English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / We're working on that

We're working on that traduction Turc

284 traduction parallèle
I'm sorry, sir, nothing yet, but we're working on that cot.
Özür dilerim efendim, henüz yok. Ama portatif yatak bulmak için uğraşıyoruz.
Here's one that we're working on right now.
Şu an üzerinde çalıştıklarımızdan biri bu.
- We're working on that last phrase.
- Son cümlenin üzerinde çalışıyoruz.
We're both working on a device that emits a telepathic beam that allows you to control the thoughts of other people and to command them from a distance.
Ortak çalışmalarımız sonucunda telepatik ışınlar yayan bir cihazı gerçekleştirmek üzereyiz. Amaç, düşünceyi kontrol etmek ve uzak mesafelerden komut göndermek.
Yes, we're still working on that one.
Evet, bunun üzerinde hala çalışıyoruz.
Yes, of course I was hoping you might help us with a case that we're working on
Üzerinde çalıştığımız bir soruşturmada bize yardım edebileceğinizi umuyorum.
We're working on that, too.
Biz de o konuda çalışıyoruz.
- Well, we're working on that right now.
- Şu anda bunu yapmaya çalışıyoruz.
That's cool. We're just working on some new moves.
Bu iyi.Biz birkaç yeni hareket üzerinde çalışıyorduk.
We wanted to talk to you about the project that we're working on.
Seninle, üzerinde çalıştığımız bir proje hakkında konuşmak istiyoruz.
Oh, oh, we're working on that.
Bunun üstünde çalışıyoruz.
We're working on that.
Bunun üstünde çalışıyoruz.
But I would appreciate that you not act like a walking hard-on while we're working together.
Ama birlikte çalışırken azmış bir şekilde olmamanı tercih ederim.
We do have four other cases that we're working on at the moment.
Demek istediğim, şu an üzerinde çalıştığımız dört farklı olay daha var.
We're working on that.
- Bununla uğraşıyoruz.
None that we've found yet. We're still working on it.
Henüz aşmanın yolunu bir bulamadık.
Unfortunately, that's not an option at the moment, but we're working on it.
Maalesef, şu anda bu bir seçenek değil, ama üzerinde çalışıyoruz.
We're working on that.
Üzerinde çalışıyoruz.
That's what we're told when we're working on HIV-positive patients.
HlV pozitif bir hastaya baktığımızda bize de bu söyleniyor.
That's what we're working on.
Bununla uğraşıyoruz.
We're working on that.
Bu konuda çalışıyoruz.
We're working on that, Mr President... but the bastards do have us in a corner.
- Üzerinde çalışıyoruz, Sayın Başkan. - Fakat bu piçler bizi köşeye sıkıştırdılar.
And as long as we're on the subject I kind of have a little tickle for that young camera girl working for you.
Madem ki dertleşiyoruz küçük bir sevda başladı kamerada çalışan genç kız için.
We're working on that.
Dayan.
We're working on that roach situation.
Hamamböcekleri konusunda uğraşıyoruz.
And that's what we're working on.
Biz de bunu başarmaya çalışıyoruz. Aklını buraya ver.
A lot of times when we're working on stuff like this, we like to keep the number of people that know about it kind of small.
Ama bak ne diyeceğim... Böyle şeyler üzerinde çalışırken genelde konu hakkında bilgi sahibi olanların sayısını düşük tutarız.
- l- - no, you see,'cause since you're working for me, you are then a reflection of me, and that is why we should work on you.
Benimle çalıştığına göre benim bir yansımam sayılırsın. Bu yüzden senin üzerinde çalışmamız gerekiyor.
Well, we're working on a case that, uh, we feel you might have some particular insight into... the deaths of four FBI agents.
Bir dava üzerinde çalışıyoruz, bu konuda özel bilginiz olduğuna inanıyorum. Dört FBI ajanının ölümü.
And to this day, his lists of problems are essentially the same problems that we're working on today.
Ve onun sorunlar listesi esasen bugün üzerinde çalıştığımız sorunlarla aynı.
That's the part... We're working on it.
Onu anlamak için araştırmalarımız sürüyor.
Ruder than taking calls while we're working on a project that you got us into?
- Senin bizi bulaştırdığın bir ödev üzerinde çalışmamız gerekirken telefonda konuşmandan daha mı kaba?
- We're still working on that right now.
- Şu an bunu araştırıyoruz.
We're still working on that. The boy could use a meal.
Bunu hala anlamaya çalışıyoruz ama yemeğe ihtiyacı var.
That's why we're working on a way to have it removed.
Bu nedenle, onu çıkarabilmenin bir yolunu arıyoruz.
Sadly, we're still working on that last part.
Ne yazık ki son bölüm üzerinde hala çalışıyoruz.
We're working on our dream, that's what he expects.
Rüyalarımız üzerinde çalışıyorum. O bunu umuyor.
We're still working on that lane over there that means this side will be clear
Hala oradaki çizgi üstünde çalışıyoruz. Bunun anlamı bu taraf temiz.
She's on the honor roll, and we're just working to keep that old grade point average up.
Bir onur mücadelesi veriyor ve biz de ona eski yaşadıklarını hissettirmemeye çalışıyoruz.
We're still working on that.
Hâlâ bulmaya çalışıyoruz.
That's all right. dear. We're working on grammar right now.
- Gerek yok, dilbilgisi ödevi bu.
- We're still working on that.
- Biz de hala bunu araştırıyoruz.
Trance, we're working on a bomb that could destroy a small planet, and you're quibbling over semantics?
Trance, küçük bir gezegeni havaya uçuracak bir bomba üzerinde çalışıyoruz ve sen cümle anlamlarına mı takılıyorsun?
We're still working on that.
Hala üstünde çalışıyoruz.
We're working a cake, it's like dust and stuff in the air and... There is this sprinkling system that turns on every hour...
Tozlu, havasız bir yerde ilerleyen şeritte her saat başı çalışan fıskiyeler..
Well, I thought that what's happening in the town is new for us too and we're working on it, examining.
Düşündüm de, kasaba da olanlar bizim için de yeni... ve bunun üstünde çalışıyoruz, incelemeler yapıyoruz.
We're working on that.
- Bu konu üzerinde çalışıyoruz.
Right, well. We're working on getting info on that guy.
Peki, O adamla ilgili bilgi toplamaya çalışıyoruz.
Well... we're working on that.
Bunu öğrenmeye çalışıyoruz.
If word gets out that we're working on a porn star... we lose potential patients.
Eğer porno yıldızına çalıştığımız duyulursa... müstakbel müşterilerimizi kaybedebiliriz.
What's important is that we're here and we're working on our marriage.
Önemli olan burada oturup evliliğimizi kurtarmaya çalışmamız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]