The bat traduction Turc
16,682 traduction parallèle
You dare to wear the mantle of the bat.
Ne cüretle yarasa kostümünü giyersin.
We had the detonators. But the bat was there, waiting for us.
Ateşleyiciler elimizdeydi ama Yarasa bizi bekliyordu.
This is the mid-west.
Bu orta batı.
The suspect is travelling west on Hill Street.
Şüpheli batıya döndü. Şüpheli Hill Caddesi'nden batıya. Bravo güzergâhından gidiyor.
She claims that when the money was found, you didn't bat an eye - is that correct?
Para bulunduğunda gözünü bile kırpmadığını iddia ediyor. Bu doğru mu?
Then I'm gonna wrap the other one in the first one's skin and beat her with a bat until she dies.
Sonra diğerini ilkinin derisine saracağım ve geberene kadar döveceğim.
You have to immerse yourself in the past, Sarah.
Geçmişte kendini batırmak zorundaydın, Sarah.
San Diego, the whole West Coast, dead.
San Diego, tüm batı yakası yok olmuş.
It's too easy to come to terms with God as the sun is setting.
Gün batımında Tanrı ile hesaplaşmak çok kolay.
- Your business is in the dumps.
- Senin işin batırmak.
I'm heading to the garden to show you the wonderful sunset.
Nazik ol. Tamam Şuan bahçeye çıkıyorum sana gün batımını göstereceğim.
Right now it's sort of the Wild West.
Şu an durum biraz vahşi batı gibi.
Now look, the sun rises in the east, moves south and sets in the west.
Bak şimdi. Güneş doğudan doğar, güneye doğru ilerler ve batıdan batar.
She was... I can smell her blood... but the stronger scent is due west.
Buradaymış... kanının kokusunu alabiliyorum ama koku batıda daha güçlü.
Yun Gye-soon and the westerner should be at the express cabin.
Yun Gye Soon batı tarafındaki bagaj kabindedir.
Is she with the westerner?
Yoksa batı tarafında mı?
Well, how the hell did he end up in West Virginia, anyway?
- Batı Virginia'ya nasıl gitti ki?
And then it's the end of a beautiful day in the African savannah. Your dad wants to take you up this big hill to see the sunset, but you're too tired, so you just say you're gonna rest in your hotel room.
Ve Afrika savanasındaki güzel bir günün sonunda baban, güneşin batışını izlemen için seni bir tepeye götürmek ister ama sen çok yorgunsundur ve otelde dinleneceğini söylersin.
Look, the DA knows she screwed up.
Bak, bölge savcısı işleri batırdığını biliyor.
So, sure, she can take down Nelson and Murdock this month, but how long before you are getting pulled into the shit with the rest of us?
Nelson ve Murdock'u bu hafta batırabilir evet ama ne kadar süre ama bizimle birlikte boka batmadan önce dayanabilirsin?
It's the goddamn Wild West out there.
Ortalık Vahşi Batı'ya döndü amına koyayım.
Ramirez, Luca, revise the west staircase.
Ramirez, Luca, batı merdivenlerden kontrol edin.
I can't believe it... the Old West.
İnanamıyorum... Vahşi Batı.
So, basically, we're hiding out in the Old West and hoping your boogeymen don't find us here.
Kısacası Vahşi Batı'da saklanıyor ve bu öcülerin bizi... -... bulmaması için dua ediyoruz.
Alas, you'll have to enjoy the Old West from in here, I'm afraid.
Maalesef Vahşi Batı'nın keyfini buradan çıkarmak zorundasınız.
Ugh, if I'm in the Old West and I don't get to look around, I'm going to kick myself.
Vahşi Batı'da olup da etrafa göz gezdirmezsem sinirden kendimi pataklarım.
He always wanted to see the American West.
Her zaman Amerikan Batısını görmek isterdi.
This isn't the Wild West.
Burası Vahşi Batı değil.
So it seems like you decided to ignore the advice from Old West you about not being with Ray.
Vahşi Batı'daki halinin Ray hakkındaki tavsiyesini dinlememeye karar verdin galiba.
You know, the part where you beat him to death with a baseball bat?
Onu beyzbol sopasıyla döverek öldürdüğün kısmı.
She said the interns sent her ward to ward, saying they couldn't jab her due to the fat on her arms.
Stajyer doktorlar, kızın şişman kollarına iğne batıramayacaklarını söyleyip onu bir odadan diğerine göndermişler sürekli.
Oh, you're drowning in quicksand, by the way.
Bu arada bataklık kumuna batıyorsun.
