English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / They will

They will traduction Turc

28,404 traduction parallèle
They will cure the animals.
Hayvanları tedavi edecekler.
= If One Network buys Sinseong Savings Bank, = = they will be the first financial network to implement the depositor protection law. =
One Network, Sinseong Tasarruf Bankası'nı satın alırsa Mevduat Koruma Kanunu'na dayalı ilk mali yatırım ağı olacak.
If I tell them to bite, they will swallow it whole.
Isırmalarını söylersem tek parçada yutarlar.
They will be pardoned.
Affedilecekler.
So, if you've been following my instructions, they will not find out.
Bu yüzden, talimatlarımı takip ettiğin sürece, ortaya çıkaramazlar.
They will drop whatever they are doing to see you get married.
Evlendiğini görmek için ne yapıp edip düşerler.
The militia will be here soon, and they will believe you did this.
Milisler birazdan burada olur, bunu senin yaptığına inanacaklar.
With their presence surrounding us, they will give us the strength to fight the demon.
Etrafımızdaki varlıkları bize, şeytanla savaşmamız için güç verecek.
Believe me! They will find us!
İnan bana, onlar bizi bulacak!
They will.
Olacaklar.
Ewen if they know they will not tell you.
Bilseler bile size söylemezler.
Whoever goes there will not be spareed, they will be destroyed by her.
Oraya kim giderse... Onun tarafından yok edilecek.
All kids in the world think that their parents are invincible and they, like, they will never die.
Bütün çocuklar anneleriyle babalarının yenilmez olduğunu... hiç ölmeyeceklerini düşünürler.
They will always be there for them, and I think it was a wake-up call when my dad passed away.
Hep orada olacaklarını, ama babam öldüğünde benim için... bir uyanış oldu.
They will arrest us, and I'm too old.
Bizi yakalarlar, ben de yaşlı deliktir.
They will stand down and stay out of this!
Hayır, geri çekilip bu işin peşini bırakın.
They will simply start again tomorrow unless we find those in charge and stop them.
Baslarindaki kisiyi bulup durdurmazsak yarin yine devam edecekler.
But they will.
Ama olacak.
These men take their privacy very seriously, and when they come for you, and I promise you they will, they will inflict levels of pain that you can't even begin to imagine.
Bu adamlar, gizliliğe çok önem verirler. Seni bulduklarında, söz veriyorum ki bulacaklar. Sana, hayal bile edemeyeceğin acılar tattıracaklar.
No matter where you run, they will always find you.
Nereye kaçarsan kaç onlar seni bulur.
And they will feed your heart to Escorpion.
Ve senin kalbini Escorpion'a verecekler.
They will be granted the full rights and privileges of American citizens.
Onlara Amerika vatandaşlarıyla aynı haklar ve öncelikler tanınacak.
And she counsels us to comply if they get a warrant. And they will get a warrant.
Arama izinleri olursa, dediklerini yapmamızı öneriyor ki o izni alacaklar.
The lights are out, they will come back, and nothing but trouble is down the track.
Elektrik kesik, geri gelecek ama önümüzde belalı işlerden başka bir şey yok.
They will kill you.
Seni öldürürler.
I signed the release- - They will say it was my fault.
Çıkışını imzaladım. Benim suçum olduğunu diyecekler.
Or are you gonna give them to my friends at the Quaker Hall so they will realize what sort of woman I used to be?
Yoksa eskiden nasıl bir kadın olduğumu anlamaları için Quaker Hall'daki arkadaşlarıma mı vereceksin?
They will have Arne Durnst's blood.
Adli Tıp Kurumuna gidelim.
These threats have been identified and they will be dealt with swiftly and without mercy.
Bizi tehdit edenler bulunup hiçbir merhamet gösterilmeden gereken cezayı alacaklar.
Will they take the bait?
Yemi yutacaklar mı?
They say that if you stare long enough into its waters, its waters will stare right back at you.
Derler ki ; suya gözlerini dikip yeterince bakarsan eğer, gölün suyu da sana öyle bakarmış.
