You wait here traduction Turc
3,493 traduction parallèle
Why don't you wait here while I pull it all together?
Ben o belgeleri çıkarırken siz burada bekleyin.
Would you wait here for two seconds?
Biraz burada bekler misin?
The longer you wait here, the more of them will come.
Ne kadar beklerseniz sayıları o kadar artacak.
Could you wait here for me?
Beni burada bekleyebilir misiniz?
You wait here for me to come back and I come back and take you to Sidamontu.
Burada geri dönmemi beklersen gelip seni Sidamontu'ya götürürüm.
Ok, all right. Seems more safe if you wait here.
Sadece bunu yapıcaz
Um, why don't you wait here, and I'll go track her down?
Neden burda beklemiyorsun, ben de gidip getireyim onu.
I'm here for a case, you can wait outside if you don't like it.
Bir olay için buradayım, hoşuna gitmediyse sen dışarıda bekleyebilirsin.
Okay, all right, I'm gonna have you wait in here.
Tamam pekala, seni burada bekleteceğim.
You can wait in here with all the other guests.
Diğer misafirlerle burada bekleyebilirsiniz.
Wait, what are you doing here?
Senin ne işin var burada?
Wait, what are you doing here?
- Burada ne işin var?
New York is the only thing we talk about now, Kurt, and it's like well, it's like you can't even wait to get out of here.
Tek konuştuğumuz şey New York oldu artık, Kurt. ... ve öyle ki- - Buradan kurtulmak için sabırsızlanıyor gibisin.
Well, Roz, if you came here to find out once and for all who the celebrity father of my unborn child is, I'm afraid you're going to have to wait for the graphic birth photos that grace the cover of the People magazine exclusive that hits newsstands in September.
Roz, eğer doğmamış bebeğimin babasının kim olduğunu öğrenmek için buradaysan maalesef Eylül ayında gazete bayilerine düşecek People dergisinin kapağını süsleyecek detaylı doğum fotoğrafları özel sayısını beklemek zorunda kalacaksın.
- Maybe you should wait here.
- Burada beklesen iyi olur.
You can wait right here.
Burada bekle.
Wait, are you really here, or am I just projecting you because I miss you in the afterlife?
Bekle, gerçekten burada mısın, yoksa öbür tarafta seni özlediğim için bunu hayal mi ediyorum?
I'll wait here till you get back.
Sen dönünceye kadar burada bekleyeceğim.
Wait here, won't you?
Burada beklersin, oldu mu?
Can you just wait here?
Burada bekleyebilir misin?
Wait. What? She just left you here like that?
Seni öylece burada bırakıp gitti mi yani?
You ok to wait here?
Biraz burada bekleyebilir misin?
But he trusts me, so you guys wait here, and I'll go lure him out.
Ama bana güveniyor. O yüzden bekleyin. Ben onu ikna etmeye çalışacağım.
I want you to wait right here.
Burada beklemeni istiyorum.
Look, just wait here, finish your paper. I'll take you later.
Neyse, ödevini burada yap o zaman.
So I was just gonna wait here till you got back.
- Burada senin dönmeni bekleyecektiim.
My mother has to wait three months to see a doctor, and here you are, sucking the taxpayers'money.
Annem doktora görünmek için üç ay beklemek zorunda. Ama sen buradasın ve vergi verenlerin parasını sömürüyorsun.
Here, Dad, while you wait...
Al, baba, beklerken...
You guys have to wait here.
Burada beklemeniz lazım.
Wait here until you hear from me.
Benden haber alana kadar burada bekle.
Oh, wait, you live here now, too?
Oh, bir dakika, sen de mi burada yaşayacaksın?
Do wanna walk with me, or do you wanna wait here and I'll go fetch it?
Benimle mi gelmek istersin yoksa ben arabayı buraya getirirken burada mı beklemek istersin?
You'll have to wait here until nightfall.
Gece olana kadar beklemelisiniz.
All right, Mike, here's what we do, okay? At the 11 : 30, you say that senator Hallowes not only insulted the late senator Reeves, but that she also encouraged... no, wait, strike that...
Bak, Mike şimdi şöyle yapıyoruz 11.30'da Senatör Hallowes'in sadece merhum Senatör Reeves'i aşağılamadığını fakat şeyi azmettirdiğini söylüyorsun...
Here's a lesson they should teach in school when a girl gets curvy and the boys all drool if math and science just ain't you style just give that teacher a wink and a smile for a passing grade you won't have to wait
İşte okulda öğrenilmesi gereken bir ders kızın kıvrımları biçimlendiğinde, erkeğin salyası akar. Eğer matematik ve fen tarzın değilse öğretmene göz kırp ve gülümse iyi not almak için beklemeyeceksin.
Just you wait. And, finally, if you would join me in raising a glass to my mother, who is here today, looking so radiant.
Son olarak bugün burada olan ve ışık saçan annem için kadeh kaldıralım.
Wait, then how did you and Red end up here?
Bekle, sen ve Red buraya nasıl geldiniz?
Why don't you wait over here?
Şurada beklesene?
Do you think that one of us should wait here with...
- Sence birimizin burada kalması- -
Look, you guys can stay and wait here and do what you want, lady, but we're gonna go look for a dirty cop.
bak siz burda ne b.k yerseniz yiyin bayan fakat biz pis işlere bulaşmış bi polis arayacağız.
Look, why don't you wait right here.
Neden sen burada beklemiyorsun?
You can wait here, I won't be long.
- Burada bekleyebilirsin. Uzun sürmez.
Well, I'll just wait here till you get bored.
çok güzel.
Hey, Mel, you didn't have to wait for me out here.
Mel, niye beni dışarıda bekliyorsun.
Look, if you're not gonna say anything, then I'm just gonna sit here and wait until maybe you can do something more than stare at me all night.
Bak.. bişey demen gerek Ben oturup.. .. bekliycem
Maybe I told the Great Stallion to go fuck himself and came back here to wait for you.
Belki Büyük Aygır'a kendini becermesini söyleyip seni beklemeye geldim.
I just need you to wait here.
Sadece burada beni beklemen gerek.
If you wanna wait here, it'll only take about an hour.
Eğer burada beklemek isterseniz test sadece bir saat sürecek.
Wait... you get marks like 10 and 12 in other subjects but here you got 86!
Bekle.. Diger derslerde hep 10 veya 12 aliyordun ancak bunda 86 aldin!
Wait, so you're on the run from the police, you almost killed me, and you, you, what, brought me here to finish the job?
Bekle, yani sen polisten kaçıyorsun, neredeyse beni öldürüyordun, neden beni buraya getirdin, işini mi bitireceksin?
But wait, it gets better ; here you go.
- Bekle, en iyi kısmı geliyor, işte.
you wait for me 21
you wait 161
you waited 26
you wait and see 40
you wait right here 27
wait here 1289
wait here a moment 18
wait here for me 30
wait here a minute 22
here 35434
you wait 161
you waited 26
you wait and see 40
you wait right here 27
wait here 1289
wait here a moment 18
wait here for me 30
wait here a minute 22
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here we 20
here's your mail 22
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here we 20
here's your mail 22