English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You fell for it

You fell for it traduction Turc

170 traduction parallèle
You fell for it?
Ona aşık mı oldun?
And you fell for it, both of you.
İkiniz de bu oyuna geldiniz.
As usual, I was only joking and you fell for it
Her zamanki gibi sadece şaka yapıyordum.
She batted all of them big eyes at you... and you fell for it like an egg from a tall chicken.
İri gözleriyle sana bir bakış attı... Ve sende eşekten düşmüş karpuz gibi ona vuruldun.
You fell for it like a fool, don't you see?
Aptal durumuna düşüyorsun, görmüyor musun?
- You fell for it.
- Sen de yuttun.
- You fell for it!
- o bendim! seni düşürdüm!
And you fell for it like a world-class sucker.
Sen de dünya çapında bir enayi gibi tuzağa düştün.
You fell for it.
Bunu sen istedin.
And you fell for it.
Ve sen de tuzağa düştün.
And you fell for it!
Ve sen de bunu yedin!
Well, you're just mad because you fell for it.
Kızgınsın çünkü tuzaklarına düştün. Yapma ama, Frasier.
- And you fell for it...?
- Sen de bunu yedin? - Evet, abi.
It was all part of my plan and you fell for it.
Tüm bunlar benim planımın birer parçasıydı ve hepiniz teker teker yemi yuttunuz.
You fell for it.
Ve sen de buna kandın.
You fell for it...
Ona gönül verdin...
You fell for it.
Ona âşık oldun.
You fell for it?
Buna inandın mı?
You fell for it I'm Choi Chang-hyuk
Sen yuttun, ben Choi Chang-hyuk.
Hey, you fell for it!
Nası yedin ama!
You fell for it.
Sen bilirsin.
You fell for it!
Buna kandın!
You fell for it!
Kandırdım!
But it's no wonder she fell for you first.
Ama sana aşık olmasına da.
She fell for it like you fell for me.
Zokayı yuttu, senin benim için yuttuğun gibi.
It was all a phony and you fellas fell for it.
Tamamı sahteydi ve siz de buna inandınız.
Hey, amigo, you know when you told that story yesterday, I fell for it.
Hey, amigo, dünkü anlattığın hikâye var ya, aklıma geldi de.
You see, I set a trap for you and you fell right into it.
Görüyorsun ki sana kurduğum tuzağın tam içine düştün.
It's all wild and overgrown now, but for about 5 miles, you'd think that heaven just fell on the Earth in the form of gardenias.
Hepsi fazla gelişmiş ve vahşileşmişti, 5 mil boyunca, Cennet bahçelerinin dünyaya düştüğünü sanırdın.
and you even fell for it.
ve sen buna inandın.
Is it not the truth of the matter that you have milked the notoriety this sorry affair has given you for every penny piece you can get without a care in the world for the only man who ever stood by you, the man who picked you up every time you fell, a man whose only crime, if crime it was, was to be your friend?
Bu acıklı hikayenin size kazandırdığı her peniyi dünyada yanınızda duran tek kişinin yere düştüğünüzde sizi kaldıran bir adamın ve tek suçu, sizin dostunuz olması olan bu kişiyi üzerinden kazandığınız doğru değil mi?
Okay, you guys, she fell for it.
Korkmayın çocuklar, inandı.
Admit it, you fell for it.
- Aslında ediyor.
Would it be so terrible if you fell for one of them?
Senden hoşlanan kızlar var. Bunlardan birisine ilgi duyman çok kötü bir şey mi?
But you really fell for it huh?
Ama senin çok hoşuna gitmişti, değil mi?
Yeah, you fell for it.
Çok hoşuna gitmişti.
It's like you fell for him.
Gören de adama deli olduğunu sanır.
You know, Julian probably ha s everything to do with it'cause she fell for him back in junior high and you never really get ove r that kind of shit, you know?
Julian'ın parmağı var bunda galiba... çünkü lisedeyken ona aşık oldu... ve bu tür şey hiçbir zaman unutulmaz, bilirsin.
It was you who told me to kiss that cow's ass for good luck And I fell for it.
ben iyi şans için inek kıçı öpmemi söylediğin kişiyim ve bunu hissediyorum.
You totally fell for it!
- Kandın!
It happens, and you fell for this Xander guy.
Sonra da Xander denen o çocuğa tutuldun.
- In fact, it's refreshing. It might even be to Rory's benefit. Good things didn't come to your family in one fell swoop, you struggled for it.
Bu Rory'nin yararına bile olabilir Aileniz güzel şeylere "bir dalışta" kavuşmamış.
What do you know, he fell for it.
İşe bak, buna kandı.
He only fell for it because you're so beautiful.
Çok güzel olduğun için hemen kandı.
I will not say you shall see a masque, but if you do, it was not for nothing that my nose fell a-bleeding on Black Monday last at six o'clock in the morning.
Maske göreceksiniz demek istemiyorum ama görürseniz geçen hafta sabahın altısında burnum kanamıştı. O yüzden takmıştım.
Hey, amigo, you know when you told that story yesterday, I fell for it.
Hey, amigo, dün anlattığın hikaye var ya, çok komikti.
Why do you think it is that you fell for me so hard and so fast?
Benim hakkımda neden bu kadar çabuk ve katı düşünüyorsun?
You all fell for it.
Hepiniz yediniz.
I cannot ruin it in one fell swoop for you.
Ben birinin yuvasını yıkıp senin üzerine çullanamam.
It's easy to see why he fell for you the way he did. Oh.
Oturayım bari.
If my love... for you was a season... it would be fall...'cause I fell f-for you.
"Sana aşkım bir mevsim olsa yaz olurdu çünkü yaz güneşi gibi yanıyorum."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]