The games traduction Turc
3,760 traduction parallèle
He used to video the games for the coach.
Maçları koç için videoya çekerdi.
Jordy was a mere puppy compared to some of the games I have in store for you.
Senin için hazırladığım bazı numaralara kıyasla Jordy yavru köpek sayılır.
Daddy's gonna give you hecka tokens and we gonna play all the games, OK?
Baban sana bir sürü jeton verecek ve bütün oyunları oynayacağız, tamam mı?
If Li'l Bo Bleep thinks she can play in the big leagues... let the games begin.
Eğer minik Bo büyüklerle oynayabileceğini düşünüyorsa.. oyun başlasın.
Well, don't you worry. You'll have plenty of time to go to the games when you're at dartmouth.
Dartmouth'da maçlara gidecek bol vaktin olacak.
I paid his lanista more coin than you'll ever see in your life to purchase the man, and impart what he's learned of the games.
Onu satın almak için eğitmenine hayatında göremeyeceğin kadar para saydım. Arenada öğrendiklerini bana aktarması için.
I heard that some kids are so afraid of getting picked for the Games that they'll actually try to get disqualified by injuring or maiming themselves.
Bazı çocukların Oyunlar için seçilmekten korktuklarını ve diskalifiye olmak için kendilerine zarar verdiklerini ve sakatlandıklarını duydum.
If you never make it back from the Games, can I eat your pet hamster?
Eğer oyunlardan sağ çıkamazsan, hamsterını yiyebilir miyim?
Now let's pick a boy to join you in the games.
Şimdi de oyunlara katılacak erkek adayı seçelim.
And because you made it law that whoever doesn't watch the Games would be publicly flogged, we're expecting record high ratings.
Ve bir de Oyunları izlemeyenleri halkın önünde alenen dövdürme kararı aldığınız için çok yüksek reyting bekliyoruz.
I don't want some underdog from a poor district to enter the Games and stir up the masses with her archery skills and her brunette hair fashioned into a trademark single braid, inspiring revolt which will not only overthrows my presidency, but also spawns a successful four-quadrant blockbuster.
Fakir bir mıntıkadan Oyunlara katılan zavallı birinin, okçuluk yeteneği, siyah saçları ve son moda tek örgülü saçı ile insanları isyana teşvik edip başkanlığımı yıkmasına ve aynı zamanda bunun gişe rekorları kırmasına izin vermeyeceğim.
Tomorrow, the Games begin, but tonight, we're going to meet the contestants.
Yarın, Oyunlar başlıyor, fakat bu akşam, yarışmacılarla tanışacağız.
The person's actually here tonight, a person who is... also in the Games.
o kişi bu akşam burada aslında, bu kişi aynı zamanda... Oyunlarda da olan biri.
In the Games with you?
Oyunlarda seninle birlikte olan biri mi?
Yeah, I usually hang in the lot during games.
Maçlara çok giderim.
We should be talking about Thai food and the sanitization of The Hunger Games.
Tayland yemeklerinden, Açlık Oyunları fırtınasından falan konuşmalıyız.
You know, the thing about games, unless it's solitaire, you both have to play.
Oyunlar hakkında şey Solitaire olmadığı sürece beraber oynamalısınız.
Let's go to the arcade, play video games and scoff ice cream till we're sick.
Hadi oyun salonuna gidelim,... video oyunlar oynayıp, midemiz bozulana kadar dondurma yiyelim.
Oh, my God, The Amazon Games!
Tanrım, The Amazon Games!
The Amazon Games?
The Amazon Games mi?
The Amazon Games promo, take 1.
The Amazon Games tanıtımı, tekrar 1.
The Amazon Games.
The Amazon Games.
Please welcome the executive producer ofthe Amazon Games, Katherine Huling!
Lütfen The Amazon Games'in idari yapımcısı Katherine Huling'i alkışlayalım!
This year, in honor of the late Don LaFontaine, the Golden Trailer Awards have deemed this the perfect occasion to unveil the first trailer forthe Amazon Games.
Bu yıl, rahmetli Don LaFontaine'in anısına, Altın Tanıtım Ödülleri, bu gece The Amazon Games'in ilk tanıtım filminin açılışını yapmayı uygun buldu.
So without further ado, take your first look at The Amazon Games.
Sözü daha fazla uzatmayalım, karşınızda ilk kez : The Amazon Games.
The Olympic games state... victory and defeat don't matter... you have to play with pride.
Olimpiyat oyunlarında... zafer ve yenilginin önemi yok. Sadece kazanan var.
They can make me write my feelings in a journal, play team-building games'til I'm blue in the face.
