Until next time traduction Turc
243 traduction parallèle
- Until next time. Goodbye.
- Yeniden görüşene kadar, hoşçakalın.
And so, until next time, when we shall return with another story... good night.
Gelecek sefer, size yeni bir hikayeyle geri döneceğiz iyi akşamlar.
That, I'm sure is enough mystery to last until next time when we shall return with another story.
Bir sonraki haftaya kadar bu kadar sır yeter, eminim. O zaman bir başka öyküyle döneceğiz.
Until next time, good night.
Bir sonraki sefere kadar, iyi geceler.
So, until next time,
Bir sonraki programda buluşmak üzere,
Suppose you take this opportunity to escape, until next time, of course.
Sanırım, bu kaçma fırsatını elbette bir sonraki haftaya kadar kullnacaksınız.
So until next time when we shall bring you another story.
Bir başka öyküyle döneceğimiz zamana değin,
That's all until next time when we shall be back with another, though imperfect, crime.
Geri döneceğimiz bir dahaki sefere kadar bu kadar. Bu kez kusursuz olmayan bir cinayet olacak.
So until next time, good night.
Bir sonrakine değin, iyi geceler.
And until next time, good night.
Bir sonrakinde buluşmak üzere iyi geceler.
Oh, well, I'm afraid you'll have to wait until next time when we shall be back with a new story and a new tube.
Oh, şey, korkarım, bir sonraki gösterime kadar beklemek zorundasınız. O zaman yenibir öykü ve yeni bir tüple geri döneceğiz.
Now until next time, good night.
Şimdi bir sonrakine kadar, iyi geceler.
Until next time then. Goodbye.
Bir sonraki sefere dek görüşürüz.
- Until next time!
- Tekrar görüşmek üzere!
Until next time.
Bir sonrakinde görüşmek üzere.
Until next time, Julie.
Gelecek sefere Julie.
Until next time, Prime!
Yeteri kadar aldık. Gidelim.
" Why wait until next time?
" Neden sonraya bırakalım?
- No, it's been taken care of. - Until next time.
Hayır, gerek kalmadı.
Until next time, this is your host wishing you pleasant dreams.
Gelecek zamana dek, anlatıcınızdan size mutlu rüyalar.
So, until next time speaking for myself, Rudy Castro, and all the guys in the band we are the Silhouettes, bidding you a good night.
Bir dahaki sefere kadar... ben Rudy Castro ve gruptaki bütün arkadaşlarım... biz Siluetler olarak hepinize iyi geceler diliyoruz.
How about "Until next time"?
"Bir dahakine kadar" desek?
How about "until next time"?
"Bir dahakine kadar" desek nasıl olur?
I hope you did, too. Until next time.
Bir sonraki programımıza kadar hoşça kalın.
Until next time.
Bir dahaki sefere kadar.
Until next time, may all your dates be a matter of public record.
Bir daha ki sefere kadar, belki sizin de tüm buluşmalarınız herkesçe bilinebilir.
Until next time.
Görüşmek üzere.
In that case... until next time.
Bu durumda... bir daha ki sefere kadar.
Until next time, Xena... until next time.
Bir daha ki sefere Zeyna... Bir daha ki sefere.
And none of it ever comes back to me until the next time it starts.
Ve bir sonraki başlayana kadar hiçbirini hatırlamıyorum.
Until the next time, then.
Bir dahaki sefere görüşmek üzere.
Wait until you hear how loud I yell next time.
Öbür sefere ne kadar kuvvetli bağıracağım bekle de gör.
Just wait until the next time you see her.
O'nunla bir daha ki görüşmeye kadar bekle.
Until the next time we return with another play... good night.
Gelecek sefer bir başka oyun ile birlikte olmak üzere iyi akşamlar.
And now it's time for me to disappear, until next week that is.
Ve artık benim kaybolma zamanım geldi, yani gelecek haftaya değin.
Until the next time.
Bir dahaki sefere kadar.
Until it is time for your next journey. "
Bir sonraki sefere kadar dinlen. "
You sign this for me. Bye, boys, until the next time!
Bu seferlik bu kadar, ayrılabilirsiniz arkadaşlar!
Just in case, I'll keep him company for the next two hours until it's time to get off.
Gene de, inme zamanı gelene dek ona eşlik edeceğim.
But finally they returned to that quiet comfortable life in Hobbiton,... until the next time Gandalf the Grey would knock upon the round green door.
Lâkin, sonrasında Hobbiton'daki sakin ve konforlu hayata geri döndüler,... ta ki, Gri Gandalf bir kez daha yuvarlak yeşil kapıyı çalana kadar.
Next year, at this same time, I'll find a pumpkin patch that is real sincere. And I'll sit in that pumpkin patch until the Great Pumpkin appears.
Göreceksin, gelecek yıl aynı zamanda gerçekten hakiki bir balkabağı tarlası bulacağım ve o balkabağı tarlasında oturup, Büyük Balkabağı'nın ortaya çıkmasını bekleyeceğim.
Sentencing will be withheld until that time. The next case...
Karar da o zamana ertelenmiştir.
Until the next time.
Gelecek sefere kadar.
Until the next time.
Görüşmek üzere.
Until the next time.
Diğer sefere kadar...
We could put those bio-units in, have them run roughshod over the enemy, then just stroll on in, freeze them up, and pack them away until the next time.
Bu biyo-birimleri içeri koyup, onları düşmanın üzerine dörtnala salabiliriz, sonra sadece içeride gezinip, onları dondururuz, ve bir dahaki sefere kadar onları paketleriz.
So he consulted an astrologer friend who assured him that he would survive... until the next time the numbers conspired against him.
Bir astrolog arkadaşına danışmış. Arkadaşı onu, sayılar kendisine bir daha komplo kurana kadar bir şey olmayacağına ikna etmiş.
The next time you're late for a meeting with me, you'll be doing laps until you drop.
Eğer bir daha benimle buluşmaya gecikirsen,... seni geberene kadar koştururum. Anladın mı?
Next time, let the locking relay float until the actual order to fire is given.
Bir dahaki sefere, ateş emri gelmeden önce kilitlenme rölesini askıda bırak.
I guess the next time I see you won't be until Thanksgiving.
Sanırım sizi Şükran Günü'ne kadar bir daha göremeyeceğim.
Next time I'll just fly around the room until my paws dry on their own.
Bir dahaki sefere patilerim kendi kendilerine kuruyana kadar odada uçarım o zaman.
next time 1734
next time i see you 33
next time you see me 17
time 2517
times 1964
timer 243
timers 88
times square 22
time to die 52
time to go home 94
next time i see you 33
next time you see me 17
time 2517
times 1964
timer 243
timers 88
times square 22
time to die 52
time to go home 94
time flies 78
time is running out 68
time to wake up 54
time is money 74
time is of the essence 71
time is up 41
time to go 627
time travel 83
time to sleep 29
times are tough 45
time is running out 68
time to wake up 54
time is money 74
time is of the essence 71
time is up 41
time to go 627
time travel 83
time to sleep 29
times are tough 45
time to eat 55
time's up 595
time is 18
times are changing 28
time will tell 62
times a week 28
times before 18
times in a row 26
time for bed 134
times change 49
time's up 595
time is 18
times are changing 28
time will tell 62
times a week 28
times before 18
times in a row 26
time for bed 134
times change 49