English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / That's enough for me

That's enough for me traduction Turc

646 traduction parallèle
And That's Good Enough For Me.
St Gavan Hastanesi
That's enough for me.
Bu benim için yeterli.
- That's good enough for me.
- Anladım.
No, that's not enough for me.
Yo, bu yeterli değil.
That's good enough for me.
Bu, benim için yeterli.
That's enough for me.
Bu da bana yeter.
It's enough for me that I trust you. And I believe that when the time comes, you'll conduct yourself as a soldier should.
Sana inanmam benim için yeterli ve vakti geldiğinde bir asker gibi davranacağına eminim.
Give me a cup of coffee and a donut, if that's enough for it.
Bu para yeterse, bir fincan kahveyle çörek ver.
- That's good enough for me.
- Bana uyar.
It's just that he doesn't seem to think anybody's good enough for me.
Kimsenin benim için yeteri kadar iyi olmadığını düşünüyor.
That's good enough for me, sport.
Simdilik bu kadar hayatim.
That's good enough for me.
Bu bana yetiyor da artıyor bile.
But I won't, because there's at least one person who wants me here and that's good enough for me.
Ama gitmem, çünkü burada beni isteyen en azından bir kişi var ve bu benim için yeterli.
I got a body here and that's enough for me.
Elimde bir ceset var ve yeter de artar bile.
- That's good enough for me.
- Bana göre yeterli.
- Boy, that's good enough for me.
- Bu kadarı bana yeter.
Soldier - that's enough for me.
Asker kelimesini sen kullandın - bu bana yeter.
I understood that God didn't want me to die without knowing something of this risk. Just enough for my sacrifice to be complete when it's time came.
Tanrı'nın bu tehlike hakkında bir şeyler öğrenmeden zamanı geldiğinde, çilemi olunduruncaya kadar... ölmeme izin vermeyeceğini seziyordum.
Maybe that's enough for some, but it isn't for me anymore.
Belki bu bazılarına yeter, ama artık bana yetmez.
Give me those eight spindly trees in front of Rockefeller Center any day. That's enough outdoors for me.
Rockefeller merkezinin önündeki şu uzun ince ağaçlar benim için yeterince açık alan demek.
After what Bobby told us, that's enough for me.
Bobby'nin anlattıklarından sonra bu benim için yeterli.
That's enough for me.
Bu da benim için yeterli.
That's good enough for me.
Bu bana yeter.
- That's enough for me.
- Benim için bu kadar yeterli.
She wants him, and that's enough for me.
Kız Paul'ü istiyor, bu da bana yeter.
That's good enough for me.
Bu benim için yeterince iyi.
That's good enough for me, Mr. Horgan.
Benim için uygun, Bay Horgan.
I know she's my angel, that's good enough for me.
Benim meleğim olduğunu biliyorum, bu bana yeterli.
That's good enough for me.
Nasıl istersen.
That's good enough for me.
Bu benim için yeterli.
As long as Ben Smith goes along, that's good enough for me.
Ben Smith'le anlaşmanız, benim için yeterli demektir.
If you say it can be done, that's good enough for me.
Eğer siz yapılabilir diyorsanız, bu benim için yeterlidir.
That's girlfriend enough for me.
O istediğim tek kız arkadaş.
That's good enough for me.
Bana uyar.
That's good enough for me.
İşte sana güzel bir tüyo, Art.
♪ It was good for old Jonah ♪ And it's good enough for me ♪ Gimme that old-time religion Gimme that old-time religion
TANRI MATT BRADY'İ KORUSUN... KAFETERYA CENNETE LAYIK YEMEKLER
♪ Gimme that old-time religion It's good enough for me
Bana o eski dinimi verin O bana yeter
That's enough for me.
Benden bu kadar.
Well, Herbert, you certainly have convinced Katie, and that's good enough for me.
Katie'yi ikna etmişsin. Benim için yeterli.
That's enough excitement for me, I guess.
Bana bu kadar heyecan yeter.
That's good enough for me.
Bu kadarı bana yeter.
That's good enough for me. You've been a lot of help.
Bu benim için yeterli.Oldukça yardımcı oldun.
That's good enough for me!
- İşte bu bana yeter!
If 007 says he saw Derval last night at Shrublands and he was dead, that's enough for me to initiate inquiries.
Eğer 007 dün gece Shrublands'da Derval'i gördüğünü ve ölmüş olduğunu söylüyorsa, benim için araştırmayı başlatmak için yeterlidir.
That's good enough for me
Benim için yeterince iyi
That's good enough for me
Benim için yeterince
That's good enough for me You heard me say it now
Benim için yeterince iyi Dediğimi duydunuz
That's a guideline that might be enough for somebody else, but not for me.
Bu başka bir gösterici için yeterli olabilir ama benim için değil.
- Well, that's patriotic enough for me.
- Bence hava hoş.
That's good enough for me...
Bu benim için yeter...
And I know that's enough for me.
Ve biliyorum ki, bütün bunlar bana yeter!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]