Nasıl hissetiğimi bir günlüğe yazmamı sağlayabilirler, takım oyunları oynatabilirler taa ki yüzüm morarana kadar.
Kevin and Frank can play the video games.
Kevin'la Frank bilgisayar oyunu oynarlar.
Uh, your father is in the garage fixing the car, and. Robbie's up in his room playing video games.
Baban garajda arabayı tamir ediyor ve Robbie de yukarıda oyun oynuyor.
It's about the upcoming India-Pakistan Games
Yaklaşan Hindistan-Pakistan Oyunları hakkında.
To compete in the coming brigade games... representing our unit.
Alayımızı temsil edip... Önümüzdeki tugay oyunlarında rekabet etmek için.
The first three will compete in the Brigade games.
İlk 3e giren tugay oyunlarında rekabet edecek.
He has accepted my proposal of the lndo-Pak friendship games.
Benim Indo-Pak dostluk oyunları teklifimi kabul etmiş.
Next week, we're going to watch, read, or play something called "The Hungry Games"?
Bir dahaki hafta, Açlık Oyunları adındaki bir şeyi ya izleyeceğiz ya okuyacağız ya da oynayacağız.
We're outside in the fresh air most of the day, playing games, or in class learning about how to eat healthily.
Çoğu zamanımızı açık havada geçiriyoruz. Oyun oynuyoruz veya sınıflarda sağlıklı yemek yemesini öğreniyoruz.
I do, just can't enjoy the night games.
Seviyorum, sadece gece maçlarından hoşlanmıyorum.
And without wanting to, I found myself, weekend after weekend, at her games... supporting the poor player.
İstemeden de olsa kendimi her hafta desteklediğim zavallı kızın maçlarında buldum.
I am going for the gold in the Succu-games.
Succubus oyunlarında altın madalyaya koşuyorum.
Let's meet some of these volunteers who are bringing books, games and educational toys to the children.
Çocuklara kitap ; Eğitici oyuncaklar ve oyunlar getiren birkaç gönüllüyle tanıştıralım.
Now and again, Yozgat has produced jackpot wins in the National Lottery and other games of chance.
[RADYO] Milli piyango, sayısal loto ve diğer şans oyunlarından zaman zaman büyük ikramiyelerin çıktığı Yozgat...
If I were out there having fun with everyone else, I wouldn't be wasting my time on somebody who's gonna play the same games for the rest of his life.
Dışarıda diğer insanlarla eğleniyor olsaydım hayatının geri kalanında aynı oyunları oynayacak biri için zamanımı heba etmezdim.
Such games are of the past.
- O günler mazide kaldı.
"The Hunger Games."
"Açlık Oyunları"
Welcome to the 75th annual Starving Games.
75. geleneksel Açlık Oyunları'na hoş geldiniz.
I came up with the Starving Games.
"Açlık Oyunları" nı yarattım.
So happy Starving Games, and may the odds be never in your favor.
Açlık Oyunları kutlu olsun, ve şans asla yanınızda olmasın.
I volunteer for the Starving Games!
Açlık Oyunları için gönüllü oluyorum!
And don't forget to tune in to the Starving Games after the season finale of "Downton Abbey."
"Downton Abbey" in sezon finalinden sonra Açlık Oyunları'nı izlemeyi unutmayın.
And the Starving Games?
Açlık Oyunları nasıl gidiyor peki?
"The Starving Games Countdown Show!"
"Açlık Oyunları Geri Sayım Programı!"
Good morning, sport fans, and welcome to the 75th annual Starving Games.
Günaydın, spor severler, ve 75. Açlık Oyunları'na hoş geldiniz.
games 152
the godfather 48
the great gatsby 18
the guardian 21
the good wife 16
the game 119
the gate 46
the girl 422
the gardener 44
the game has changed 18
the godfather 48
the great gatsby 18
the guardian 21
the good wife 16
the game 119
the gate 46
the girl 422
the gardener 44
the game has changed 18
the greater good 16
the game is over 59
the gun 223
the good stuff 48
the game's over 47
the good old days 37
the ghost 58
the guard 38
the gas 49
the girlfriend 25
the game is over 59
the gun 223
the good stuff 48
the game's over 47
the good old days 37
the ghost 58
the guard 38
the gas 49
the girlfriend 25
the ground 30
the guy 205
the good ones 20
the gold 48
the great 49
the government has a secret system 84
the gods 44
the governor 73
the guards 59
the good news is 399
the guy 205
the good ones 20
the gold 48
the great 49
the government has a secret system 84
the gods 44
the governor 73
the guards 59
the good news is 399