English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / When we're together

When we're together traduction Turc

437 traduction parallèle
We've got to stick together when we're in trouble.
Zor günlerde birbirimize destek olmamız lazım.
We're all going back together when the time comes.
Zamanı gelince beraber döneceğiz.
We're overjoyed at this wonderful reception... of our third show together... and I think I speak for my two lifelong partners... my charming wife and Ezra Millar, the composer... when I say that none of us could have done it without the other two.
Sizlere sunduğumuz üçüncü gösterimizin... gördüğü ilgiden büyük haz duyuyoruz. Ve sanırım bunu söylerken iki hayat arkadaşım... güzel karım ve besteci Ezra Millar adına da konuşuyorum... Üçümüzden hiçbiri diğer iki ikisi olmadan başaramazdı.
Next time you just decide to go home when we're out together... I'd be obliged if you'd tell me.
Bir dahaki dışarı çıkışımızda eve dönmeye karar verirsen bana söylemen memnuniyet verici olur.
You're happy when you're with him and the child but I also know that today right at this moment we are happy here together
Onunla ve çocuğunla birlikteyken mutlusun ama biliyorum ki bugün de tam şu anda birlikte mutluyuz.
And when we do leave here, we're all leaving together.
Buradan gideceğimiz zaman, hep birlikte gideriz.
When he finds out they're looking for us together, we're through.
Polislerin onunla beraber olduğumuzu bildiklerini öğrendiği zaman... Kaçarız.
Even when we're alone together
Yalnız kaldığımızda bile.
When we get back, we're all going to be friends... and share our fortunes together, John.
Döndüğümüzde hepimiz dost olacağız ve servetlerimizi paylaşacağız, John.
- ( Lola ) Not when we're swinging together.
Beraber sallandığımızdan beri hayır.
When we're together, I want to talk about you.
Birlikte olduğumuzdan beri seninle konuşmak istediğim bir şey var.
We always feel good when we're together.
Birlikteyken hep daha iyi hissediyoruz.
I never feel alone when we're together.
Seninleyken kendimi hiç yalnız hissetmiyorum.
Now, look, you're not sailing until tomorrow, so we can spend the evening together... and I'll tell you all about how I used to beat up my dad when I was a kid.
Bak, gemin yarın kalkacak, yani akşam birlikte vakit geçirebiliriz. Sana çocukken babamı nasıl dövdüğümü anlatırım.
Cullen, when we're traveling together, we're like a sign that says "come and get us."
Beraber kalırsak, yerimizi çok çabuk bulurlar.
When we get to base, I'm gonna buy you a pair of shoes get me a new ear and we're going on a date together.
Üsse gidince sana yeni bir ayakkabı alırım kendime de yeni bir kulak ve kızlarla çıkarız.
It's always when we're together that we're not together.
Beraber olmadığımız zamanlar hep, beraber olduğumuz zamanlar
- What? You break out when we're not married, I do when we are, we may never get together.
Evli değilken sen kurdeşen oldun, evlenirken ben, biz asla birarada olamayız.
When we're together, darling, every night is Halloween.
- Sevgilim biz birlikteyken sanki her gün cadılar bayramı gibi
We're always together When my blossom fades
Her zaman birlikteyiz çiçeğim filizlendiği zaman.
But when we're alone together, oh, boy.
Ama bir de başbaşa kaldığımızda görün onu.
When we're together like this?
Böyle beraberken mi? Hayır!
''When we're in public together
" Onunla birlikte insanların içindeyken
''Yet when we're walking together
" Ama birlikte elele yürürken
But when we're together, we must be nice to each other.
Ama bir aradayken, birbirimize karşı nazik olmalıyız.
Not when we're all together again.
Tekrar bir araya geldik artık.
Hey, we got to get them when they're together.
Onları hazır hepsi bir aradayken haklamamız gerek.
* WHEN WE'RE OUT TOGETHER * [tapping] ( Danny ) * OUT TOGETHER * * OUT TOGETHER DANCING TO THE BEAT * *
Dışarı çıktığımızda, dışarı çıktığımızda, tempoyla dans etmek için dışarı çıktığımızda...
loves? I've never asked her what she does when we're not together.
Biz birlikte değilken neler yaptığını hiç sormadım ona.
When we're not together, the thought of you and Gisaburo together drives me crazy
Ayrı olduğumuz zaman kocanla beraber olduğunun düşüncesi beni deli ediyor.
We'll begin our life when we're together again.
Tekrar beraber olduğunda, hayatımıza devam edeceğiz.
Sometimes when we're together I feel so close that I don't know where I end and you begin.
Bazen birlikte olduğumuz zamanlar Öyle yoğunlaşıyorum ki, nerede bitip nerede başladığını...
♪ When we're parted, stick together ♪
Ayrılırsak tekrar birleşelim
Nothing's going to happen when we're all here together.
Hepimiz buradayken bir şey olmaz.
But when we're together, that's something very special.
Ama bir aradayken çok özel bir şey oluyoruz.
And he gives it back only when we're all together.
İstediğimiz de, hepimiz bir arada olursak verecek.
Sometimes I miss you even when we`re together.
bazan, sen yanımdayken bile özlüyorum seni
I know it's kind of a weird time, but I was just wondering, what is going to happen to us on Monday, when we're all together again?
Pazartesi hepimiz yeniden buradayken ne olacak?
And when we get together, we're going to whip your ass.
Hepimiz bir araya gelince kıçına tekmeyi indireceğiz.
Yes, but not when we're together, then he's all over us trying to get your attention and...
Evet ama birlikte olduğumuzda değil. Hep üstümüze atlar, dikkat çekmeye çalışır.
I mean, I'm the one who's gonna have to hold a press conference... when we're seen together, right?
Birlikte görününce basın toplantısı yapmam gerekecek.
Not when we're all together.
Hep birlikteyken olmaz.
A boat. When you're better, we'll go sailing together,
İyileştiğin zaman birlikte yelkene gideriz,
Tonight, when we're in bed together don't look for anything there, either.
Akşam birlikte yatağa yatınca, çarşafların arasında da bir şey arama!
You know, kid, we're gonna end up together. When we're old, that is.
Biliyor musun evlat, biz sonunda beraber yaşayacağız.
When we're together, we try and have it be good.
Artık o işe girmiyoruz bile. Bir aradayken iyi olmaya çalışıyoruz.
I've been thinking, that when you're on your feet... we'll go away together, just the two of us.
Düşündüm de ayağa kalktığında birlikte uzaklara gideriz. - Sadece ikimiz.
Oh, God, we have so much fun together especially when we're belittling you.
Tanrım, birlikte çok eğleniyoruz özellikle de seni aşağılarken.
"That's wonderful is what I feel when we're together"
"Beraberken hissettiklerim harika"
- It's just nice when we're together.
Hiçbir şey, sadece hepimizin bir arada olması iyi olur diye düşünüyorum.
James, do you think about me when we're not together?
James, birlikte değilken beni düşünüyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]