To save my city traduction Turc
71 traduction parallèle
After five years on a hellish island, I have come home with only one goal- - to save my city.
Korkunç bir adada geçirdiğim beş yıldan sonra evime tek bir amaçla geldim.
I have come home with only one goal - to save my city.
Şehrimi kurtarmak.
To save my city.
Şehrimi kurtarmak.
After five years on a hellish island, I have come home with only one goal- - to save my city.
Cehennem gibi bir adada beş yılın ardından evime tek bir amaçla geldim şehrimi kurtarmak.
After five years on a hellish island... I have come home with only one goal : To save my city.
Cehennem gibi bir adada beş yılın ardından evime tek bir amaçla geldim şehrimi kurtarmak.
After five years on a hellish island, I have come home with only one goal... to save my city.
Cehennem gibi bir adada beş yılın ardından evime tek bir amaçla geldim şehrimi kurtarmak.
To save my city. Now others have joined my crusade.
Artık başkaları da mücadeleme katıldı.
For three years, I worked to save my city.
Üç yıl boyunca şehrimi kurtarmaya çalıştım.
For three years, I worked to save my city.
Üç yıl boyunca şehrimi korumak için uğraştım.
I'm gonna do whatever it takes to save my city.
Şehrimi kurtarmak için ne gerekiyorsa onu.
I have returned home with only one goal- - to save my city.
Şehrimi kurtarmak.
After five years in hell, I have returned home with only one goal- - to save my city.
Cehennemde beş yıl geçirdikten sonra evime tek bir amaçla döndüm.
I returned home with only one goal- - to save my city.
Şehrimi kurtarmak.
I wanted to save my city.
Şehrimi kurtarmak istedim.
After five years in hell, I returned home with only one goal... to save my city.
Cehennemde geçirdiğim beş yıldan sonra tek bir amaçla döndüm evime şehrimi kurtarmak için.
After 5 years in hell, I returned home with only one goal- - to save my city, but my old approach wasn't enough.
Cehennemde geçirdiğim beş yıldan sonra tek bir amaçla şehrime geri döndüm ama eski yöntemim yetmiyordu.
I returned home with only one goal- - to save my city, but my old approach wasn't enough.
Şehrimi kurtarmak. Ama eskiden yaptıklarım yeterli değildi.
After 5 years in hell, I returned home with only one goal- - to save my city, but my old approach wasn't enough.
Cehennemde 5 yıl sonra, Ben sadece bir goal- - eve döndü Benim şehri kurtarmak için,
I returned home with only one goal, to save my city, but my old approach wasn't enough.
Şehrimi kurtarmak. Ama eskiden yaptıklarım yeterli değildi.
After 5 years in Hell, I returned home with only one goal- - to save my city.
Cehennemdeki 5 seneden sonra evime tek bir amaç için geldim.
To save my city.
Şehrimi kurtarmak için...
After 5 years in Hell, I returned home with only one goal... to save my city.
Cehennemdeki 5 seneden sonra evime.. .. tek bir amaç için geldim- - Şehrimi kurtarmak.
After 5 years in Hell, I returned home with only one goal- - to save my city.
Cehennemdeki 5 seneden sonra evime tek bir amaç için geldim. Şehrimi kurtarmak.
After 5 years in Hell, I returned home with only one goal- - to save my city.
Cehennemde geçirdiğim beş yıldan sonra evime tek bir amaçla döndüm...
to save my city.
Şehrimi kurtarmak.
After 5 years in Hell, I returned home with only one goal- - to save my city.
Cehennemde geçirdiğim beş yıldan sonra evime tek bir amaçla döndüm... Şehrimi kurtarmak.
Putting on the hood is the only way I know how to save my city.
Şehrimi kurtarmak adına bildiğim tek şey kapüşonu kafama geçirmek.
My lord gave his life to save the city.
Efendim şehri kurtarmak için hayatını verdi.
I had a city controller trying to save my job, and he owed me.
Bir belediye denetçisi de aynı şeyi denedi.
But if you don't want to cooperate with me, I suggest you stick with your city attorney and save yourself my $ 25,000 retainer.
Ama benle çalışmak istemiyorsanız belediye avukatını öneririm........ ve böylece $ 25,000 da size kalır.
I have come home with only one goal- - to save my city.
Şehrimi kurtarmak.
I want the city to be free of flood So my poor mother won't have to save her bed every day.
Şehrin sel felaketinden kurtulmasını istiyorum. Böylece zavallı annem her gün yatağını kurtarmak zorunda kalmaz.
My feeling is that by bringing nature to the city, we're hopefully able to inspire people to actually help save these creatures.
Doğayı şehre getirdiğimizi hissediyorum ümit ederim ki insanlara bu canlıların kurtulmalarına yardım etmeleri konusunda ilham verebiliriz.
Now I need to find her before the witches do so I can save my friend who is trapped inside of her, and I came to you because you are the only person in this city who knows her inside out.
Sana geldim çünkü Eva'nın şehirde senden başka içini dışını bilen yok.
I'm doing everything in my power to save this city, but there are forces out there working just as hard to make sure I fail.
Gücüm elverdiğince bu şehri kurtarmaya çalışıyorum. Ama dışarıda bunu başarmama engel olmayı amaçlayan pek çok güç var.
When I came here, the Oracle told me it was my destiny to save the city.
Buraya geldiğimde Kahin şehri kurtarmanın kaderimde olduğunu söylemişti.
You missed the whole, save the city or turn my girlfriend over to an immortal psychopath briefing.
Tüm bu şehri kurtar yoksa kız arkadaşımı ölümsüz bir psikopata teslim et konuşmasını kaçırdın.
d She's the love of my life Up to us to go on d d And everything's burning d d Buildings illuminated by the fire d d And the city was lost We're trying to save it d
O benim hayatımın aşkı Bize kalmış devam etmek Ve her şey yanıyor Binalar ışık saçıyor yangından
I am not just trying to save my family and I'm not just trying to save one city, but the entire world!
Sadece tek bir aileyi, tek bir şehri kurtarmaya çalışmıyorum. Dünyayı kurtarmaya çalışıyorum!
I thought that it was my way to save the city.
Ve ilk başladığım zamanlarda şehri bu şekilde kurtaracağımı sanıyordum.
I thought that it was my way to save the city.
Şehri bu şekilde kurtarabilirim diye düşündüm.
In trying to save my people, I've burned down the entire city, Aasiya!
İnsanlarımı kurtarmaya çalışırken tüm şehri yakıp yıktım, Aasiya!
In trying to save my people, I've burned down the entire city!
İnsanlarımı kurtarmaya çalışırken bütün şehri yakıp yıktım!
My mission has always been to save this city.
Bu şehri kurtarmayı daima görevim olarak gördüm.