Tighten up traduction Turc
289 traduction parallèle
"Let's tighten up the links with the country"
"Kırsalla bağlarımızı güçlendirelim"
Don't tighten up.
Çok gerilme.
They'll have to tighten up their belts for a day or two.
Bir veya iki gün kemerlerini sıkmaları gerekecek.
Tighten up your cinches.
Kolanlarınızı sıkılaştırın.
We tighten up and we're all set.
Biz gerhinleştiririz ve biz hepimiz hazırız.
Swordplay tends to make my arm muscles tighten up.
Kılıç ustalığı, kasları iyice sıkılaştırıyor.
Tighten up with it.
Şununla iyice sıkıştırın.
"Will tighten up Village security."
"Köy'ün güvenliği arttırılacak."
- Tighten up that girth.
- Şu yuları sıkılaştır.
OK. Tighten up the Velcro.
Sıkı sardığından emin ol.
Come on, cheeks, tighten up.
Haydi, keratalar, elinizi çabuk tutun.
Tighten up and do it.
Hizaya gel ve gereğini yap.
Maybe we have to tighten up our belts a little more.
Belki kemerleri biraz daha sıkmalıyız.
All you gotta do is tighten up on your grip and take your time.
Sadece daha sıkı tutup sabırlı olmalısın.
If you want to tighten up the thigh muscles, the only piece of equipment you want is a chair with legs.
Üst bacak kaslarınızı sıkılaştırmak istiyorsanız... ihtiyacınız olan tek alet ayaklı bir sandalyedir. SAVAŞ KİTABI - CİLT 1
I told them to tighten up their surveillance.
Gözlemi sıkılaştırmalarını söyledim.
Johanson, tighten up that harness.
Johanson, ipini bağla.
Don't tighten up.
Kasma kendini.
I'll need all the help you can give, so let's tighten up and be on our toes.
Sizin de bana yardım etmeniz gerek, birbirimize yaklaşalım ve tetikte olalım.
Tighten up that grip, all right?
Sopayı sıkıca tut, tamam mı?
Tighten up on that, will you?
Şunu daha da büyült, lütfen.
do not tighten up or clench your fists... until the moment of impact.
Darbe anına kadar... Yumruğunuzu sıkılaştırmayın
We got a new song called'Tighten Up,'and this is the music you tighten up with.
"Ciddileşin" isimli bir şarkımız var ve bu şarkı sizi ciddileştirecek.
Tighten up!
Toplanın!
Tighten up your ranks, they can't fit in!
Boşlukları doldurun, sığmıyorsunuz!
- Let's tighten up that formation.
- Uçuş pozisyonunu sıklaştırın.
Just tighten up.
Neşelen biraz.
Tighten up your panties, boy.
Altını sıkı bağla evlat. Testere.
Tighten up your seat belt.
Kemerini sıkılaştır.
Now tighten her up, Son.
Artık sıkıştırabilirsin evlat.
Tighten things up!
İşi daha sıkı tut!
Tighten it up.
Daha özenli olalım.
Here's some thoughts I had. Tighten them up.
Toplantı için birkaç iyi fikrim var, yaz bunları benim için.
Tighten it up.
Sıkış.
- They tighten right up.
- Kaslarım çok sertleşti bu yüzden.
Get the slack outta that line. Tighten up on it.
İpi gevşetmeyin.
- Tighten it up a bit.
- Biraz daha sıkın.
You tighten your belt, turn up your collar, do everything you're told, you can be Emperor of the North Pole.
Kemerini sık, yakanı kaldır, sana söylenilen herşeyi yap... North Pole'nun İmparatoru olabilirsin.
There are people that live in comfort like you do, and other men that are forced to tighten their belts, but all men are equal, and all men have the right to look straight up... at the sky, where the sun of truth shines down.
Senin gibi konfor içinde yaşayan insanlar var. Bir de diğerleri var : kemerlerini sıkmaya zorlananlar. Ama aslında herkes eşit...
- Tighten it up.
- Sıkıştırın.
Tighten it up. Cut the stuff about the song... and it could play on public television.
Şarkıyla ilgili kısımları kısaltırsan ulusal televizyonda çalabilir.
- Tighten it up, they're coming!
- Ger kabloyu, geliyorlar!
Tighten this flange! Hurry up!
Sıkın şu flanşı!
They tried to tighten her up, but she just keeps getting loose again.
Bayağı büyüyor, tutunması için uğraşıyorlar ama her seferinde düşüyor.
'Cause they'd have to tighten her up so much that the... It couldn't come out natural.
Onu çok fazla zorlayacaklarından doğal yoldan doğuramazdı.
Well, if the worst comes to the worst, we'll just have to roll up our sleeves, tighten our belts, and put on our tin hats till it's V-E Day again.
İşler olur da hepten kötüye giderse biz de paçalarımızı sıvar, kemerlerimizi sıkar zafer gününe kadar olağan hayatımızı bir kenara bırakırız.
Tighten it up.
Sıkılaştır.
That's it. Tighten it up.
Sıkıca bağla.
Then we take this wrench to tighten this up.
Sonra ingiliz anahtarıyla iyice sıkıştırırız.
- Tighten this up up here.
Bir dakika sonra işim bitecek. Şunu sıkıştır.
Tighten it up!
Şu sıraya bir bakın! Düzgün durun diyorum size!
upsy 47
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
up against the wall 84
up to you 126
up guy 119
up call 187
up and at' em 72
up north 49
up the stairs 74
up we go 50
up now 50
up high 87
up to you 126
up guy 119
up call 187
up and at' em 72
up north 49
up the stairs 74
up we go 50
up now 50
up high 87