Two tours traduction Turc
197 traduction parallèle
Did two tours, flew 50 missions.
İki kez çağırılıp, elli uçuşta yeraldım.
- Two tours, was it?
- İki saatti, değil mi?
Served two tours, supply sergeant, Korean conflict.
İki defa turne, çavuşluk rütbesi, Kore çatışması.
- He served two tours in Nam.
- İki kez Vietnam'a gitti.
I understand he has a background in intelligence? He has two tours with naval intelligence.
- Donanma İstihbarat'ta iki sefer.
I did two tours in'Nam.
vietnam'da iki dönem savaştım.
The man lives through two tours in nam... And then one night he just drops dead.
İki savaşta da sağ kalmış bir adam... bir gecede ölüveriyor.
I did two tours of duty in Southeast Asia and I was married for five years.
Güneydoğu Asya'da iki dönem görev yaptım... ve beş yıl evli kaldım.
I've done two tours in Vietnam.
Vietnam'a 2 tur yaptım.
- Sam did two tours, wanted a third.
- Sam iki tur yaptı, üçüncüyü istedi.
She stayed in Korea while he did two tours in South America.
İki kez Güney Afrikaya gittiği zaman mı Korede kalmış.
You know about my two tours in the Nam.
Nam'daki iki turumu biliyorsunuz.
That includes two tours of Nam.
Bunun arasında Namibya'da ikili nöbetim de dahil.
He was in Nam. He did two tours of duty.
İki kez akıl hastanesine girdi.
I did two tours of Vietnam, and there's two things you never forget.
Vietnam'a iki kez gittim, orda asla unutamadığın iki şey vardır.
He did two tours with 12th Special Ops CTU.
KTO 12.Özel Tim ile iki operasyon yapmış.
He'd done two tours.
Görev süresini tamamladı.
- Two tours he done.
- İki sefer yaptı.
Bob did two tours in iraq.
- Bob Irak'a iki kez gitti.
I didn't do two tours of'Nam so some private citizen could make himself judge, jury and executioner.
Vietnam'a bazılarının kişisel özgürlükleri kısıtlansın diye gitmedim.
You know, uh, I did two tours in'Nam, and one thing I learned over there was you gotta live for the moment,'cause you never know what's waiting in the next rice paddy.
Ben Vietnam'da bulundum ve orada öğrendiğim tek şey anı yaşaman gerektiği. Çünkü sonra ne olacağını bilemezsin.
Two tours in Afghanistan.
Afganistan'a iki sefer yaptım.
Did two tours of duty in Vietnam.
Vietnam'da 2 defa görev yapmış.
A retired marine who served two tours in Iraq.
Irak'ta iki seferini tamamlayan emekli bir deniz piyadesi.
He did two tours in Iraq.
Irak'a iki kez gitmiş.
Two tours of duty in Iraq. Silvus star.
Irak'ta iki dönem görev, gümüş hizmet rozeti.
I think two tours in iraq would change anybody, but if he just takes it slow, gets used to being home, and doesn't come back to the firehouse until he's absolutely ready, he's gonna be fine.
Sanırım Irak'ta bulunmak bile insanı değiştirir. Ama oluruna bırakıp yavaş yavaş eve alışırsa ve tam hazır olmadan işe dönmezse, hiç birşeyi kalmayacaktır.
She was ex-Army, two tours.
İki yılını orduda geçirmiş eski bir ordu personeli.
- Nam? - Yes, sir, two tours.
- Evet Efendim, hem de iki kez!
My uncle served two tours in Vietnam.
Amcam 2 defa Vietnam'a gitti.
You spent two tours in Iraq.
Irak'ı iki kere turladın.
'Cause my platoon, we did two tours.
Çünkü benim takımım iki sorti yaptı.
He survived two tours in Afghanistan.
O, iki Afganistan seferinden kurtuldu.
Two tours of duty in Vietnam, special forces, counter-insurgency.
Vietnam'da iki kere görev almış, Özel kuvvetlerde, isyan bastırma biriminde.
Two tours myself before I had enough and cashed it in.
Sıkılıp bırakmadan önce 2 tur yaptım.
We did two tours in Anbar together.
Anbar'da iki kere görev yaptık.
Stationed at Quantico, scheduled to go to Iraq in a few days, has already served two tours there.
Quantico'da görevliymiş. Birkaç gün sonra Irak'a gidecekmiş. Daha önce iki kere gitmiş.
two tours of duty.
İki kez cepheye gitti.
I'm a staff sergeant, squad leader... two tours, Afghanistan and Iraq, and I just got stop-lossed.
Ben çavuşum, birlik şefi. Afganistan'da ve Irak'ta savaştım.
Two tours.
İki turda.
Did two tours in'Nam with my dad.
Babamla Vietnam'da 2 tur attılar.
Two tours, sir.
İki defa, efendim.
Two, call up the reserves, extend tours of duty.
BİR, ADAMLARI SOK
Two of them even met Bin Laden on one of his tours of the camp.
Hatta onlardan ikisi eğitim kampını gezerken Bin Ladin'le tanışmış.
Two full tours.
Burada iki dönem geçirmişsiniz.
We'll need to book some private tours... the Vatican, the Villa Medici, and private, just the two of us.
Bazı özel turlar istiyoruz. Vatikan, Medici Villaları. Ve özel olsun.
The two guide the tours together.
İki rehber birlikte tura çıkarlar.
Came to us straight from Fleet after two combat tours in Iraq and Afghanistan.
Irak ve Afganistan'da iki savaş seferinden sonra filodan bize geldi.
When the time is right, want to come back and do tours, two shifts at a time, if you want.
Zamanı geldiğinde, eğer geri dönmek ve devriyeye çıkmak istersen, gerekirse çift vardiya bile çalışabilirsin.
PING-MEI ZHANG FILES PAPERS FOR EIGHT STARS TOURS, LISTING HERSELF AS THE SOLE OWNER. EVEN THOUGH SHE'D BEEN MARRIED TWO YEARS BY THAT TIME?
Üç ay sonra, Sekiz Yıldız Tur'un kayıtlarında Ping-Mei Zhang'den bekar sahibi olarak bahsediliyor.
I did two tours in Iraq.
Irakta iki kez bulundum.
two thousand dollars 17
two thousand 72
two things 153
two tickets 43
two to go 48
two times 59
two to one 18
two teams 22
two three 61
two thousand 72
two things 153
two tickets 43
two to go 48
two times 59
two to one 18
two teams 22
two three 61