English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / Wide world

Wide world traduction Turc

663 traduction parallèle
Daddy's the best daddy in the whole wide world.
- Babam Dünya'nın en iyi babası.
We wander through the whole wide world
# Tüm dünyayı dolaşırız
We wander through the whole wide world
# Tüm dünyayı dolaşırız.
" Left in this wide world to weep and to mourn
" Her gün ağlar, yanarım yalnızlığıma
Looked like we didn't have nobody in the whole wide world but enemies.
Dünyadaki herkes düşmanımız gibiydi.
You know, I have the largest collection of these mechanical devices... in the whole wide world.
Bu mekanik aygıtların dünyadaki en geniş koleksiyonuna sahibim, biliyorsun.
Dress, face, nails, hat and eyes - everything about her speaks of the big wide world.
Elbisesi, yüzü, tırnakları, şapkası ve gözleri kendisi hakkındaki her şey koskoca geniş bir dünyayı anlatıyor.
Do you know, me darling', I never thought there was anyone like you left in the whole wide world.
Bilir misin, tatlım senin gibi biri bu dünyada artık kalmadı sanıyordum.
There's only one of you in the whole wide world.
Sen koskoca dünyada bir tanesin.
We'll see the whole wide world. You game?
- Gezelim, dünyayı görelim.
There're plenty of hospitals in this wide world.
Bu koca dünyada birsürü hastahane var.
In the whole wide world there's nobody I'd rather be with than you.
Bütün dünyada, bütün koca dünyada başka kimseyi senden daha fazla istemiyorum, Betty.
You're all I've got in this whole wide world.
Sen benim bu dünyada sahip olduğum tek şeysin.
I hate everybody in the whole wide world.
Dünyadaki herkesten nefret ediyorum.
Not a hope in the whole blinking wide world.
Böyle bir şeye imkân yok.
I think I'll want that more than I want anything in the whole wide world.
Dünyada her şeyden daha çok isteyeceğim şey bu.
You're the nicest, sweetest grandmother in the whole wide world.
Sen dünya üzerindeki en tatlı en şeker anneannesin.
The best friend I ever had in the whole wide world.
Sahip olduğum en iyi arkadaşla - Tüm dünyada -
His sword is shiny and ice-cold, the only thing it won't cut in this whole wide world, is oil and the bond of lovers.
Kılıcı parlak ve buz gibi, yeryüzünde kesemeyeceği tek şey, yağ ve aşkın tutkusu.
- What in the wide world?
- Tanrım! Neler...
In this whole wide world there's no happier bloke chim chiminy, chim chiminy chim chim cheree
Bu dünyada benden daha mutlu kimse yok Chim chiminy, chim chiminy Chim chim cheree
While little Carol roamed the wide world.
Küçük Carol ise koca dünyayı dolaşıyordu.
I love him more than anything else in the whole wide world.
Onu bütün dünyadaki her şeyden daha fazla seviyorum.
That little gal means more to me than the whole wide world, Shooter.
O küçük hatun benim için bütün dünyadan daha değerli Shooter.
I wanna tell the whole wide world how wonderful you are.
Tüm dünyaya senin ne kadar mükemmel biri olduğunu haykırmak istiyorum.
You were meant for the wide world, Rose, not this place, not this.
Sen dünyayı görmek için yaratılmışsın, buraya, bu hayata tıkılıp kalamazsın.
He's the meanest man In the whole wide world
Bütün dünyada Daha kötü kalplisi yok
In the whole wide world You can feel it
Bütün dünyada Hissediliyor
He's the greatest man In the whole wide world
Dünyanın en muhteşem adamı
In the whole wide world and he knows it
Bütün dünyanın Ve o bunun farkında
Wide World of Sports is in the Republic of San Marcos where we're going to bring you a live, on-the-spot assassination.
Spor Dünyası, San Marcos Cumhuriyeti'nde. Bugün size yerinde, canlı bir suikast izlettireceğiz.
Wide World ofSports is here in the Royal Manhattan Hotel for a live, on-the-spot telecast of the Fielding Mellish honeymoon.
Spor Dünyası, Royal Manhattan Oteli'nde. Fielding Mellish'in balayını yerinde, canlı takip ediyoruz.
Be assured of this, though. Wherever the action is, we will be there with ABC's Wide World ofSports to cover it.
Ama şundan emin olun, hareket neredeyse, biz oradayız.
Who's the best boy..... in all the wide world?
Dünyanın en tatlı çocuğu kimmiş bakayım?
My father used to be with World Wide.
Babam eskiden World Wide'da çalışırdı.
What happened to World Wide?
World Wide'a ne oldu?
If they don't know, I'm the only one in the whole wide sweet world who does.
Eger onlar bilmiyorsa, bu kocaman yasli dünyada tek bilen benim.
They say that this world Is more wide than a barrel
Diyorlar ki bu dünya... fıçıdan geniş midir...
The story is world-wide.
Bu dünya çapında bir hikayedir.
That the world isn't wide enough, long enough, to let me escape the memory of your touch.
Bu dünya yeterince uzun ve geniş değil, dokunuşun aklımı kaçırtıyor.
IN THE WHOLE WIDE WORLD IS?
Hayır, bilemezsin.
Alone am I now. lost and alone. in a far. wide. wandering world.
Şimdi yalnızım, kayıp ve yalnız, uzak, uçsuz bucaksız, başıboş dünyada.
Iron Shirt can get you to the south and from there, the world is wide.
Demir Gömlek seni güneye götürebilir ve oradan, dünya büyük.
I'll be streaming the entire event live across the World Wide Web.
Bütün dünyaya internet üzerinden yayın yapacağım.
World Wide Exports is out of business.
World Wide İhracat işi bıraktı.
... in charge of this world wide investigation.
- Evet, ne söyleyeceksiniz?
- ♪ More a friend ♪ For your talent is employable So make your life enjoyable ♪ A world with pockets open wide Awaits your whim to grope inside
- Bir dost diyelim... yeteneğin para getiriyor hayattan keyif almalısın... bütün cepler açılmış, senin ellerini bekliyor...
World Wide Polo?
Yoksa gazetecilik mi?
champion Charlie Brown that has a lovely ring something to make a 4-column headline something the kids can sing champion Charlie Brown, inspired setting the whole wide world on fire fly all the kites break out the confetti cause all the bells to sound
Şampiyon Charlie Brown. Güzel bir yüzüğü oldu. Manşete büyük puntolarla yazılabilecek bir şey başardı.
It must not have by chance been that the Campaign of the Desert world-wide War produced the song most memorable of 2ª.
İkinci Dünya Savaşı'nın en unutulmaz şarkısının çöl seferinde yazılması bir tesadüf değildi [8].
It has 12 years, it had recouped the nation of the deepenings of the economic depression. Now them it had led to the side of the victory in a World-wide War.
Onları 12 yıl önce, ekonomik buhranın içinden çıkarmış şimdi de bir dünya savaşında, zaferin eşiğine getirmişti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]