Zo traduction Turc
304 traduction parallèle
Uh, yeah, no, we're done-zo.
Evet. Hayır. Bitirdik.
Zo'é had representations in writings of the sixteenth century Jesuits
Zo'e 16. yüzyılda ki Cizvitler'in yazmalarını temsil eder.
Estado de Paré, Brasil Tribe Zoe, 2009
Estado de Paré, Brezilya Zo'e Kabilesi, 2009
Too bad it's dark already.
Yazık çok karanlık. Zoır görüyorum.
- Just tell me why you have to get ma...
- Bana sadece neden evlenmek zo...
It's, well... It's difficult to...
Bu, ee... söylemesi zo...
Go to Hell, Daigoro!
"Cehennemdeki Beyaz Cennet" "Jigoku e Iku Zo! Daigoro" ( Cehennemden kurtuluyoruz, Daigoro! )
Hold on one second. George, that guy's parked, you know?
Adam park etmiş, etrafından dolaşabilirsin, beklemek zo...
Ma-scal-zo-na!
Ter-bi-ye-siz!
- Now don't fidget. - Listen, lady, you don't have to- - They've never improved on iodine.
- şimdi kıpırdama - dinleyin bayan, bunu yapmak zo- - tentürdiyota asla çözüm bulamadılar
LING-tomaH oH-ma-do-VEE-kos ZO!
LING-tomaH oH-ma-do-VEE-kos ZO!
OH-ma-do-VEE-kos ZO...
OH-ma-do-VEE-kos ZO...
You are zo beautiful
Çok güzelsin.
- Zo, this is Jesse.
Çok işim var hayatım.
He's a monk from the Zo monastary in Chin.
Bu adam Çin'deki Zo Manastırından bir keşiş.
... The Zo monastery.
... Zo Manastırına.
- The Zo monastery...
- Zo Manastırı...
Benzodiazepine.
Ben-zo-dia-ze-pin. Rohypnolne biliyor musun?
Benzodiazepine.
Ben-zo-dia-ze-pin.
What say we settle this on the runway Han Solo.
Bu alemde biz de yer edindik ne demek Han Zo.
Chaka zo.
Chaka zo.
- All they said was "Chaka zo".
- Bütün dedikleri "Chaka zo".
- Chaka zo.
- Chaka zo.
Come on, Zo.
Haydi, Zo.
Hold on, Zo.
Sıkı tutun, Zo.
Zo.
Zo.
You are the string days collected like tiny silk beads and counted before sleeping.
Zo rgünlere sahipsin narin ipekler gibi ve uyumadan önce saydı.
Yeah, and as they say, "zo Zion met grec".
Evet, ve de onların dediği gibi : Zo Zion met grec.
Oh well, zo much for zat.
Tamam, buraya kadarmış.
Zo. "Kor" is "iron". "Asek"?
"Kor" "demir" demek. "Asek"?
Because if we don't come to some sort of agreement,'uman Zo... relocate you.
Eğer bir çeşit anlaşma yapamazsak, insanlar sizi başka yere gönderecek.
Hold on one second. George, that guys parked, you know? You can just drive around him.
Adam park etmiş, etrafından dolaşabilirsin, beklemek zo...
Yo, what's the deal, Zo?
Olay nedir Zo?
- That your girl, Zo?
- Bu senin kızın mı, Zo?
Let her loose, Zo.
Bırak onu, Zo.
Because I can... Are you looking for Zo?
Zoé'yu mu arıyorsun?
You want Zo? s number?
Zoé'nun numarasını ister misin?
By the way, do you have Zo? s phone number?
Bu arada sende Zoe'nin numarası var mı? "
By the way, do you have Zo? s number?
Bu arada, sende Zoe'nin telefon numarası var mı?
So you like her or you like Zo?
O kızdan mı hoşlanıyorsun yoksa Zoé'den mi?
Stephane Miroux, your novel I'm Just Your Neighbor and a Liar. By the Way, Do You Have Zo? s Number?
Stéphane Miroux, romanınız "Sadece komşunum ve yalancıyım Bu arada, sende Zoé'nin Numarası var mı?" en çok satan roman durumunda.
Zo? s number.
Zoé'nin numarası.
"By the way, do you have Zo? s number?" Do you remember the letter that night?
"Bu arada, sende Zoé'nin numarası var mı?" O gece yazdığın mektubu hatırlıyor musun?
Zo, pass me my bag, please.
Zoe, çantamı uzatır mısın lütfen.
There's church and zo.
Bunlar, Church ve Zoe.
we follow the leader... let's go.
Lideri takip edeceğiz. Zo.
Hey, Barr-zo, I'm proud of you.
Baksana Barr-zo, seninle gurur duyuyorum.
Ik zal zo kijken.
Bir bakayım
- Zo snel mogelijk!
- Olabildiğince çabuk.
"Do you have Zo? s phone number?"
"Sende Zoé'nun numarası var mı?"
Stephanie and Zo?
Stéphanie ve Zoé bana yalan söylediler.