Which is why traduction Turc
7,724 traduction parallèle
Which is why I don't want to ruin the magic by putting my work out there just yet.
Bu yüzden de henüz eserlerimi sergileyip büyüsünü bozmak istemiyorum.
Our focus right now is on Bahni, which is why her sister Aasia would like to say a few words.
Şu an odak noktamız Bahni, o yuzden kardeşi Aasia da birkaç şey söylemek istiyor.
Which is why I ran from you guys.
Bu yüzden kaçıyordum.
It's possible he appears unassuming with limited social skills, which is why he chooses to hunt at night.
Kısıtlı sosyal becerileri var ve mütevazı görünüyor, o yüzden gece avlanıyor.
Which is why you couldn't get him.
Bu yüzden onu yakalamayamadın.
Which is why I think you going out to dinner with Castle is a mistake.
Bu yüzden bence Castle'la yemeğe çıkman bir hata.
Which is why we've made some special bullets, tipped with an amalgam of wormwood, silver, mercury...
- Bu yüzden özel mermiler ürettik. Pelin otu amalgamı, gümüş ve yer fesleğeni ile doldurulmuş.
Which is why Robert Jekyll wants to get rid of this damn thing.
Bu yüzden Robert Jekyll bu lanet şeyden kurtulmak istiyor ya.
Which is why I'd like to negotiate it.
Bu nedenle anlaşmak istiyorum.
It is this sick individual's expressed intent to come and take more of us out, which is why our friends at the FBI are taking over the investigation.
İçimizden bir başkasının daha böyle ferdi bir olaya karışmaması için bu davayı FBI'daki meslektaşlarımıza devrediyorum.
Which is why I can't afford to miss a day.
Bu yüzden bir gün bile kaçırmayı göze alamam.
- Which is why our theme of the week
- Ki neden haftanın konusunun...
Exactly, which is why we ask that... Four times he has received bail, and all four times he has shown up for
Tam olarak, bu nedenle biz de... 4 kez kefalet aldı ve her dördünde de...
I am sick of having my strings pulled, which is why I won't let you manipulate me into letting you off easy.
Benimle oynanmasından bıktım. Bu yüzden seni bırakmam için beni kandırmana izin vermeyeceğim.
Happy, content men don't run the world, which is why he is not running the world.
Mutlu, memnun adamlar dünyayı yönetmezler işte bu yüzden dünyayı yöneten o değil.
I don't either, which is why we verified.
Bende güvenmiyorum, ki bu yüzden onayladık.
Which is why I'm not going to the Attorney General, Red.
Ki bu yüzden Başsavcı'ya gitmeyeceğim Kızıl.
Which is why you haven't bothered to call him yet.
- O yüzden hala onu aramadın.
Which is why they've asked me to select an exceptional agent to participate this time.
Bu yüzden, bu seferlik benden, göreve katılacak istisnai bir özel ajan seçmemi istediler.
Which is why you're gonna want to do a wide local excision, expose the bone so I can get in there and reconstruct the hand...
Bu yüzden lokal ekzisyon yapman gerekecek. Kemiği açığa çıkaracaksın. Ben de elin yeniden yapımı için- -
Which is why you have to be unbiased to be a good commissioner.
Bu yüzden iyi bir temsilci olmak için tarafsız olman gerek.
Which is why I can't let you do this.
Bu yüzden böyle devam etmene izin veremem.
Which is why Ada flagged him for the bet.
bahis için farketti?
Which is why I'm offering to drop my harassment claim if you drop yours.
Sen kendi şikâyetini çekersen ben de kendiminkini çekeceğim.
Which is why it's good I'm not asking you to.
Senden bir beklentim olmaması iyi işte.
Now, they may already be embedded in the area, which is why we're alerting all law enforcement around our nation's capital.
Şu anda bölgeye gizlenmiş durumdalar o yüzden Başkentteki bütün emniyet güçlerini alarma geçirmiş durumdayız.
Which is why we will sell them at a fair markup.
Bu yüzden onları adil bir zamla satacağız.
The kind who loves his power more than anything... more than her, more than your dead son, which is why it's so bloody satisfying to take it away from you.
