You told me traduction Turc
34,136 traduction parallèle
But I told you before you told me, to be fair.
Açıkçası sen bana söylemeden önce ben sana söylemiştim.
Well, you told me to tell you when I see you again.
Seni yine gördüğümde beni ara demiştin.
You told me my father was dead, that I killed him.
Bana babamın öldüğünü söylemiştin. Benim öldürdüğümü söylemiştin.
I'm sorry I snapped at you earlier when you told me to go home.
Eve gitmemi söylediğin zaman sana tepki gösterdiğim için özür dilerim.
You told me it was a Halloween decoration!
Bana bunun bir Cadılar Bayramı süsü olduğunu söylemiştin!
You told me about his plan.
Planının ne olduğunu bana anlattın.
Matt, you told me you were gonna handle Dearing.
- Matt, Dearing'i halledeceğini söylemiştin.
Well, you told me it would only take a few hours.
Birkaç saatimi alır demiştin.
And when they talked about music, their face looked like your face when you told me about whatever the hell it is you do.
Onlar müzik hakkında konuştukları zaman, onların yüzünün aldığı şekil, kendi işini anlatırken ki yüzünün aldığı şekille aynıydı.
Don't you remember the story you told me the first day we met?
Tanıştığımız ilk gün bana anlattığın hikâyeyi hatırlıyor musun?
You told me to relax and breathe.
- Sakinleşip nefes almamı söyledin.
You told me she was dead. She was.
- Öldüğünü söylemiştin.
And now I find out that half of what you told me...
Sonra bana söylediklerinin yarısının...
You told me to do whatever it takes.
Bana gereken şeyleri yapmamı söyledin.
Look, you told me when you went back to work I'd get more time with the kids, and that would be a fun thing.
Bak, işe geri döndüğünde çocuklarla daha çok zaman geçireceğimi ve bunun eğlenceli olacağını söylemiştin.
Tell her what you told me about how the job got the better of you?
İşin iyi tarafını ortaya çıkardığını benim gibi ona da anlat.
You told me that when you were undercover you lost your way.
Bana gizli görevdeyken yolunu kaybettiğini... söylemiştin.
Last night I had a dream that... that the queen did cast her curse, and I was the Savior, as you told me.
Geçen gece bir rüya gördüm Kraliçe laneti yapmış ve bana anlattığın gibi Kurtarıcı bendim.
Listen, you told me your name when we were in the car, but I'm real lousy with names.
Arabadayken adını söylemiştin ama isimler konusunda kötüyüm.
You told me that you love him.
Onu sevdiğini söyledin.
Frank told me you had a pretty long hospital stay yourself.
Frank oldukça uzun zaman hastanede kendi başına kaldığını söyledi.
I'm gonna tell you the same thing they told me when they removed my testicle :
Hayamı aldıklarında bana dedikleri şeyi şimdi sana söyleyeceğim.
Seth told me what you said to the president.
Seth, Başkan'a söylediklerinden bahsetti.
Someone told me, "figure out what you're fighting for."
Birisi bana "Ne için savaştığını anla." dedi.
You've told me you've always wanted a pristine, unspoiled place to live out your days in peace.
Her zaman günlerini huzur içinde geçirecek... el değmemiş, bozulmamış bir yer istediğini söylerdin.
Tara told me you were cool.
- Tara iyi biri olduğunu söylemişti.
I never told you how much that meant to me.
Bunun benim için önemini sana asla söylemedim.
I am sure it does not amuse you to hear that my wet nurse told me many tales of your journeys west, and of your bravery, your resourcefulness and your fame.
Eminim süt annemin hep senin hikâyelerini anlattığını duysan şaşırmazsın. Batıya yaptığın yolculukları anlatırdı bana cesaretini, becerikliliğini ve şöhretini.
You should have told me.
Bana söylemen gerekirdi.
Jemma, your mom told me that you would be giving me Ashley's address.
Jemma, annen bana Ashley'in adresini senin vereceğini söyledi.
When you first told me what you did for a living, man, I didn't understand a word.
Bana ilk ne iş yaptığını söylediğinde, tek bir kelimesini bile anlamamıştım.
All the years I've known you, from Afghanistan to being back at home, you never told me what happened.
Afganistan'dan döndüğünden bu yana, seni tanıdığımdan beri bana hiç ne olduğunu anlatmadın.
I wasn't going to, but I told Oscar you called and he asked me to find out what you wanted.
Gelmeyecektim, fakat aradığını Oscar söyledi, o da ne istediğini öğrenmemi istedi benden.
But Megan told me your boss is making you apologize for it and say it's a fake?
Fakat Megan patronunu videonun sahte olduğunu söyleyerek özür dilemeni istediğini bana söyledi?
Fine by me, but what if I told you Levi was the one that sent my boss the photos that LHL aired yesterday?
Bana uyar, fakat dün LHL yayınlanan fotoğrafları patronuma gönderen kişinin Levi olduğuna söylersem?
Puttanesca. You never told me about your day.
- Günün nasıl geçti, bahsetmedin hiç.
You never have told me why you despise them so much.
Onlardan neden bu kadar nefret ettiğini bana hiç anlatmadın.
I knew if I told you I was leaving, you'd try and stop me like you are right now.
Eğer sana ayrılacağımı söyleseydim, şimdi yaptığın gibi beni yine durdurmaya çalışacaktın.
You didn't want anyone to think less of you, so you told everybody it was all me.
Kimse senin hakkında olumsuz düşünmesin diye, herkese her şeyden benim sorumlu olduğumu söyledin.
You specifically told me to...
Sen kendin söyledin... - Hayır!
I told you to let me teach you.
Sana öğreteyim demiştim.
Yeah, um, so William just told me something really interesting about the two of you.
William bana az önce çok enteresan şeyler anlattı, ikiniz arasında olan.
My pops told me, " you watch out now.
Babam demişti ki " Dikkatli ol.
You never told me about Nugget.
Nugget'dan hiç bahsetmemiştin.
Mark Trenchman told you to talk to me, didn't he?
Mark Trenchman benimle konuşmanı söyledi, değil mi?
Really? You don't think Stan's gonna know it was me who told you?
- Gerçekten mi?
Jason, stop. Aren't you the one that told me the night of the attack, No.
- Jason, deme öyle.
They told me to give it to you on your 20th birthday.
Bunu 20. Doğum gününde vermemi söylediler.
Councilor Matheus told me... that when he was Process Leader, he once caught you sitting in his chair, just to see how it felt.
Konsey Üyesi Matheus kendisi Süreç Lideri'yken bir keresinde koltuğunda seni yakaladığını anlattı, nasıl hissettirdiğini görmek için oturmuşsun.
You've told me all this.
Hepsini anlatmıştınız.
After all Tommy Gregson has told me about you and your partner, you can call me anything you want.
Ne de olsa Tommy Gregson bana siz ve ortağınızdan bahsetti bana istediğiniz şekilde hitap edebilirsiniz?
you told me you loved me 16
you told me that 69
you told me to 54
you told me not to 20
you told him 151
you told him that 21
you told her 125
you told them 55
you told us 28
you told 19
you told me that 69
you told me to 54
you told me not to 20
you told him 151
you told him that 21
you told her 125
you told them 55
you told us 28
you told 19