When we traduction Turc
71,072 traduction parallèle
Fitz, why do we feel better when we make someone else suffer?
Fitz, başkasına acı çektirdiğimizde neden daha iyi hissederiz?
When we gel to the island and find Deniz... Will you tell him that coming here was your idea... That you need to crack through your work here and get back ASAP?
Adaya vardığımızda, Deniz'le karşılaşınca ona buraya gelme fikrinin size ait olduğunu aceleniz olduğunu ve buradaki işinizi halledip hemen dönmeniz gerektiğini.
Yeah. I used to come visit her at work all the time when we first started dating.
İlk çıkmaya başladığımızda onu işte hep ziyaret ederdim.
When we borrowed your stepdad's tear gas, I saw these other things that looked kind of fun.
Üvey babanın biber gazını ödünç aldığımızda eğlenceli gözüken birkaç şey gördüm.
Like, when we're out of toilet paper, we don't have to both go run to the store.
Tuvalet kâğıdımız bittiğinde ikimiz de markete gitmeyiz mesela.
- Harvey, I appreciate that, but seriously, if you're just gonna give him to me when we're done, why don't you give him to me now?
Harvey bunun için minnettarım tamam ama madem dava sonrası bana devredeceksin neden direkt şimdiden devretmiyorsun?
When we said you two were the only ones that came in at 100, we didn't say there wasn't someone who put down more.
100 milyon tek kişiler olduğunuzu söylediğimizde, daha fazlasını veren biri olmadığını söylemedik.
And when we do find someone, we have to be prepared.
Ve birini bulduğumuzda hazırlıklı olmalıyız.
What if we got a meat freezer and put it in the storage unit and when we kill somebody, we can just chisel off chunks of it when I need to eat. No more waste.
Bir et dondurucu alıp depoya koyarsak birini öldürdüğümüz zaman ben acıktığımda ondan parçalar koparırız.
I swear, I had no idea about that when we started dating.
Çıkmaya başlarken bunu bilmiyordum, yemin ederim!
I used to bring your mom up here when we were in high school.
Lisedeyken anneni buraya getirirdim.
- [plate shatters] - Come on, I've ruined date night because when we go to a restaurant the only thing I can eat is the chef.
Haydi ama randevu gecemizi mahvettim çünkü restorana gittiğimizde yiyebileceğim tek şey aşçıbaşıydı.
I told you when we took him on, he's the best negotiator in the city.
Dahil olduğunu sana söylemiştim pazarlıkta üstüne yoktur.
- Look at that, even when we cancel, I feel like I'm getting to know you better. Me too.
- Şuna bak, randevumuzu iptal etsek bile seni daha iyi tanıdığımı hissediyorum.
And then when we were done, he grabbed me by the throat and started strangling me.
Ve sonra işimiz bittiğinde, beni boğazımdan yakalayıp boğmaya başladı.
I expect that will change when we pull your funding.
Kaynaklarınızı çektiğimizde bunun değişeceğini umuyorum.
When we are inside, there will be no wandering about.
İceriye girdigimizde etrafa dagilmayin.
I just can't stop thinking about when we went out.
Dışarı çıktığımız geceyi unutamıyorum.
And then everything we did when we got there.
Ve orada yaptığımız her şey.
You'll be thanking me when we bust this thing open.
Bu işi çözdüğümüzde bana şükredeceksiniz.
- When we were living with Uncle Monty...
- Monty'nin yanındayken...
What do we do when we find them?
Onları bulunca ne yapacağız?
And if I'm right, can you really risk not being there when we find him?
Ve eğer haklıysam, onu bulduğumda orada olamama riskini... göze alabilir misin?
It all started when we blew up the time pigs, the Time Masters, now history's all screwed up, and it's up to us to unscrew it up.
Her şey zaman domuzlarını patlatmamızla başladı, Zaman efendileri yani. Şimdi ise tarihin içine edildi ve düzeltmek de bize düşüyor.
When we reach camp, I will talk to their commanding officer and arrange a prisoner exchange.
Kampa ulaştığımızda kumandanlarıyla konuşup esir takası ayarlayacağım.
We had nearly two sections when I was born, but it was all taken.
Ben doğduğumda neredeyse bir hektar toprağımız vardı. Hepsine el koydular.
The coroner said the petechial hemorrhaging was preserved because the tissue was frozen but we know from the melt water that it was above zero when Katie was dumped.
