There isn't time traduction Turc
517 traduction parallèle
There isn't time to dig trenches.
Hendek kazmak için vaktimiz yok.
There is still time to talk it over, isn't there?
Hala konuşacak zaman var, değil mi?
There isn't time.
Zaman yok.
There isn't time.
Vakit yok.
But I believe I'll say now while there isn't time left for either of us to get any more embarrassed...
Ama ben ikimiz için de utanacağımızı paylaşacağımız fazla zaman kalmadığına göre sana söyleyebilirim.
There isn't time!
Müsaade edin! Zaman yok!
- There isn't time.
- Bunun için zaman yok.
- There isn't time!
- Zaman yok!
There isn't time to air the sheets.
Çarşafları havalandırmaya vakit yoktu.
There's always a first time, isn't there?
- Her şeyin bir ilki vardır, değil mi?
- There isn't much more time.
- Fazla vaktimiz kalmadı.
There isn't time.
Hiç vaktim kalmadı.
There isn't time!
Hiç vakit kalmadı!
There must be some reason why he isn't handling it this time.
Bu sefer de ona vermeyişinizin bir sebebi olmalı.
Not now, there isn't time.
Şimdi olmaz, zaman yok.
- There isn't time, Frankie.
- Vaktimiz yok, Frankie.
There isn't gonna be a next time.
Bir dahaki sefer diye bir şey olmayacak.
There isn't much time.
Daha fazla zaman yok.
There isn't time to take every one of them apart.
Her emrini sorgulamaya zaman yok.
First, there isn't time.
Birincisi, zaman yok.
There just isn't that much time.
O kadar zaman yok.
Isn't there any good news I can give him at the same time?
Ona şimdi verebileceğim hiç iyi haberin yok mu?
There isn't time for uncertainty.
Joyce, kararsızlık için vakit yok.
If the plane isn't still there, we'll have time to get back to you.
Uçak orada değilse bize yanına dönebilmek için zaman tanımalısın.
There isn't much time...
Çok fazla zamanımız yok.
There isn't much time. We'll have to pack.
Fazla zamanımız yok, toplanmalıyız.
- There isn't time.
- Zaman yok.
- There isn't time!
- Vakit yok.
But there isn't much time.
Ama fazla vakit yok.
I won't come up, Lu. There isn't time.
- Yukarı çıkmayacağım, zaman yok.
Listen, there isn't much time.
Çok vaktin kalmadı.
But I'm afraid there isn't time enough to present it.
Ama korkarım onu sunmak için yeterli zamanımız kalmadı.
There isn't time to get someone else.
Başkasını bulmaya zaman yok.
There isn't time for that.
Buna zaman yok.
Thank you, General, but I'm afraid there isn't much time between now and 3 : 00.
Teşekkürler General, ama maalesef saat 3 : 00'a kadar fazla vakit yok.
- There isn't time.
- Yeterli vakit yok.
It isn't worked out yet and there isn't time to explain.
Henüz işe yaramadı ama açıklayacak zaman yok.
It's customary, of course, to have someone in between and ask for your permission, but there isn't much time.
Adetler gereği sizden izin almamız gerekiyor, ancak çok da vaktimiz yok.
If there isn't another time, good luck.
Bir daha görüşemezsek, iyi şanslar.
Isn't there a time when taking orders stops and personal responsibility begins?
Emir almanın sona erip kişisel sorumluluğun başladığı zaman gelmeyecek mi?
There isn't going to be any funeral, not for a long, long time.
Uzun bir süre cenaze töreni falan olmayacak.
There isn't time.
Zamanımız yok.
Even if I could make him forget, there isn't time.
Keşke onu unutturmanın bir yolu olsa. Ama zaman yok.
There isn't going to be a next time.
Bir sonraki sefer diye bir şey olmayacak.
There isn't time.
Zamanım yok.
And there isn't time to go through Zurich or Stockholm.
Zürih veya Stockholm üzerinden gidecek kadar zaman yok.
LET'S GO. THERE ISN'T MUCH TIME. I WANT TO THANK YOU
Ancak gününüzün farklı bitmesini istiyorsanız, kendinizde de bazı değişiklikler yapacaksınız.
No, there isn't time.
Hayır vakit yok.
We're short-handed, there isn't time to take care of an amateur?
Biraz sıkışığız ve... amatörlere zamanınız yok.
This time of year there's always a late afternoon fog, isn't there?
Senenin bu zamanında, öğleden sonra geç bastıran bir sis olur, değil mi?
Maybe I can get through- - There isn't time.
- Bağlantı kurabilirsek... - Zamanımız yok.
there isn't 382
there isn't any 54
there isn't one 114
there isn't much time 41
time 2517
times 1964
timer 243
timers 88
times square 22
time to go home 94
there isn't any 54
there isn't one 114
there isn't much time 41
time 2517
times 1964
timer 243
timers 88
times square 22
time to go home 94
time to die 52
time to wake up 54
time flies 78
time is running out 68
time is money 74
time is of the essence 71
time to go 627
time is up 41
time travel 83
time to sleep 29
time to wake up 54
time flies 78
time is running out 68
time is money 74
time is of the essence 71
time to go 627
time is up 41
time travel 83
time to sleep 29
times are tough 45
time to eat 55
time's up 595
time is 18
time will tell 62
times are changing 28
times before 18
times a week 28
times in a row 26
time for bed 134
time to eat 55
time's up 595
time is 18
time will tell 62
times are changing 28
times before 18
times a week 28
times in a row 26
time for bed 134