Till next time traduction Turc
126 traduction parallèle
That's all till next time.
Sonraki sefere kadar bu kadar yeter.
Yeah, wait till next time.
Gelecek seferi bekle.
That's all we can do till next time.
Gelecek sefere kadar yapabileceğimiz bu.
Till next time.
- Kendine iyi bak.
So, till next time. :
So, tillnext time. :
Till next time and then maybe next time!
Belki ondan sonraki sefere de.
Till next time.
Gelecek sefere kadar.
Till next time, this is Gil Chesterton saying...
Sonraki programa kadar, Gil Chesterton size...
- I have to wait till next time.
- Gelecek sefere kadar beklemek zorundayım.
I'll have to postpone our drive till next time
Randevumuzu ertelemek zorunda kalacağım.
Till next time!
Yine görüşürüz!
Till next time, maybe.
Bir dahaki sefere görüşene kadar.
Till next time.
Gelecek ders görüşürüz.
Till next time.
Görüşmek üzere.
Goodbye till next time!
Bir dahaki sefere kadar hoşça kal!
Dear Steve, thinking of you. Till next time.
Sevgili Steve, seni düşünüyorum.
- And then till next time.
- Tekrar görüşürüz.
Ok, till next time
hoş çakal.
Till next time!
Bir dahaki sefere!
Well, till next time.
Bir sonrakine kadar...
Till next time then, this is Archana Puransingh saying goodbye.
Ben Archana Puransingh, bir sonraki yayına kadar... Hoşça kalın...
Save it till next time.
Bir dahaki sefere sakla.
- Yeah. - Guys, till next time.
- Görüşürüz çocuklar.
Till next time, then... Sir Lancelot.
Yeniden görüşmek dileğiyle Sör Lancelot.
You mind if I leave some of this stuff here till next time?
Banka mı soyacaksın? Eşyalarımdan bazılarını daha sonra gelip alana dek burada bırakabilir miyim?
- Very proper. Next time you see a man on a horse, don't run into the road till he's passed.
Bir dahaki sefer atlı birini görünce o geçene kadar yolun ortasına çıkmayın.
He'll back me up, till the next time I give a loan to some little guy.
Tekrar önemsiz birine kredi verene kadar beni destekleyecektir.
- Till the next time, chérie.
- Bir sonraki sefere, chérie ( tatlım ).
It may be a long time'till our... next feast.
Bir sonraki ziyafetimiz uzunca bir süre sonra gerçekleşebilir.
Next time, it might be an idea to wait till I tell you to light out after somebody.
Bir daha ki sefere, ben söylemedikçe kimsenin peşinden gitme.
Next time you shoot somebody, don't go near them till you're sure they're dead.
Bir daha birini vurduğunda, öldüklerinden emin olana dek ona yaklaşma.
I'll wait till the next time we meet, which will be soon, I hope.
Bir dahaki seferi bekleyeyim. Umarım yakında olur.
Till the next time we meet.
Tekrar görüşmek üzere
This is but a short visit. If I may postpone it till next time...
09 00 : 23 : 20 : 09 Bir-iki gün içinde ayrılmayı düşünüyorum.
It was a pleasure. Well, till next time. You know you have a friend.
10 00 : 23 : 32 : 06 Memnun oldum.
Till next time. Come back as soon as possible.
01 01 : 10 : 45 : 24 Size teşekkür ederim.
well, lloyd, it`s a Iong time till next November.
Biliyorsun, Lloyd, Kasım'a daha çok zaman var.
Till the next time.
Bir dahaki sefere kadar.
There's plenty of time till the next stop.
Sonraki durağa kadar bir sürü zamanımız var.
If I get like this again and I'm sure I will before this adolescent growth process is over.... Next time, just chain me to my bed and wait till my moment of clarity to come.
Tekrar bu hale gelirsem ve eminim bu hormonal buyume suresi bitmeden tekrar olacak... bi dahaki sefere beni yataga zincirle ve tekrar düzelene kadar bekle.
Next time wait till they stop swinging at the piñata... before you dive for the candy.
Bir daha sefere piyataya dalmadan önce sallanmasının durmasını bekle.
Next time, don't hang out till late.
Bir daha, bu kadar geç kalmayın.
You go back to treating me like dirt till the next time you get an itch you can't scratch?
Tekrar kaşınana kadar bana pislikmişim gibi davranmaya devam mı edeceksin?
We'd all work 14 hours... party till dawn, then pile in Joe's van, and wake up in New Hampshire or Maine... with just enough time to get back for the next shift.
Anlatsana. 14 saat çalışırdık. Sabaha kadar eğlenirdik.
Next time, I waited till after she swallowed her gummy bear. Hm hm..
Bir dahaki sefere ayıcık şekerlerini bitirene kadar bekledim.
I thought if you had some time, I got these free movie tickets... good till next week.
Zamanın vardır diye düşünüp, bu bedava sinema biletlerini almıştım. Gelir misin? Gelecek haftaya kadar geçerli.
Anyway, till the next time, Malachi.
Neyse, sonra görüşürüz Malachi.
Oh, well, we could kill some time till the next showing.
Bir sonraki gösterime kadar vakit öldürebiliriz.
Next time someone comes to pull me out, I wait till they step in my little swimming hole, then I grab'em.
Gelecek sefer biri beni dışarı çıkarmak için geldiğinde, küçük yüzme havuzuma girmelerini bekleyeceğim ve sonra da onları yakalayacağım.
No, I'll keep it till the next time.
Hayır. Gelecek sefere kadar saklayacağım.
Next time, don't hang out till late.
Bi daha, bu kadar geç kalmayın.
next time 1734
next time i see you 33
next time you see me 17
time 2517
times 1964
timer 243
timers 88
times square 22
time to die 52
time to go home 94
next time i see you 33
next time you see me 17
time 2517
times 1964
timer 243
timers 88
times square 22
time to die 52
time to go home 94
time flies 78
time is running out 68
time to wake up 54
time is money 74
time is of the essence 71
time is up 41
time to go 627
time travel 83
time to sleep 29
times are tough 45
time is running out 68
time to wake up 54
time is money 74
time is of the essence 71
time is up 41
time to go 627
time travel 83
time to sleep 29
times are tough 45
time to eat 55
time's up 595
time is 18
times are changing 28
time will tell 62
times a week 28
times before 18
times in a row 26
time for bed 134
times change 49
time's up 595
time is 18
times are changing 28
time will tell 62
times a week 28
times before 18
times in a row 26
time for bed 134
times change 49