You were out traduction Turc

Kind of felt like you were out there for blood tonight.

Bu gece kan peşindeymişsin gibi geldi bana.

While you were out, we had our first telephonic communication.

Sen dışarıdayken ilk telefon benzeri görüşmemizi yaptık.

You were out of work, now you got your dream role.

İşsizdin ama şimdi hayallerinin rolünü oynuyorsun.

When you were out chopping wood.

- Ağaç kesmeye gittiğinde.

When I heard you were out here doing this, you know I had to be here. I'll let you get that, buddy.

Böyle bir şey yaptığını duyduğumda gelmek zorundaydım.

As I remember, you were out making a booty call.

Hatırladığım kadarıyla hatununun peşindeydin.

While you were out, your friends have been busy.

Sen yokken dostların epey meşguldü.

I took the liberty of filling your tank up while you were out.

Benzin Özgürlüğü'nden faydalanıp sen baygınken deponu doldurdum.

So what if this social worker finds out you've been seeing Brandon the whole time you were at G.U.?

E peki ya bu sosyal görevli senin ve Brandon'ın Kızlar Birliğinde olduğun sürece görüştüğünüzü anlarsa?

Just out of curiosity, how did a dead squirrel play into the work you were doing here?

Meraktan soruyorum ölü bir sincap ile burada neye yarıyor.

Tony's right. This only worked because you brought a new style of leadership when he and I were out.

Bu tek bir sebeple işe yaradı çünkü o ve ben ortada yokken sen liderlikte yeni bir stil geliştirdin.

You were right - we did have that car out the back.

Haklıymışsın. Araba bizdeymiş. Arka tarafta.

What were you doing out there...?

- Orada ne yapıyordun? - Öldü.

What were you doing out there?

- Orada ne yapıyordun?

What were you doing out there?

Orada ne yapıyordun?

You were supposed to take Ward out.

Ward'u öldürmen gerekiyordu.

But the day they find out that they have to pay a fine, they said you were acting alone and they're letting you go to jail?

Ama ceza ödemek zorunda kalacaklarını anladıkları anda kendi başınıza hareket ettiğinizi söyleyip hapse girmenize göz yummaya mı karar verdiler?

I asked you flat-out, and you said you were not seeing him.

Sana doğrudan sordum sende onunla görüşmediğini söyledin.

So the whole world doesn't find out that you were trying to steal your sister's husband?

Bütün dünya kız kardeşinin kocasını çalmaya çalıştığını öğrenmesin diye mi?

If I were to switch sides, if I were to get you out of here, would you support my son and I?

Taraf değiştirirsem, seni buradan çıkarırsam oğluma ve bana destek olur musun?

Where were you when you found out Kayla was missing?

Kayla'nın kaybolduğunu öğrendiğinde neredeydin?

But I could have sworn you were just on your way out.

Çıkmak üzere olduğuna iddiaya girebilirim. Sorun değil.

What were you doing way out here in the first place?

Neden buraya geldin ki sen?

In the months that you were gone, without anything supernatural crawling out of the woodwork, a lot of personal stuff came up.

Ortadan kaybolduğun zaman doğaüstü hiçbir olay yaşanmadı ben de kişisel şeylerle ilgilendim.

The knife senses only the deepest pain, seeks it out and channels it like a forge, out of which you emerge reborn, as you were meant to be.

Hançer sadece en derin acıları hisseder onları keşfeder ve bir demirci gibi seni işler ve seni en başta olman gereken kişiye dönüştürür.

The Rumblehorn must have hit us while we were out chasing you.

Gümbürtüboynuz biz seni takip ederken burayı tahrip etmiş olmalı.

If you were looking out for yourself, then why did you lie to me about going to him?

Madem kendin için iyi olanı yapıyordun ona gittiğini neden sakladın benden?

You were supposed to find out where they were sleeping.

Nerede uyuduklarını bulacaktın.

You always were good at pointing out potentially obscure comedy.

Potansiyel olarak anlaşılması zor esprileri fark etmede her zaman iyiydin.

Kind of weird that you were that willing to sell my existence out for some trim, Morty.

