English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / Throw him out

Throw him out traduction Turc

496 traduction parallèle
- Throw him out.
- Atın şunu dışarı.
I'm gonna throw him out!
Onu kapı dışarı edeceğim!
- Not until I throw him out.
- Onu dışarı atana dek olmaz.
- I'm gonna throw him out.
- Onu dışarı atacağım.
We may need your help to throw him out.
Onu kapı dışarı etmek için yardımınıza ihtiyaç olabilir.
Throw him out!
Atın şunu dışarıya!
- No, just throw him out in the street.
- Hayır, sokağa atın yeter.
- Throw him out!
- Dışarı at!
- Well, throw him out.
- Dışarı at.
Throw him out.
At onu dışarı.
Throw him out in the street.
Onu sokağa atın.
Throw him out!
Onu dışarı atın!
You can't throw him out.
Onu dışarı atamazsınız.
- Throw him out.
- At onu dışarı.
But I wonder you didn't throw him out there and then.
Fakat Bayan Crosbie, onu neden orada dışarı atmadığınızı merak ediyorum.
- Throw him out, boy!
- At dışarı oğlum!
My motherly intuition tells me to throw him out.
- Benim annelik içgüdüm onu dışarı atmamızı söylüyor.
- Shall we throw him out? - Good idea!
İyi fikir!
Throw him out. Throw him out.
- Onu dışarı atın.
- Now throw him out.
- Kendisini de hemen dışarı atın.
Throw him out.
Dışarı atın şunu.
That makes it so hard to throw him out.
Bu nedenle atamıyorum ya.
- Throw him out.
- Dışarı at onu.
Throw him out!
Dışarı at!
- Throw him out.
- At dışarı.
I'd throw him out in a minute if it wasn't for Patou.
Patou olmasaydı onu bu dakika atardım.
I'll throw him out. He's sacked.
onu kovacağım. işten atıldı.
You should throw him out.
Bence kapı dışarı etmelisin.
Throw him out of town. "
Onu şehirden kov. "
- Should I throw him out?
- Onu dışarı atayım mı patron?
- Want me to throw him out?
- Dışarı atmamı ister misiniz?
Well, if Dolores looks like a man to you you need glasses, amigo, thick ones. Shall I throw him out?
Dolores sana erkek gibi görünüyorsa, sana kalın camlı gözlük lazım.
If they didn't approve of Hitler, why didn't they throw him out?
Hitler'i onaylamıyorlarsa, neden sepetlemediler?
Throw him out!
Dışarı atın şunu!
It's a good thing you're not my wife or I'd throw him out of the house.
Ne mutlu ki sen benim karım değilsin yoksa onu evden dışarı atmış olurdum.
Now, I'm not gonna throw him out in the street and let him bleed to death.
Sokağa atıp kan içinde ölsün mü diyecektim?
Throw him out!
- Onu dışarı at!
Throw him out!
Kovun onu!
- Throw him out!
- Atın şunu dışarı!
"Throw both him and the bread out."
Ekmeği de onu da dışarı at.
I ain't gonna give him a chance to throw me out of a window.
Bu kez pencereden kovmasına izin vermeyeceğim.
Throw that idiot a rope and help him out of there.
Şu gerzeğe ip atında, çıkmasına yardım edin.
Throw him out!
Defol!
Shall we throw an apron over his head and run him out?
Onu dışarıya mı atıyoruz?
Now, point him out or I'll throw you in the clink.
Şimdi onu göster yoksa seni hücreye tıkarım.
They take a guy out of the cold, introduce him to a family of real people - Auntie Jessie, the old man - and then they throw a girl named Laurie in his path.
Bir adamı sokaktan alıp, gerçek insanlardan oluşan bir aileyle tanıştırıyorlar Jessie Hala, yaşlı adam ; sonra adamın yolu üzerine Laurie adında bir kızı çıkarıyorlar.
"lf he ain't out of here in one hour, I'll throw him off!"
"Bir saate kadar gitmezse onu atacağım." Diyor.
Would I have let him throw me out otherwise?
Başka türlü olsaydı beni dışarı atmasına razı olur muydum?
If he talks out of turn, throw a bucket of water on him.
Haddini bilmeyecek olursa başından aşağı bir kova su dök.
Sergeant, throw him in a cell and dry him out.
Çavuş, onu hücreye atιn, ayιlsιn.
In Russia, a man on a sled chased by wolves would throw meat out to keep the wolves from eating him.
Rusya'da, kurtların çektiği kızağa binen adam kurtların onu yememesi için önlerine et atar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]