- Gücünü her şeyden çok seven adam Belle'den de çok, ölen oğlundan da çok seven. Bu yüzden gücünü elinden almak bu kadar keyifli ya.
Which is why we have to be creative like them.
Onlar gibi yaratıcı olmalıyız.
Which is why I trusted him.
Bu yüzden ona güvendim ya.
Which is why I would like to make the trip with you to headquarters and hand this drive off face to face.
Bu yüzden sizle ana merkeze gelip bu belleği yüz yüze vermek istiyorum.
Yes, which is why I'm down here, to wait, make a spectacle, and hopefully eventually I'll get taken in by Wan's guys and you can follow me.
Evet. Ben de o yüzden buradayım. Bekleyip kendimi göstermeye ve umarım en sonunda Wan'ın adamları beni alacak ve beni takip edebileceksin.
I have seen you do amazing things, which is why I can't stand by and watch you do this.
O yüzden kenara çekilip kendine yaptıklarını izleyemem.
Which is why your client should not be suing me. She should be suing that gentleman over there.
Ki bu nedenle müvekkiliniz beni değil, oradaki beyefendiyi dava etmeli.
I guess I'm just more of a worrier than you are, which is why we make a good team, right?
Sanırım ben, senden daha evhamlıyım, ki bizi iyi bir...
Something not your business, which is why they walked out there.
- Seni ilgilendirmeyen bir iş ki o yüzden dışarıda konuşmaya gittiler.
Which is why I slipped a dollar under Christine's pillow when I kissed her good night.
O yüzden Chirstine'e iyi geceler öpücüğü verirken yastığının altına bir dolar koydum.
Which is why it is my honor to name Dallas Patterson the new Battalion Chief for Firehouse 51.
Bunu yapamazdım. Bu sebeple 51. İtfaiye İstasyonu'nun yeni tabur şefi olarak Dallas Patterson'ı görevlendirmekten onur duyuyorum.
What with Joe getting older, I feel it's just the right time to start a new chapter, which is why I've decided...
Joe da büyürken, hayatımda yeni bir sayfa açmanın tam sırasıdır dedim ve şuna karar verdim :
Which is why I'm going to the dean.
İşte bu yüzden, dekana gidiyorum.
Which is why I'm a bit confused, seeing you take up again with little Danny Gates.
Ki bu yüzden küçük Danny Gates'le yeniden arkadaşlık ettiğini görünce biraz kafam karıştı.
Which is why we have an obligation to prove these.
İşte bu yüzden biz de bunları ispatlamak durumundayız.
Which is why we're always so miserable, from all that goddamn listening.
Daima o kadar perişan halde olmamızın nedeni de tüm bu dinlemeler.
Which is why I've decided to compete in the 90 meters.
Bu yüzden 90 metrede yarışmaya karar verdim.
Which is why we should just kind of pump the brakes and not rush things, you know?
Ama frene basalım ve acele etmeyelim değil mi?
Which is why the surrogate agency missed this.
Taşıyıcı anne şirketi bunu ondan ıskalamış.
Which is why I've been drawn to algorithms.
Bu yüzden algoritmalar ilgimi çekiyor.
You are a liar, a thief and a murderer, which is exactly why you're perfect for the job.
Yalancı, hırsız ve katilsin. Ki bu yüzden iş için harika bir adamsın.
Which is probably why you don't like it that much, okay?
Fazla sevmemenin nedeni belki de budur.
Back to bones, which I know is your sole obsession for the day as much as it is mine, so why don't you go in there, book an O.R. for our patient, and I will see what you've got.
Kemiklere dönelim. Çünkü bugünlük kemikler benim olduğum kadar senin de takıntın. İçeri gir ve ameliyat için yer ayarla.
Which, my dear Havisham, is precisely why you won't be going.
Ki bu nedenle, sevgili Havisham, gitmeyeceksin.
which is why you're here 18
which is why i'm here 46
which is why i need your help 17
which is 1139
which is understandable 21
which is a shame 22
which is better 26
which is ridiculous 24
which is which 28
which is nice 40
which is why i'm here 46
which is why i need your help 17
which is 1139
which is understandable 21
which is a shame 22
which is better 26
which is ridiculous 24
which is which 28
which is nice 40