You will regret this traduction Turc
162 traduction parallèle
Before the sun sets, you will regret this deed.
Gün batmadan bu amelinden pişmanlık duyacaksın.
You will regret this doubly, sir.
Buna iki misli pişman olacaksınız beyefendi.
You will regret this, young lady.
Buna pişman olacaksın küçük hanım.
You will regret this insult, detective.
Bu hakaret için pişman olacaksın, dedektif.
You will regret this night.
Bu gece için çok pişman olacaksın.
- You will regret this.
- Bunu ödeyeceksin.
and you will regret this deal you have made tonight.
Ve bu gece yaptığın anlaşma için pişman olacaksın.
You will regret this.
Buna pişman olursunuz.
- I swear to you, sir, you will regret this!
- Yemin ederim, efendim, buna pişman olacaksınız!
- You will regret this.
- Bundan pişman olacaksın.
You will regret this.
Buna pişman olacaksın!
You will regret this!
Pişman olacaksınız!
You will regret this. You will see sense and you will regret it.
- Bu yaptığına pişman olacaksın.
You will regret this, Ziro!
Buna pişman olacaksın, Ziro!
Faversham, if you do this... you will regret it for the rest of your life.
Faversham, bunu yapacak olursan... hayatının sonuna kadar pişmanlık duyacaksın.
You will never regret what you have done for me this day.
Bugün benim için yaptığın şeyden asla pişmanlık duymayacaksın.
You will live to regret this day.
Çok pişman olacaksın.
Will you regret this afternoon?
Geldiğin için pişman mısın?
If this is a joke, you and your people will regret it.
Eğer bu bir şakaysa, sen ve halkın. buna pişman olacaksınız.
I think you will live to regret that this wire ever came.
Sanırım bu telgraf geldiği için tüm yaşamın boyunca pişman olacaksın.
But if you continue down this road, you will regret it.
Ama böyle düşünmeye devam edersen, pişman olursun.
You will not regret having followed this story for it is not a tale of adventure nor an imaginary fable
Bu hikayeyi izlemiş olmaya üzülmeyeceksiniz Bir macera hikayesi olmadığı için Ne de hayali bir yaşam.
You will not regret this.
Pişman olmayacaksınız.
You will regret this.
Pişman olacaksınız.
Thanks... You will not regret this.
Sağol- - Pişman olmayacaksın.
Though I fear you will live to regret what you have done this day.
Ama bugün bu yaptığınıza pişman olacaksınız.
You LoTeks will regret this.
Buna pişman olacaksınız!
You will not regret this, Delenn.
Pişman olmayacaksın, Delenn.
I-I promise you, you will not regret this. For your sake, I'd better not.
Sağlığın için umarım olmam.
You guys will not regret this, I promise.
Söz veriyorum pişman olmayacaksınız.
You will not regret this.
Teşekkür ederim! Çok sağ ol! Pişman olmayacaksın.
You will not regret this.
Teşekkürler. Buna pişman olmayacaksın.
Honey will you just admit that you regret not going to this party.
Tatlım, partiye gitmediğin için pişman olduğunu itiraf eder misin?
You will not regret this. Oh, yes, I will.
- Buna pişman olmayacaksın.
Jack, you will not regret this.
Jack, pişman olmayacaksın.
I know, I know, and I regret that bit of it, but I'm afraid all you can do is go back in there and say that you're having to leave, and that this will be the last day.
Biliyorum. Biliyorum, gerçekten üzgünüm ama korkarım tek yapabileceğin oraya dönüp, gitmek zorunda kaldığını ve bunun son günün olduğunu söylemen.
You will not regret this.
Pişman olmayacaksın.
You take this back to Fae Buckley and you tell her if she ever - EVER! - tries something like this again, she will regret it!
Bunu Fae Buckley'e götür ve bir daha buna yeltenirse onu pişman edeceğimi söyle
I promise, you will only live to regret this.
Söz veriyorum, yaşama nedenin buna pişman olmak olacak.
I promise you will only live to regret this.
Söz veriyorum, yaşama nedenin buna pişman olmak olacak.
Understand this. Talk to my sister again, I will make sure you regret it.
Şunu kafana sok, kardeşimle bir daha konuşursan seni pişman ederim.
I can't imagine this will give you any comfort, considering what you've been through, but... the truth is, there wasn't a day that went by that I didn't regret what I did.
Yaşadıklarından sonra bunun seni rahatlatacağını sanmam ama yaptığıma pişman olmadığım bir gün dahi geçmedi.
You... will regret this.
Pişman olacaksınız!
Listen, you will not regret this, either.
Yapma. Dinle buna asla pişman olmayacaksın.
If I find you had something to do with this incident at the Stella... I swear to God, you will regret the day you were born.
Şu Stella olayı ile bir ilgin olduğunu öğrenirsem... yemin ediyorum ki, seni doğduğun güne pişman ederim.
My only regret is that I couldn't see you one last time, but I know in my heart that we will meet again in this life or the next.
Pişmanlık duyduğum tek şey, seni son bir kez daha görememek. Ama tüm kalbimle biliyorum ki, yeniden bir araya geleceğiz. Şimdiki veya bir sonraki yaşantımızda.
You will always regret this, and you will never be anything that's worthy of anything.
Buna her zaman pişman olacaksın. İyi bir yere gelemeyeceksin.
You will take us through, or, and I say this with very considerable regret, I'll have to kill you.
Ernie, bizi geçireceksin, yoksa çok derin esefle ifade edeyim ki seni öldürmem gerekecek.
And I think that, um, if you don't give this a shot, you will regret it.
Ve düşünüyorum da eğer bir şans tanımazsan pişman olacaksın.
You will live to regret this.
Ömrün boyunca bu pişmanlıkla yaşayacaksın.
You will not regret this. I promise you.
Pişman olmayacaksınız, söz veriyorum.
you will be 199
you will be dead 18
you will regret it 32
you will see 125
you will die 193
you will understand 30
you will have 22
you will not 133
you will come 25
you will fail 20
you will be dead 18
you will regret it 32
you will see 125
you will die 193
you will understand 30
you will have 22
you will not 133
you will come 25
you will fail 20