English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You and dad

You and dad traduction Turc

6,595 traduction parallèle
You know, you and Dad, and it's just so sad, and...
Hani babam ve sen... her şey çok üzücü ve...
The world would be a far better place if everyone was polyamorous, you and dad included.
Herkes çok ilişkili olsaydı, dünya biraz daha iyi bir yer olurdu. Sen ve babam dahil.
You know how Mom and Dad are about these things.
Annemle babamın bu konuda ne düşündüklerini biliyorsun.
We were walking down the street to go see Dad and you were listening to your headphones...
Babamı görmeye gidiyorduk,... sen de müzik dinliyordun...
I'm telling mom and dad, have you told them?
Anneme ve babama söylüyorum, onlarla konuştun mu? Hayır!
You know, Corinne likes to be near her dad, and then we get the pool.
Corinne babasına yakın olmaktan hoşlanıyor ve... havuzu da aldık.
You're just feeling hurt and rejected since Dad left.
Babam gittiğinden beri... kırılmış ve reddedilmiş hissediyorsun.
And if your dad is anything like you...
Eğer baban da senin gibiyse...
If you think this is going to get me to change my mind and go see my dad today...
Tüm bunların benim fikrimi değiştireceğini ve bugün babamı görmeye gideceğimi sanıyorsan...
So were you and your dad close growing up?
Büyürken babanla aranız iyi miydi?
While I've got you, I'm sure everything is going to be okay, and dad is going to come through with flying colors.
Hazır seni yakalamışken, biliyorum her şey iyi gidecek, ve baban kapıdan ışık saçarak çıkacak ama..
I'm not Dad. And you're not five.
Ben baban değilim, sen de beş yaşında değilsin.
You said you were a friend of my dad, you come into my house and you drink my fucking whiskey, and you're a dirty fucking Jew.
Babamın arkadaşı olduğunu söyledin. Evime geldin. Benim viskimi içtin.
If you'd excuse me, I am just going to run up and tell Dad you're here.
Eğer bana izin verirseniz gidip babama burada olduğunuzu söyleyeceğim.
I can't wait until my dad kicks you out on the streets and you've got to blow truck drivers for food like your psycho mum.
Babamın seni kapı dışarı etmesini sabırsızlıkla bekliyorum kesin manyak annen gibi kamyonculara sakso çekersin sen de.
And soon, you'll be a dad.
Yakında baba olacaksın.
And my dad said " You have to fight this fight.
Babam bu dövüşte dövüşmem gerektiğini söyledi.
Him and my dad had got really close, and they were like, you know, shouting at each other.
Mikkel Kesler Süper Ortasıklet Dünya Şampıyonu O ve babam baya yakınlardı ve onlar, bilirsiniz işte, bağırışıyorlardı.
You need to stop calling them mom and dad.
Onlara anne ve baba demeyi kesmelisin.
Maybe Dad called and you missed it.
Belki babam aradı ve sen görmedin.
Time to kill your dad, your mom, your kids, your entire family, and you should be smart enough to realize
Anneni, babanı, çocuklarını, tüm aileni öldüreceğim.
- Well, Dad left the decision up to us, and I'm sorry, but if I recall correctly, you were fine with Danny staying.
- Babam kararı bize bıraktı ve kusura bakma ama yanlış hatırlamıyorsam Danny'nin kalmasına bir şey demiyordun.
Have you thought about how you're gonna run things here, with dad being in the hospital and all?
Babam hastanedeyken burada işleri nasıl halledeceğini düşündün mü?
When you go, you have no idea. You don't see Mom and Dad.
Bak, sen gittiğin zaman, annemin ve babamın halini görmüyorsun.
And you may marry him... because you think that's what Dad wants.
Onunla belki evlenirsin. Çünkü babamın istediğinin bu olduğunu düşünüyorsun.
I asked if Dad called you and you said "Yes" so I said "hum"?
Baban aradı mı diye sordum, sen "evet" dedin ben de "hıı" dedim.
You are not fine dad... and I will cycle tomorrow also...
- İyi değilsin, baba. - Yarın da bisiklet süreceğim.
Well, John, who, you know, asked Dad... on my behalf and... Dad said no.