They probably will now.
Muhtemelen şimdi yapacaklardır.
And will they continue to blow up the heads of baby seals until we get boots on the ground in Syria?
Biz askerlerimizi Suriye'ye sokana kadar da fok bebeklerin kafalarını patlatmaya. ... devam mı edilecek?
We have survived this kind of rampage before and we will survive it again, by keeping our loved ones close, home, where they belong, with their families, safe and sound.
Bu tür bir saldırıdan daha önce kurtulduk ve tekrar kurtulacağız. Sevdiklerimizi yakınımızda, evlerinde ait oldukları ailelerinin yanında güvenli bir şekilde tutarak.
They're made from a biosynthetic material that will allow them to travel with you.
Onlar biosentetik maddeden yapıldı bu sayede sizinle gelebiliyorlar.
You see, the same way that you were able to target my transit pod, I'm able to do the same in reverse, sending a powerful subspace charge back the way you came. And if your bodies are still in their transmission pods, which I'm willing to bet they are, the charge will, in layman's terms, fry your brains.
Gördüğünüz gibi, benim geçiş kabinimi hedef aldığınız gibi, tersi yönde ben de aynısı size yapabilirim, geldiğiniz yöne güçlü bir altuzay enerjisi gönderirim ve eğer gerçek bedenleriniz halen aktarım kabinindeyse ki bahse girerim öyle, işten anlamayan birinin tabiriyle
True, but since we have no way of knowing how long it will take the clones to complete their mission, it's prudent that they stay connected.
Doğru, fakat klonların görevlerini tamamlamalarının ne kadar süreceğini bilmediğimiz için bağlantıda kalmak daha ihtiyatlı olacak.
The Bronco will somehow show how incredibly unreliable they are,'cause once he drives Like himself and he starts breaking stuff, then he's gonna ask me to fix it, and I'm gonna say no.
Bronco ne kadar güvensiz araç olduğunu bir şekilde göaterecek. Çünkü kendi gibi kullandığında ve bir şeyleri bozmaya başladığında benden tamir etmemi rica edecek ve ben de hayır diyeceğim.
They basically say if you can't get through this, you should turn around and go home,'cause you will not survive the Rubicon Trail.
Aslında derler ki buradan geçemezsen dönüp evine gitsen iyi olur. Çünkü Rubicon Patikasında hayatta kalamazsın.
A near-miss that will hopefully bring the nations of the world together, and make them realize what the hell they've got to lose.
Dünya devletlerini bir araya getirecek ve onlara neleri kaybedeceklerini göstermeye yetecek kadar.
And when they do, how many will take this view?
Olduğunda, kaçı bu görüşü benimseyecek?
They all will.
Hepisinin.
Will they imprison us?
Bizi hapse mi atarlar?
The fuck I will! We wait'til they kill another of us?
- Ne sakini, birimizi daha mı indirsinler?
But if you know how they work, you can bend them to your will.
Ama nasıl çalıştıklarını bilirseniz, onları ihtiyacınız doğrultusunda şekillendirebilirsiniz.
- Well, will they be enough?
- Yeterli olacaklar mı?
There are those who think the tears aren't accidental, that they were placed there to provide for those who will listen.
Yırtığın kaza olmadığını düşünenlerimiz var dinleyenleri karşılaması için konulduğu düşünülüyor.
And took my will... And you know what they did next? The worst thing they did?
Özgürlüğümü aldırlar ve sora ne yaptılar biliyor musun?
They're gonna put this device on the rocket and fire it up high into the atmosphere, hoping with the right conditions that this will actually reverse the effect.
Bu aygıtı roket üzerine koyacaklar ve havayı atmosfere atacaklar, Doğru koşullarla umutluyum Bu aslında etkisini tersine çevirir.
When I say they're out, I mean that Goat here will kill them for me.
Yok artık dediğimde, arkanda duran Goat benim için onları öldürdü.
They probably will.
Ram, büyük ihtimalle geçeceklerdir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]