Koroner, mor kan damarının buz sayesinde yok olmadığını söyledi. Sıfır derecenin altında buz olur. Morluk 3 günde kaybolur.
we found a piece of litter, one of those orange juice caps that pops when you, when you open it.
Ta ki yüzüne giren bir çöp parçası bulana kadar. Şu teneke portakal suyu kutularından.
I am sure we are all aware of the unfortunate circumstances that bring us together on this beautiful morning, when I am certain we would all rather be doing something else.
Hepimizin baţka ţeyler yapmak isteyeceđi bu güzel sabah vakti burada toplanmamýza neden olan talihsiz olayý bildiđinizden eminim.
When they slaughtered Congress, we didn't wake up.
Kongreyi katlettiklerinde uyanmadık.
When they blamed terrorists and suspended the Constitution, we didn't wake up then either.
Teröristleri suçlayıp, anayasayı değiştirdiklerinde o zaman da uyanmadık.
we've come a long way when it comes to weapons of warfare.
Savaş silahlarında büyük ilerleme kaydettik.
I'm out of town next week, but when I get back then we'll have to have a rematch.
Gelecek hafta burada olmayacağım... ama döndüğümde bunun rövanşını yapabiliriz.
When I was a little girl, we'd go there and fly kites.
Ben küçükken sahilde uçurtma uçururduk.
We're gonna go have our tea and we're not gonna let our day be ruined by some pervert who can't even look us in the eye when he's cheating us.
Gidip çayımızı içeceğiz. Bizi kandırırken gözümüze bakamayan bir sapığın günümüzü mahvetmesine izin vermeyeceğiz.
We had high hopes for him. But when you work in the field of necrobiology you get used to a lot of dead ends.
Ondan oldukça umutluyduk ama nekrobiyoloji alanında çalışıyorsan pek çok çıkmaza alışıyorsun.
Which is something we stopped playing 20 years ago, when you chose not to kill or marry my brother.
Kardeşimle evlenmeyi veya onu öldürmeyi seçmediğinden o oyunu artık oynamıyoruz.
So we know when to stop.
Böylece ne zaman durduracağımızı biliriz.
And I don't give a shit what Mike said, I'm not going folding when I know we can win.
Mike'ın ne dediği önemli değil kazanacağımı bilirken oyundan çekilecek değilim.
Then trust when they make me the offer, I'm gonna act outraged, tell them we'll never do business with them, and they'll give us an extra 5 % right there.
Teklif yaptıklarında, sinirlenip onlarla asla iş yapmayacağımızı söyleyeceğim hemen orada % 5 arttıracaklar.
It means you're sitting there like you're the high priestess of moral authority, when the first time we slept together, you were with another man.
Orada ahlaki otoritenin yüksek rahibesi gibi oturuyorsun ama seninle ilk birlikte olduğumuzda başka bir adamlaydın demek.
How dare you say that to me when the first time we slept together, you were with another man.
Beraber olduğumuz ilk gece başka biriyleyken bunu nasıl söyleyebiliyorsun?
- Of course we are. When the managing partner calls a meeting, the rest of the partners show up.
Yönetici ortak toplantı düzenlediğinde diğer ortaklar toplantıya katılır.
When he opens the receipt, we'll have a location.
Makbuzu açtığında konumunu öğrenmiş oluruz.
We should have left when Moira did.
Moira gibi biz de gitmeliydik.
When I lost my job, we should've left then.
İşimi kaybettiğimde onları bırakmalıydık.
I'm just saying we should've left when she did.
Sadece onunla gitmemiz gerektiğini söylüyorum.
And we need to be there when he lets down his guard.
Gardını indirdiğinde orada hazır olmalıyız.
We'll talk when you get back.
Geri geldiğinde tekrar konuşuruz.
Plus, we can use her as a human shield when they bust in with all the AK-47s.
Hem Kalaşnikoflarla içeri daldıklarında onu canlı kalkan olarak kullanırız.
And then, when they open the door to let us out, we... we pounce.
Sonra bizi çıkarmak için kapıyı açtıklarında saldırırız.
when we first met 137
when were you born 26
when we were kids 120
when we were together 36
when we're together 26
when we were young 21
when we come back 37
when we're alone 19
when were you going to tell me 27
when we got there 24
when were you born 26
when we were kids 120
when we were together 36
when we're together 26
when we were young 21
when we come back 37
when we're alone 19
when were you going to tell me 27
when we got there 24