Yani, John, babama sordu... benim adıma ve...
And it was completely my fault, and you paid my dad for the window.
Tamamen benim hatamdı ama babama camın parasını ödememiştin.
You know what mom and dad were like.
Annemle babamın nasıl olduğunu sen de biliyorsun.
He needs to look up to his dad. And you are a good dad.
Babasına saygı duymaya ihtiyacı var ve sen çok iyi bir babasın.
Me and Dad don't see anything of you in term time, holidays is when we get to be a family.
Babanla okul zamanında sizi zaten göremiyoruz. En azından tatillerde bir aile olmamız lazım.
It's my favorite time of day- - just you and me and 20 seconds of total peace and quiet until your dad wakes up the entire state with one of his sneezes.
Günün en sevdiğim zamanı... Sadece sen, ben ve babanın hapşırığıyla bütün eyaleti uyandırmasından önceki 20 saniyelik sessizlik.
Jules, do you remember a couple weeks ago when your dad confided in me about a lady he was dating and we saw him at the park?
Jules, hatırlıyor musun, birkaç hafta önce baban bana güvenip gizlice bir hanımla buluşmuştu da, biz de onu parkta görmüştük?
I'm just excited that you and my dad are hanging out.
Sadece babamla takılacağınız için çok heyecanlıyım.
You know, you doing all that for my dad, making a plan and having his back... that's best buddy stuff.
Yani bunların hepsini babam için yaptın plan yapıp arkasını kolladın. Bunlar en iyi arkadaşın yapacaklarıdır.
But I heard about how you turned dear old Dad into your own personal black magic battery pack and I thought :
Ancak sonra da sevgili babamızı kara büyü yapmak için pil olarak kullandığını duydum.
Come on, Dad, at least try and look after yourself, I'm worried about you.
Hadi ama, baba en azından kendine biraz olsun bakmayı dene. Senin hakkında endişeleniyorum.
I wanted to ask you if dad and I went away, would you look after the restaurant?
Babam ve ben buralardan gitmiş olsak restorana sahip çıkabilir misin, diye soracaktım?
- You... you got a mom and dad?
Senin anan baban vardı, değil mi?
Sorry, Dad. Look, I'm sorry you had to find out this way and I know it's a shock,
Bu şekilde öğrendiğiniz için üzgünüm, şok edici olduğunu biliyorum.
Dad, you gave... You gave myself, Meg and Kevin the decision on whether Danny was gonna stay or not.
Baba, sen Danny'nin burada kalıp kalmaması konusunda kararı bize bırakmıştın.
And then when you get down to the last one or two probably your mom or dad... You should be OK.
Ve karşınızda son bir veya iki kişi kaldığında büyük ihtimalle anne babanız iyi olacaksınız.
You get to not give Mom and Dad kids, because you're gay.
Eşcinsel olduğun için, annem ve babama çocuk verme zorunluluğun yok.
I'm renting this from my Dad and I can't just trash it, you know.
Babamdan bunu kiralıyorum ve sadece çöpleri değil, biliyorsun.
And well, I thought about what you said the other day... and I gotta come clean to my Dad and the professor.
Ve aynı zamanda, geçen gün söylediklerini düşündüm... Ve babamla ve profesör temiz gelmelisin.
No, I'm trying so hard to be open and accepting, but you can't say stuff like that about my dad.
Hayır, Açık ve kabullenici olmayı çok ama çok deniyorum. Ama babacığım hakkında böyle şeyler söyleyemezsin.
You can see that's in my handwriting, and then that's in my dad's handwriting, so...
El yazım olduğunu görebilirsin ve bu da babamın el yazısı, yani...
You're in a Beatles cover band and you need Howard to replace your dad as Ringo.
Bir Beatles cover grubundasın ve Ringo olarak babanın yerine geçmesi için Howard'a ihtiyacın var.
I came by to see how you were doing after the operation. The environmental upgrades you and my dad made... to my systems will make me more useful in the field. Fine.
Ameliyattan sonra nasıl olduğuna bakmaya geldim.
Dad, you fell asleep in the taxi, and then we came home, and you went right back to sleep.
Baba takside uyuya kaldın. Sonra eve gelince direkt uyumaya gittin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]