This city? You got kids off the West Side Highway waiting for cars to go over the potholes so they can collect the hubcaps.
Bu şehirde Batı Yakası otobanında jant kapaklarını toplamak için arabaların çukura girmesini bekleyen çocuklar var.
The guy sticks himself and dies while the killer is miles away.
Adam kendisi batırır ve katil kilometrelerce uzaktayken ölür.
Now, you take your mark on his test drive, drop him off in front of the dealership after, and bam, you drive off into the sunset.
Şimdi, gayeni test sürüşüne alıyorsun bayinin önüne bırakıp gün batımına gazlıyorsun. Tamam. Sorun var mı?
This isn't happening! The first time I do the pot, I totally ruin my career?
İlk uyuşturucu kullandığım gün kariyerimi batıramam.
Your parents own a brownstone on the Upper West Side.
Ailenin üst Batı Yakasında bir kahverengi taşı var.
Previously on "The American West"...
"Amerikan Batısı" nda önceki bölüm...
Desperate to unite the country, the government looks west, hoping that by settling the frontier,
Ülkeyi birleştirmek için hükümet gözünü batıya çevirdi.
But as settlers head west, they encounter Indians, like fierce Lakota warrior Crazy Horse, who are prepared to defend their land to the death.
Fakat batıya giden yerleşimciler kızılderililerle karşılaştılar. Lakota Çılgın At gibi acımasız savaşçılar topraklarını ölümüne savunmaya hazırdılar.
Custer's mission was to put an end to Indian attacks in the West, but the fighting persists.
Custer'ın görevi batıdaki kızılderili saldırılarına son vermekti. Fakat savaş devam ediyordu.
The West was to be conquered by the strongest, and the Indians were great warriors, too.
Batı, daha güçlü olan tarafından fethedilmişti. Fakat kızılderililer de büyük savaşçılardı.
As the violence continues, back in Washington, there's hope.
Batıda şiddet devam ederken Washington'da umut hakimdi.
Up until now, Grant has led the army in their fight to protect settlers moving west.
O ana kadar Grant orduyu batıya göç edenleri korumak için görevlendirmişti.
As America gets back to settling the frontier, a new kind of businessman emerges who sees only one thing in the West... the opportunity to make a fortune.
Amerika, yerleşimcileri sınıra yerleştirmeye devam ederken yeni tür iş adamları ortaya çıktı. Batıda gördükleri tek şey servet edinme fırsatıydı.
President Grant has made peace with the Indians... allowing the country to move forward with its plan of settling the West.
Başkan Grant kızılderililerle barış yapmıştı. Ülkeyi ileri taşıma amacıyla batıdaki yerleşimcilerle ilgili planları vardı.
A new breed of businessman is taking full advantage of the westward expansion.
Yeni tür iş adamları batıya doğru genişlemenin bütün avantajlarından faydalanıyorlardı.
Durant has been racing to complete his most ambitious project to date... a rail line connecting the country from east to west.
Duran, şimdiye kadarki en iddialı projesini tamamlamak için uğraşıyordu. Ülkenin doğusunu batısına bağlayan demiryolu hattı.
There are plenty of festivities planned to help celebrate this grand joining of east and west, the first transcontinental railroad in the entire world.
Doğu ve batının büyük birleşmesini kutlamak için festivaller düzenlensin. Bir kıtayı boydan boya geçen ilk demiryolu.
After years of turmoil out west, President Grant knows this puts America on the cusp of a new era.
Batıda yıllardır süren karmaşadan sonra Başkan Grant bu olayın Amerika'yı yeni bir döneme sokacağını biliyordu.
For many years, the concept of frontier in America has really been that of a line moving westward.
Uzun yıllar boyunca Amerika'daki sınır konsepti batıya doğru ilerleyen bir hat üzerine kurulmuştu.
the bathroom 101
the battery 28
the battery's dead 30
bathroom 275
bath 72
bates 186
batman 303
battle 72
battery 85
bats 79
the battery 28
the battery's dead 30
bathroom 275
bath 72
bates 186
batman 303
battle 72
battery 85
bats 79
batter 94
bathtub 17
baths 23
bathing 16
batiatus 54
battles 18
battalion 89
batteries 75
batiste 29
batesy 25
bathtub 17
baths 23
bathing 16
batiatus 54
battles 18
battalion 89
batteries 75
batiste 29
batesy 25
batter up 51
bath time 23
bathroom break 20
batou 21
battery's dead 19
bathrooms 21
battle stations 80
batuta 24
batya 21
bath time 23
bathroom break 20
batou 21
battery's dead 19
bathrooms 21
battle stations 80
batuta 24
batya 21