Waterboarding traduction Turc
72 traduction parallèle
- Mind if I go waterboarding with you?
- Sizinle sörf yapabilir miyim?
One of the techniques that made the transition from the regime of the physical to the psychological, in fact the only one really, was waterboarding.
Bedensel sistemden, psikolojik sisteme geçişi sağlayan tekniklerden biri aslında tam olarak basınçlı su ile sorgulamaydı.
Right after 9 / 11, the CIA got approval from the White House for waterboarding.
11 Eylül'ün hemen ardından CIA, basınçlı su ile sorgulama için Beyaz Saray'dan onay aldı.
They later subjected him to two weeks of brutal torture, involving all of these techniques, including waterboarding. And they got information from Al Libi stating that Saddam Hussein's regime had trained Al Qaeda in chemical and biological warfare.
Ardından onu iki hafta boyunca tüm bu adı geçen teknikleri içeren basınçlı suyla sorgulama da dahil, acımasız bir işkenceye maruz bıraktılar ve al-Libi'den, Saddam Hüseyin rejiminin El Kaide'yi, kimyasal ve biyolojik savaş metotlarında eğittiğine dair istihbarat elde ettiler.
On a conservative radio show, Vice-President Dick Cheney openly defended the practice of waterboarding.
Klasik bir radyo şovunda, Başkan yardımcısı Dick Cheney "su ile işkence" uygulamalarına tam destek vermiştir.
Do you believe that the use of testimony which is obtained through techniques such as waterboarding, stress positions, intimidating use of military dogs, sleep deprivation, sensory deprivation, forced nudity would be consistent with Common Article III?
Basınçlı su ile sorgulama, rahatsız pozisyonlara sokma, orduya ait köpeklerlin kullanılması, uyku yoksunluğu, duyuların köreltilmesi, zorla soyulmak gibi yöntemlerle elde edilen delilin kullanılması Müşterek 3. Madde ile uyumlu olduğuna inanıyor musunuz?
Do you know what waterboarding is, Claire?
Waterboarding nedir bilir misin, Claire?
I'm waterboarding your sister because she's
Kız kardeşini boğuyorum çünkü...
- Frank's waterboarding Dee.
- Frank Dee'ye işkence yapıyor.
What's for dessert, waterboarding?
Tatlı olarak ne var peki, Çin işkencesi mi?
It's like she's waterboarding my boys, Sammy.
Hayalarıma işkence ediyor, Sammy.
Yeah, we tried that but since new administration discontinued waterboarding Fulcrum agents don't talk.
Evet, onu denedik ama yeni yönetim alna su damlatma yöntemini kaldırdığından beri konuşmuyorlar.
- That's basically waterboarding.
Bu temel olarak boğmaktır.
Working for the CIA has a few benefits, like waterboarding terrorists and pretty decent bagels and the ability to triangulate cell-phone calls.
CIA'de çalışmanın bazı avantajları var. Teröristlere su işkencesi, lezzetli simitler ve cep telefonu sinyallerini üçgene ayırmak gibi.
He can do things to make waterboarding feel like a sponge bath.
Sana öyle şeyler yapar ki su işkencesi yanında köpüklü banyo gibi kalır.
At issue is the practice of so-called waterboarding, an interrogation technique considered a war...
Öncelikle uygulanan yöntemin adı, su işkencesi bu soruşturma tekniği savaş...
Or waterboarding.
Ya da işkence edilerek.
You are killing me, Osama. What's next, waterboarding?
- Usame gibisin ya ölücem
Start talking or I start waterboarding.
Pekâlâ, dostum. Ya konuşursun ya da işkenceye başlarım.
Oh, so you're waterboarding me?
Bu yüzden mi su sıçratıyorsun bana?
In the mid -'90s, they found themselves with a surplus of canvas waterboarding hoods, so they had sweatshops make them into messenger bags to sell to outer-borough idiots.
90'ların ortalarına doğru stoklarında kanvas su kayağı örtülerinin fazlalık olduğunu gördüler. Bu yüzden kötü çalışma koşulları olan fabrikalarda, bunları uzak kasabalardaki aptallara satmak için kurye çantalarına çevirttiler.
Waterboarding in guanátnamo was less brutal than that divorce.
Onlarla yakın mısın? Annemi haftada bir ararım.
They're waterboarding Kermit!
Kurbağa Kermit'e işkence yapıyorlar!
According to her, Crowley's still waterboarding her kids somewhere.
Dediğine göre Crowley hala onun çocuklarına zarar veriyormuş.
How about waterboarding, how do you feel about that?
Üzerine basınçlı su püskürtülmesine ne dersin?
Maybe some light waterboarding involved.
Belki hafif bir işkence olabilir.
We're not waterboarding.
İşkence yapmayacağız.
Waterboarding a civilian - A schoolteacher.
Bir sivile su tahtası uygulamak. Bir sınıf öğretmenine.
That was about waterboarding, Tammy.
- O su tahtası hakkındaydı Tammy.
Not, uh, on the verge of waterboarding anyone?
Kimseyi boğma sınırına gelmedi mi?
Beats waterboarding.
Basınçlı su ile işkenceden iyidir.
Waterboarding your ass.
Boğulacaksın seni pislik.
waterboarding. They've been at it for three days, but he won't crack.
Üç gündür işkence yapıyorlar ama Huck hiçbir şey söylemedi.
It wasn't the yanks invented waterboarding.
Tereciye tere satma!
Waterboarding?
Su fışkırtma?
He exposed the, uh, the waterboarding memos, the Orton-Geo fracking scandal.
Şu su dökülen işkenceleri ortaya çıkarmıştı... ... Orton-Geo hidrolik kırma skandalları.
Drones, waterboarding, is that more accurate?
Robotlar, suyla işkence, işte bunlar daha mı yerinde yani?
And if he somehow crumples under the Suits'verbal waterboarding...
Ajan'ın sözlü işkencesi altında bir şekilde tökezlerse de...
So, I'm guessing Villante said no to the idea of waterboarding the truth out of Secretary Reed.
Sanırım Vilante Bakan Reed'in zırvaladığı için "Hayır!" dedi.
Waterboarding.
Suda boğma.
Waterboarding. Rendition.
- Basınçlı su ile işkence, göz altına alma.
This is worse than waterboarding!
Su işkencesinden de kötü bu!
Waterboarding?
Suyla işkence yapmaya mı?
Cheaper than waterboarding, without all the mess.
Su altında tutmaktan daha basit. Pislik yok.
We can't rule out waterboarding or being held underwater in a pool or a bathtub, it's possible this unsub's a sadist.
Suyla işkenceyi veya su ya da küvette su altında tutulmalarını çıkaramayız şüphelinin sadist olması muhtemel.
Why poke the bear? The big, scary, waterboarding bear.
Neden ayıyı dürtelim ki hem de kocaman, korkunç, suyla sorgulayan ayıyı?
It's like you're waterboarding my heart.
Kalbime işkence ediyor gibi.
It's not as if they were waterboarding him.
Ona su işkencesi yapıyor değiller.
Oh, like waterboarding, Zero Dark Thirty, black site?
Zero Dark Thirty filmindeki, işkence falan yapılan yerlerden mi?
Endured 36 hours of waterboarding.
Su işkencesine 36 saat direndim.
You're waterboarding me!
Boğuyorsun beni!
water 1797
waterloo 19
waters 51
waterfalls 20
watermelon 24
waterford 37
waterboy 18
water under the bridge 69
water bottle 23
water running 52
waterloo 19
waters 51
waterfalls 20
watermelon 24
waterford 37
waterboy 18
water under the bridge 69
water bottle 23
water running 52