You poor man traduction Turc
392 traduction parallèle
Oh, you poor man.
Seni zavallı adam.
You poor man.
Seni zavallı.
You poor man.
Zavallı adam.
Why, you poor man!
Sen, yoksul adam!
You poor man.
Zavallı şey.
You poor man, I'll bet you're bored to tears.
Zavallıcık, eminim sıkıntıdan patlamışsındır.
You poor man.
Zavallıcık.
You poor man.
Seni zavallı adam.
You poor man, you have no sense of such things.
Zavallı adam, böyle şeyleri anlamıyorsunuz.
As you were saying... rather unfortunate the way that poor man round the corner, uh, died last night.
Zavallı genç bir adam dün gece talihsiz bir şekilde öldürülmüş demiştin.
A powerful man like you afraid of a poor little slave.
Sizin gibi güçlü bir adam zavallı küçük bir köleden korkuyor.
You poor little man.
Zavallı küçük adam.
Now, ladies and gentlemen of the jury, you must know what justice can mean to a man who is defenseless because he is poor.
Değerli jüri üyeleri, sırf fakir olduğu için kendini savunamayan biri için adaletin ne olduğunu anlamanız gerekir.
- I just picked off the ground the thing that was there... and now you all say I stole it. I'm a poor man, Your Honor. I
Fakir biriyim, sayın yargıç.
And you'd still be with Lea if she hadn't married poor Gustave I'm a family man at heart I'm fed up with tarts, and even
Ve zavallı Gustave ile evlenmeseydi, hâlâ Lea ile birlikteydin. Artık bir aile babası olmak istiyorum. Hayatım boyunca yosmaların peşinde koşamam.
I'm a poor man, as you see, I'm ashamed of myself
Gördüğünüz üzere fakir bir adamım, kendimden utanıyorum.
You know, the poor man can hardly wait to get away from everything.
Zavallı adam herşeyden uzaklaşmak için çok çabalıyor.
What do you know about what could happen to a poor girl when... when she loves a man so much that even to lose sight of him for a moment is torture?
Bir erkeği bu kadar çok seven bir zavallı bir kız için sevdiğini bir an bile görmemek nasıl bir işkencedir bilemezsin.
I suggest you say something before you embarrass this poor man to death.
Bu zavallı adam utancından ölmeden önce birşey söylemenizi öneririm.
I know how you feel, poor man.
Neler hissettiğini biliyorum, zavallı adamcağız.
And then when I turn out the lights, when everything's dark here you come up and take the poor man down to the canal.
Sonra... ben ışıkları söndürünce, her yer kararınca... yukarı çıkıp zavallı adamı kanala götürürsün.
- You're a poor man.
- Siz zavallı bir adamsınız.
Well, i'm a poor man, you know.
Fakir olduğumu bilirsin.
Why won't you give alms to a poor blind man?
Neden bu zavallı köre bir sadaka vermiyorsun?
- Yes, Tate. - You see, I'm a poor man, darling.
Ben fakir bir adamım, tatlım.
And what so poor a man as Hamlet is may do to express his love and friending to you, God willing, shall not lack.
Buna karşılık ben, zavallı bir insan olan Hamlet, Tanrı'nın da rızasıyla, bütün sevgimi, bütün dostluğumu eksik etmeyeceğim sizden.
You wouldn't want the poor old man to have to get on his knees to see them?
Çok yaşlı bir adamın eğilip kalkarak kitaplara bakmasını ister miydiniz?
Eight of you picking on one poor man?
- Bir adama karşı sekiz kişi ha?
You're no match for me, so you play strong man with poor Agathe
Bana rakip olamıyorsun bu yüzden de zayıf ve küçük Agathe'ye dayılık yapıyorsun.
Wouldn't you be? Put yourself in the poor man's place.
Kendinizi onun yerine koyun.
Would you want your daughter to marry a poor man?
Kızınızın fakir bir adamla evlenmesini ister miydiniz?
But you're an amateur, an understudy, a poor man's version.
Sen bir amatörsün. Yardımcı oyuncu, zavallı bir adamın yorumusun.
- Poor man. Then you really need me.
- Zavallı adam demek bana gerçekten ihtiyacın var.
- Poor man, I'm so sorry for you.
- Zavallı adam, senin için çok üzgünüm.
In a poor man's bed you have rich dreams.
Yıldızların altında, güzel rüyalar gör!
You know, Ockham was a very poor man, down on his luck.
Ockham fakir biriydi, işleri pek iyi gitmiyordu.
"it would be an act of human kindness if you were to feed that poor, poor man."
"eğer şu zavallı yoksul adamı doyurursan nazik bir insani eylem yapmış olursun"
Can't you see I'm only a poor blind man?
Zavallı bir kör olduğumu görmüyor musun?
I tell you, I was fully convinced she was innocent until that poor little old man walked in.
Söylemeliyim ki, şu zavallı küçük adam içeri girinceye değin o kadının masum olduğuna iyice ikna olmuştum.
It was a sweet thought, your giving that poor, dear man the very plot they gave to you.
Size verdikleri o parseli bu zavallı saygıdeğer adama vermeniz hoş bir düşünceydi.
Poor man got sent to the chair, you know... for having improper relations with a white slut.
Zavallı adam, beyaz bir sürtükle uygunsuz ilişkide bulundu diye idam edilmişti.
Why, are you a poor man now?
Neden, artık yoksul biri misin?
That poor old man chased you from town to town.
O zavallı adam nereye giderseniz gidin izinizi sürdü.
All you think about is the way I behaved with a poor little man.
Tüm düşüncen, zavallı ufak bir adama nasıl davrandığım.
- You see, I'm a poor man.
- Görüyorsunuz fakir bir adamım.
You're still waiting, poor man?
Hâlâ bekliyor musunuz? Yazık size!
You know what's on the back of a poor man when he dies?
Fakir bir adamın öldüğü zaman sırtında ne olduğunu bilir misin?
You wouldn't want a sensitive man like myself to foreclose on poor widows and orphans and throw them out into the streets, now would you?
Benim gibi, dul ve yetimlerin malını haczetmek ve... onları sokağa atmak konusunda... hassas olan bir adamla çalışmak istemezsiniz, değil mi?
You should have seen him, that poor great man, stretched out under a chestnut tree, suffering in body but even more in mind.
Onu görmeliydiniz, o zavallı koca adam bir kestane ağacının altına serilmişti vücudu acı çekiyordu ama aklında daha fazlası vardı.
We'll pretend you're a poor man with a rich mother who lends you money.
Sana borç para veren bir annesi olan yoksul biriymişsin gibi davranırız.
You know, when he found out I had another man, he lost his head, poor thing.
Başka bir adam olduğunu öğrenince aklını yitirmişti zavallı.
you poor thing 253
you poor baby 27
you poor dear 20
you poor 71
poor man 126
manda 42
mania 33
mani 42
mano 100
mandarin 19
you poor baby 27
you poor dear 20
you poor 71
poor man 126
manda 42
mania 33
mani 42
mano 100
mandarin 19
manhattan 123
management 67
manning 138
manslaughter 67
manual 26
mange 18
manuel 198
manu 88
manuela 81
manolo 90
management 67
manning 138
manslaughter 67
manual 26
mange 18
manuel 198
manu 88
manuela 81
manolo 90