English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / What is he saying

What is he saying traduction Turc

743 traduction parallèle
- What is he saying? - He's demanding the death penalty.
- Ölüm cezası istiyor.
What is he saying?
- Neden bahsediyor?
What is he saying?
Ne diyor?
Well, what is he saying?
Peki, ne diyor?
What is he saying?
- Ne diyor?
What is he saying? Turn around!
Arkanı dön!
What is he saying?
Ne diyor
What is he saying?
Ne diyor bu?
– What is he saying?
- Ne diyor bu?
What is he saying?
Neler diyor?
What is he saying?
Ne demek istiyor?
What is he saying?
Ne söylüyor?
Arnold, what is he saying to you?
Arnold, sana ne diyor bu?
- What is he saying?
- Ne diyor bu?
- What is he saying?
- Ne dedi?
What is he saying?
Ne diyordu?
What is he saying to you?
Sana ne dedi?
- What is he saying?
- Ne söylüyor?
- What is he saying?
- Ne diyor?
What is he saying?
Ne diyor şimdi?
What is this. So is he saying that he's a dog? Wha?
Bir köpek olduğunu mu söylüyorsun?
But... if Tae Gong Shil is saying that she herself is what she's really afraid of... then the only thing President Joo can do... is to take a step back and watch her as he waits for her like I've done.
Ama Tae Gong Shil'in en çok korktuğu şey kendisiyse Başkan Joo'nun da onu uzaktan izleyip beklemekten başka çaresi yok.
Not one word of what he's saying is being printed in that state!
Söylediği hiçbir şey o eyaletteki gazetelerde yazılmamış.
Koko biefono agarrito waikimie... - What is he saying?
- Ne diyor?
Let's listen to what he is saying now.
Şimdi ne söylediğine bir kulak verelim.
What the devil is he saying?
Neler söylüyor bu?
Your Honour, the defendant is not aware of what he is saying.
Sayın Hakim, Kesmek zorundayım. Sanık ne söylediğinin farkında değil.
As I was saying, what he doesn't know, poor Rick, is that the girl is ours.
Dediğim gibi, ne yaptığını bilmiyor, zavallı Rick kızın bizden olduğunu bilmiyor.
You must see his face rather than listen to what he is saying.
İzlemesi daha iyi
What the hell is he saying?
Neler diyor bu?
What is he saying?
Cesaretiniz hepimize ilham verdi.
He is going to give us a demonstration of what I feel safe in saying is a pretty exciting birthday present.
Şimdi Benjamin bizlere, herkesin harika bir yaş günü hediyesi olduğunu kabul edeceği bir şey gösterecek.
What he is saying is the truth.
Ne söylüyorsa doğru söylüyor.
What he's saying, Spock, is that a man who holds that much power, even with the best intentions, just can't resist the urge to play God.
Demek istediği, bir adama o kadar güç verilirse, tanrıyı oynama arzusunu durduramayabilir.
What are you saying? That he's tampering with it, that he's making it act that way?
Bir iş mi karıştırıyor, böyle çalışmasını o mu sağlıyor?
Instead of her saying that Bob had an affair... and he told me, and I'm leaving him, which is what she feels...
"Bob bir ilişki yaşadığını bana söyledi, onu terk edeceğim" diyeceği yerde, ki aslında böyle hissediyor...
- Is it true what he is saying?
- Anlattığı şey doğru mu?
What the hell is he saying now?
Şimdi, ne söylüyor?
What you're saying is that someone with intent to murder packed his bag, someone who didn't know that he always carried his chess set with him.
Söylediğiniz şu : onun valizlerini cinayet kasdı olan biri topladı, Satranç takımını her zaman birlikte taşıdığını bilmeyen biri.
Seeing each other, don't really know each other, but peeping... and saying, "Well, damn, what is he doing here?"
Şöyle bir bakıp... "yahu bu herifin burada ne işi var" deyip duruyoruz.
I can really understand what he is saying.
Gerçekten, ne söylediğini anlayabiliyorum...
I know what he is saying before he says it.
Onun ne söyleyeceğini önceden biliyorum...
What he's saying is he might not be able to keep his word.
Sözünü tutamayabileceğini söylüyor.
What the fuck is he saying?
Ne diyor bu böyle?
This kid is and I'm just saying this because I don't know what the hell else to say he's a very smart....... you know, an ingenious guy that I think is one of the greatest guys I ever slept with, you know what I mean?
Bu çocuk... bunu söylüyorum, çünkü söyleyecek başka bir şey bulamıyorum... çok akıllı... ve marifetli bir çocuk... sanırım, yanında yattığım en mükemmel erkeklerden biri, anlıyor musun?
What is it he's saying?
Ne diyor?
And when I was talking to, uh, Gustav Björnstrand... he was saying that actually these centers are growing up everywhere now... and that what they're trying to do, which is what Findhorn was trying to do... and, in a way, what I was trying to do... I mean, these things can't be given names... but in a way, these are all attempts at creating a new kind of school... or a new kind of monastery.
Gustav Björnstrand'la konuştuğum zaman bu merkezlerin dünyanın her yerinde yapılmaya başladığını kendilerinin de, aslında Findhorn'un da yapmaya çabaladığı, bir nevi benim de yapmaya çalıştığımın bu olduğu yani bunlara isim verilemiyor ama bir bakıma, tüm bunlar yeni bir tür okul yahut yeni bir tür manastır yaratma uğraşları.
Some guy is a little schitzy, believes what he's saying and if he believes it, it won't show up on the machine.
Adam biraz şizofren diyelim. Yalanlarına yürekten inanıyor. Ve o inandığı sürece de, makinede hiçbir şey çıkmıyor.
So, what you're saying is he's pretty well-known?
Yani demek istediğin bu adam tanınmış biri, öyle mi?
What he's really saying is we're all cockroaches.
Aslında söylediği hepimizin hamamböceği olduğumuz.
What he's saying is, don't be an asshole.
Gerzekleşme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]