varmış.
I don't taste too good.
Etim pek lezzetli değildir.
No one has good taste.
Satın alınacak.
you got good taste, stretch.
Ağzının tadını biliyorsun, esnek.
She has good taste.
Zevkli biri.
You've got good taste.
Güzel bir zevkin var.
You have good taste.
Zevkin çok iyi.
You have very good taste in friends.
Arkadaş seçimin çok iyi.
No good peach taste.
Tadı şeftali gibi değildir.
- Why do they taste so good?
- Neden bu kadar lezzetli?
Dilbert doesn't have good taste.
Dilbert'ın zevkleri çok kötüdür.
Do you think it's because I like to look at you... and imagine how good you would taste...
Acaba sana bakıp tadının ne kadargüzel olacağını... düşünmek hoşuma gittiği için mi...
You got good taste.
Zevklisin.
Or she just has good taste in women.
Ya da kadın konuşundaki zevki.
You taste so good. I want you so much.
Tadın harika, seni çok arzuluyorum.
I was thinking that... my son has good taste in his research partners.
Sadece proje partneri hakkında iyi düşünürdü.
jingle ON TV : " Pork Chops O'Chunky taste real good
" Çok lezizdir Semiz Domuz Pirzola
You've good taste!
Aha telefonda var!
- You have good taste, Fred.
- Ağzının tadını biliyorsun, Fred.
Uncharacteristic bout of good taste.
Beğenilerimle ilgisi olmayan sebepler yüzünden.
I'm serious. Responsible people are always so concerned with being good all the time, that when they finally get a taste of being bad, they can't get enough. It's all... kablooey.
Sorumlu insanlar her zaman iyi olmaya o kadar çok uğraşırlar ki sonunda kötülüğün tadını aldıkları zaman herşey yıkılıverir.
It may taste like a warm cup of tobacco-chewer's spit, but it's still beer. Good point.
İyi noktaya temas ettin.
I'm not used to a man with such good taste.
Ben zevkli erkeklere alışık değilim.
My, Penelope certainly has good taste. Well, of course.
- Penelope çok zevkli bir kadınmış.
She's got good taste.
İyi bir zevki varmış.
You have good taste. I'll give you that.
- İtiraf etmeliyim, iyi bir zevkin varmış.
So we're being punished for our good taste?
Zevkli olduğumuz için ceza mı çekeceğiz?
- She's got good taste.
- Çok zevkliymiş.
- Then he's got good taste.
- Zevkliymiş.
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good to see you 2547
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
good work 1533
good day 1886
good one 705
good luck to you all 17
good work today 50
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
good work 1533
good day 1886
good one 705
good luck to you all 17
good work today 50