Two dollars traduction Turc
1,062 traduction parallèle
If Antonio has it off with a woman in the park and then gives her two dollars, nobody cares
Tabii, Antonio parkın tekine gidip bir kadına beş yüz liret verse... kimse ilgilenmez.
I'd say two dollars an acre.
Dönümüne 2 dolar demek istiyorum.
- Captain, who pays the two dollars?
- Kaptan, iki doları kim verecek?
- What two dollars?
- Ne iki doları?
- Who pays the two dollars?
- İki doları kim verecek?
That'll be 25 pesos, or two dollars.
- 25 pezo ya da iki dolar.
- Two dollars and fifty cents, ma'am.
- İki dolar ve elli sent bayan.
- A glass of beer is two dollars.
- Bir bardak bira iki dolar.
- Two dollars?
- İki dolar mı?
All he's got is two dollars.
Topu topu 2 dolar parası varmış.
That'll be two dollars... apiece.
Bu 2 dolara falan mal olur.
Two dollars and 70 cents.
İki dolar, 7O sent.
Two dollars a month, a homemade badge.
Ayda iki dolar, elle yapılmış bir rozet.
Last year he charged me two dollars to pull out my wagon.
Geçen yıl at arabasını çekmek için benden iki dolar aldı.
Two dollars?
İki dolar mı?
- Two dollars.
- İki dolar.
So you bought yourself a claim for two dollars and a half.
Demek kendine 2.50 dolarlık bir tapu aldın.
- Two dollars
- İki dolar
You'll get two dollars, Captain.
İki dolar alacaksınız Yüzbaşı.
Two dollars.
İki dolar.
Two dollars won't get you very far.
İki dolarla çok uzağa gidemezsin.
He gave me two dollars to see that nobody started a fire.
Kimse yangın çıkarmasın diye bana iki dolar verdi.
Two dollars will buy a lot of sleep around here.
İki dolarla buralarda çok rahat uyuyabilir.
TWO MILLION DOLLARS.
2 milyon dolar.
Ten thousand dollars now and another ten thousand over the next two years... providing you keep out of the state.
Hemen on bin dolar, önümüzdeki iki yıl içinde de on bin dolar daha... eyalet sınırları dışında kalman şartıyla.
Two thousand dollars.
2.000 dolar.
One million dollars in small unmarked bills'worth of happiness for the two of us.
İkimiz için, bir milyon dolardan oluşan bir mutluluk.
One thousand, two hundred and thirty dollars.
1230 dolar. Al.
That rate, 6000, that makes roughly... two hundred dollars an hour.
O miktar, 6000, kabaca saatte 200 dolar eder.
Two thousand dollars.
2 bin dolar.
Two hundred dollars.
İki yüz dolar.
Two hundred dollars.
200 dolar.
Why, I could have we could have got two thousand dollars just as easy as pie.
Biz o zaman... o zaman tereyağından kıl çeker gibi 2000 dolar kazanabilirdik.
Two or three dollars maybe?
İki veya üç dolar.
Two million dollars worth.
2 milyon dolar değerinde.
So I decided to take a loan, $ 200,000 dollars, Of the bank city Ntontgk. But fortunately, the mission had to be postponed for two weeks.
Bu yüzden, Dodge City'deki bankamızdan $ 200,000 kredi ayarladık ama iyi ki, bize göndermeleri iki hafta ertelendi.
Look here! I have here, $ 170 dollars and two gold watches!
Bir göz atın, 170 $ ve iki altın saat.
- Two thousand dollars?
- 2.000 dolar mı?
Two thousand dollars for that little beat-up car?
Şu küçük tempolu araba için 2.000 dolar mı?
Two weeks ago a million dollars in gold bullion intended for the underground in one of the anti-Western satellites was intercepted by that government's military police. Preparations are now being made to ship the gold behind the Iron Curtain.
İki hafta önce batı karşıtları için, direnişçi bir örgütün milyon dolar değerindeki külçe altınına hükümetlerinin jandarması aracılığıyla el konuldu ve hemen, Demir Perde arkasına altını götürmek için hazırlıklara başlanıldı.
That's one, two thou, three, four thousand dollars in cash.
Bir, iki, üç, dört bin dolar nakit.
Two hundred thousand American dollars.
İki yüz bin Amerikan doları.
- Two hundred dollars.
- 200 dolar.
I got a letter here from a sister enclosing ten dollars... and two malignant tumors she coughed up during last week`s prayer meeting.
Bir bacı mektup yazmış içine de on dolar koymuş... Geçen haftaki dua seansında ciğerindeki tümörü öksürüp atmış.
My old man spent 1 4 hours a day down in that subway. He`d come home, two, three dollars` worth of change... stained with shoe polish.
Bizim ihtiyar, günde 14 saat çalışırdı ayakkabı boyası bulaşmış iki üç dolar kazanmak için.
Two million dollars.
2 milyon dolar.
You don't spend two million dollars for machinery you hardly use.
On yılda bir kullandığın ekipman için milyon dolarlar harcayamazsın.
For this, his department has spent two million dollars in two months?
Bölümü iki ayda iki milyon Doları bunun için mi harcadı?
Two million dollars.
İki milyon Dolar.
Two hundred and fifty thousand dollars would do me very nicely.
250.000 dolar benim için çok iyi iş görür.
Two hundred and fifty thousand dollars.
250.000 dolar.
dollars 691
dollars and 18
two days ago 368
two days later 110
two days 395
two down 66
two dogs 17
two dozen 16
two daughters 19
two dead 39
dollars and 18
two days ago 368
two days later 110
two days 395
two down 66
two dogs 17
two dozen 16
two daughters 19
two dead 39