Vitals traduction Turc
1,078 traduction parallèle
At least, we can get his vitals going.
En azından hayati organlarını döndürebiliriz.
Aii his vitals are normal but I don't get it.
Yaşamsal fonksiyonları normal ama anlayamıyorum.
Check his vitals every 15.
15 dakikada bir kontrol et.
- What are his vitals?
Hayati fonksiyonlar?
Up and over. Check vitals.
Kaldıralım.
We'll need a record of his vitals after every bag was hung.
Her torba asıldıktan sonra yaşam belirtilerinin kayıtları gerek.
Fainted at a breakfast meeting. A and O on arrival, vitals normal.
Vardığımızda oksijen verdik, yaşam belirtileri normal.
Good vitals, no LOC, complains of belly pain, lots of road rash.
Temel göstergeler iyi. Bayılmamış. Karın ağrısından şikayetçi.
Vitals are stable.
Konuşma. Göstergeler normal.
Brief LOC. Stable vitals.
Yaşam belirtileri sabit.
Head contusion, brief LOC, broken arm, vitals are stable.
Başta yaralar, geçici şuur kaybı, kırık kol, hayati bulgular sabit.
- GCS 11, multiple lacs, vitals stable. - Let's go!
- GCS 11, kesikler var, durumu sabit.
- Her vitals are okay.
- Temel göstergeler normal.
Good vitals, no visual complaints but drunk and combative.
Durumu iyi. Görmesiyle ilgili şikayet yok. Ama sarhoş ve saldırgan.
Vitals are stable, pulse ox 98.
Hayati bulgular sabit, puls oksimetri 98.
I need all the vitals. T-max, mental status, I's and O's.
Hastaların ateşini, zihinsel durumunu ve ne kadar sıvı verildiğini bilmeliyim.
- Vitals are normal.
- Temel göstergeler iyi.
Keep an eye on his vitals, and keep pumping that bag.
- Chuck... Gözünüz değerlerde olsun ve bu torbayı pompalamaya devam edin.
Check his vitals every 15 minutes.
Her 15 dakikada bir hayati değerlerini de ölçün.
How's his vitals?
Durumu nasıl?
SHE'S GOT WEAK VITALS AND A HOLE IN ONE OF HER LUNGS, SO THEY'RE NOT OPTIMISTIC.
Hayati fonksiyonları zayıf. Akciğelerinden biri delinmiş. Pek iyimser değiller.
Vitals are stable.
Hayat belirtileri düzenli.
Vitals?
Hayat belirtileri?
- Check his vitals.
- Nabzına bak. Serumu değiştir.
- I'll monitor her vitals.
- Hayati bulgularına bakacağım.
Vitals are stable.
Hayati bulgular sabit.
- Get the vitals.
- Hayati bulgularına bakıyoruz.
- No! Check the vitals again.
Hayati bulgulara tekrar bakın.
Vitals stable, BP's 140 / 90, pulse 100.
Hayati bulgular sabit, tansiyon 1 40 / 90, nabız 1 00.
- Vitals?
- Hayati bulgular?
- Can't get in to take vitals.
- İçeri giremiyorum.
- Vitals? - BP, 100 palp.
- Temel göstergeler nasıl?
I was checking vitals on Mrs. Brennan.
Bayan Brennan'ın hayati bulgularına bakıyordum.
Good vitals.
Kırıklar var. Hayati bulgular iyi.
Good vitals but no room to intubate.
Bulguları iyi ama tüpe yer yok.
IKeep an eye on her vitals.
Temel göstergelerini kontrol altında tut.
No vitals.
Temel göstergeler yok.
Vitals are stable.
Göstergeler iyi.
Vitals stable.
Göstergeler iyi.
No, but his vitals are extremely low.
Hayır ama hayat belirtileri çok düşük.
- Sorry, I need to check some vitals...
- Hayati organlara bakayım.
His vitals are weak and he's in shock.
Bayan? Nabız ve tansiyon çok düşük.
- What are his vitals? - Not good.
- Hayati fonksiyonları nasıl?
Vitals?
Hayati bulgular?
- Vitals are stable.
- Hayati bulgular normal.
Vitals returning to normal?
Hayati bulgular normal mi?
Vitals stable and holding.
Hayati bulgular stabil.
It is impossible in summation to do more than outline with bold strokes the vitals of this trial's mad and melancholy record.
Empati eksikliği. Bu tüm sanıklardaki tek ortak özellik Yurttaşlarının duygularını hissedecek kapasitede olmamaları gerçeği.
Andromeda, vitals.
Andromeda Hayatları.
And I'd need for you to check her vitals, watch her pretty closely.
Annenin nabız ve tansiyonunu takip edecek, onu yakından izleyeceksin.
You're... Vitals are normal.
Veriler normal.