Bir kuku uğruna var oluşumu bir kenara atmaya bu kadar razı olman biraz garipti Morty.

When I was little and you used to bring me to S.T.A.R. Labs with you, it used to freak me out how differently you talked here than when you were at home.

Ben küçükken, beni yanında S.T.A.R. Labs'e getirdiğin zaman buradaki farklı ses tonun beni evdeki ses tonundan daha çok korkuturdu.

You were tasked with finding my Original body, you couldn't do your job, so you did this to my other one to lure me out.

Görevin orjinal bedenimi bulmaktı. Ancak işini yapamadın, bu yüzden beni kışkırtmak için bunu yaptın.

I actually looked into your mommy, And it turns out that the whole time You were home with daddy, mommy was out banging...

Aslında ben de anneni inceledim anlaşılan o ki, sen evde babacığınla otururken anneciğin dışarılarda başkalarıyla -

And while you were away trying to get her to cut him loose, I was here trying to figure out how to do What tim asked us to do and blow her away.

Sen onun avukatını kovmasına uğraşırken ben Tim'in bizden istediğini nasıl yapacağımı ona nasıl darbe indireceğimi çözmeye çalışıyordum.

The reason you stopped yourself Is that you were going to say Louis left it out.

Kendini durdurmanın tek sebebi bunu Louis'in yaptığını söyleyeceğin içindi.

I know I was so mad at you and Dad for not telling me that you were The Flash, but when I found out about this,

Flash olduğunu söylemediğiniz için sana ve babama çok kızdığımı biliyorum. Ama ben bunu öğrenince ne yapacağımı bilemedim.

She could not move on until she knew her boys were ok, so she sent me out to find you.

Oğullarının iyi olduğundan emin olmadan şehri terk edemezdi. Beni seni bulmam için yolladı.

Which is why you waited until you were flat-out desperate before you told me about it.

Bu yüzden bana göstermeden önce çaresiz kalmayı bekledin.

Were you able to clear them out?

Onları dışarı çıkarmayı başarabildin mi?

I needed your help, Bon. Instead you were ditching my calls to hang out with the guy who recently kidnapped your roommate.

Onun yerine beni meşgule atıp son zamanlarda oda arkadaşını kaçıran adamla takıldın.

Yeah, why don't you tell that to the girl whose throat you were about to tear out?

Evet neden bunu boğazını parçalamak üzere olduğun kıza da söylemiyorsun?

By the time you entered the room, your targets were essentially out on their feet, suffocating.

Odaya girdiğinizde hedefleriniz özellikle ayaktaydılar ve boğuluyorlardı

Y-Yeah, if your fans found out you were sneaking out to meet a nobody like me, they sure would kill you!

Evet, hayranların benim gibi biriyle görüştüğünü öğrenirlerse seni öldürürler!

Mr. Childs found out what you were doing, and you killed him.

Bay Childs ne yaptığını öğrenince onu öldürdün.

Okay, so they were cool with me coming out here for a couple of weeks, right, to meet Rita and to meet you, but, you know, they, like we talked about, you know, I, you know, kind of decided that I want to stay for longer, and when I was talking to them on the phone the other day, maybe, I don't know,

Tamam, birkaç haftalığına benim için buraya gelmeleri güzel, değil mi Rita ve seninle tanışırlar fakat onlarla hakkında konuşacağımız şeyler de olur sen bilirsin bunları....... uzun süre kalma kararını da vermiş olurum ve geçen gün onlarla telefonda konuştum, belki, bilemiyorum.

Were you going to beat a confession out of him?

Adamı döverek ağzından itiraf mı alacaktın?

Were you able to get anything out of the sash?

- Kuşaktan bir şey çıktı mı?

You were coming out of a coffee shop.

Kahve dükkanından çıkıyordun.

We were planning to take him out by force, but you people beat us to the punch.

Onu zor kullanarak oradan çıkarmayı planlıyorduk ama siz bizden önce davrandınız.

Yeah, and you were smart enough to figure out they were the target.

Evet ve sen hedefin bu olduğunu çözecek kadar zekiydin.

I didn't realize they were taking you out on field trips.

Seni de sahaya getirdiklerini bilmiyordum.