Много раз traduction Turc

Ненси Донахью сказала, что она говорила об этом много раз. в утренних объявлениях.

Nancy Donahue, bana bunun sabah duyurularında defelarca duyurulduğunu söyledi.

Много раз.

Çok kere.

Много, много раз.

Çok, çok kere.

Потому что я много раз встречалась с ним в школе.

Okulda bir kaç kere gördüm.

Много раз ты собираешься его навестить?

Kaç defa onu görmeye gideceksin?

Это я много раз проходила это с Сетом.

Ben vurdum, birçok kez.

Я описывал подобное много раз, чтобы понимать, чем это заканчивается.

Nasıl biteceğini bilecek kadar çok yazdım o sahneyi.

Я с Карлом много раз разговаривал по телефону, но до сих пор лично не встречался.

Karl'la birçok kez telefonda konuşmuştum. Ama şahsen tanışmamıştım.

Этот клоун-жонглер на твой 9 день рождения, он был ужасен, преступен, просто.. просто.. Я много раз тобой гордился, Джулиет.

Dokuzuncu yaş günü partindeki o hilebaz palyaço var ya korkunçtu, suçlu gibiydi, sadece, sadece seninle gurur duyduğum çok anlar oldu, Juliet.

Он всюду меня преследовал, несмотря на то что я много раз менял работу.

Part time iş yaparken beni kaç kere görmeye geldi, bilmem.

Потому что я много раз спал в таком положении.

Hiç o pozisyonda uyumadım.

Я много раз написал "га", чтобы она ушла.

Ka... işte böyle.

Я много раз пытался остановить его, но он не слушается.

Bong Young Gyu kötü insanlarla oynamamamı söylemişti.

Много раз я видел, что друзей вокруг меня нет Всю свою жизнь

Günlerdir akşamları, kendimi yanımda arkadaş olmadan buluyorum.

Он был за решёткой много раз, он не платит налогов, у него двое доберман-пинчеров.

Birkaç kez tutuklandı gelir vergisi ödemiyor, iki tane dobermanı var.

Много раз.

Çok defa.

Если бы я не тусовался с её мужем много раз, то, конечно, можно было бы.

Kocanla sayısız kez çapkınlık yapmasak olabilirdi.

Подделки кажутся оригиналом, если их много раз покупали.

Çünkü sahte şeyler birkaç kez alınıp satıldıklarında daha gerçek olmaya eğilimlidirler.

Я много раз вам говорила, мы протестуем мирно.

Sadece barışçıl şekilde protesto ediyoruz. Neden onu durdurmadın?

- Да, много раз.

- Evet, pek çok kez.

Меган снова раскручивает свою маленькую философию во много раз?

Megan, hala üremenin değeri hakkındaki küçük felsefesine devam ediyor mu?

Да. Я много раз встречался с ней.

Evet, Bay Kejriwal, onunla bir kaç kez görüştüm...

Мы делали это много раз, ясно?

- Neden? Bunu pek çok kez yaptık.

Много раз.

Pek çok kez.

И он приходит к выводу, или, точнее, это миф что он слышал много раз до этого, то, что истина должна сделать нас свободными.

Sonunda bir karara varmış. Daha doğrusu çok duyduğu bir efsaneyi hatırlamış. Gerçek sizi özgür bırakır.

Ну, много раз почти доходило до этого.

Yani, çok yaklaştıklarım oldu.

Моя жена и я приходили в этот ресторан много раз.

Karım ve ben oraya çok geldik.

Мне много раз приходилось этим заниматься.

Böyle binlerce durum yaşadım sorun olmadı.

Я много раз спрашивала, когда они приедут.

Ben de ona... Ona bir çok defa ne zaman geleceklerini sordum.

Может я посмотрела "Мальчишник в Вегасе" слишком много раз

Belki "Felekten Bir Gece" yi çok fazla izlemişimdir.

Потом мы загружаем его местными товарами. Это сделает перевозку во много раз легче.

Şeker, batı ilaçları ve bölgemize has otlar trene yüklenebilir... ve.. kolay bir şekilde ulaşımı sağlanır.

- Много раз нет.

- Epey de laf mı?

Много раз.

Pek çok kere.

Но бывали времена... много раз... когда я хотела, чтобы он не рождался.

Lakin bazı anlar oldu ki... Çok zaman oldu ki keşke hiç doğmasaydı dedim.

Как много раз ты можешь умереть, прежде чем оно изменит тебя?

O seni değiştirmeden kaç kere ölebilirsin?

или она отвергла тебя слишком много раз?

Ona karşı bir şeyler hissetmiyor muydun yoksa o seni o kadar çok reddetti de bıraktın mı?

И знаешь ли ты, как много раз я сидел на стуле, наблюдая за тем, как поёшь ты?

Kaç defa bir taburede oturup, senin icranı izlemek zorunda kaldığımı biliyor musun?

Я здесь много раз какал.

Bu çimenlerde çok sıçmışım.

Я видел тебя много раз.

Seni hep görüyorum.

А ты в Чикаго... много раз с ней сталкивался?

Sen kaç tane vaka gördün? Chicago'da?

Ну, прости, трупа нет, просто много бумажной работы, которая ждет тебя здесь хотя бы раз.

Çok üzgünüm, Bir ceset yok ama bi sürü evrak işi var Gelip bunlara yardım edersen çok mutlu olurum

Я собираюсь поговорить с ней еще раз, потому что, учитывая, через что она прошла, мне кажется, по телефону из неё много не вытянешь.

Onunla tekrar konuşacağım. Yaşadığı şeyden sonra telefonla..... konuşmak çok da verimli olmaz.

у меня тоже много хороших подделок поговорим в другой раз

Sağlık durumunuz nasıl? Tam olarak ne kadar vergi kaçırdınız?

Мама, я хотел сделать это много раз.

Bilmem neden o zamanlar cesaretimi toplayıp yapamadım.

Раз вы много работаете волонтёром, то могли усыновить его.

Bu tür konularda çok duyarlı ve iyiliksever olduğun için evlatlık olabileceğini düşündüm. Bu yüzden mi geldiniz?

Каждый раз когда он садиться писать, против него начинается новая атака, и он проводит слишком много времени защищаясь.

Yazmak için her oturduğunda yeni bir saldırı gerçekleşiyor ve kendisini savunmak için çok fazla zaman harcıyor.

- В этот раз я взял много медикаментов.

- Bu sefer bolca ilaç getirdim.

С тех пор, как я последний раз рисовал мелками, прошло много-много времени.

Çok, çok uzun zamandır pastel boya kullanmamıştım.

- Знаете, я много думала о Региональных, и может быть мы можем ещё раз сделать Майкла.

Bölge yarışması hakkında düşünüyordum, belki tekrar Michael'dan söyleyebiliriz.

Я так старалась быть ответственной и осторожной и даже не знаю почему каждый раз, как я вскрываю письма и там много денег

Ben sadece, sorumlu ve.. dikkatli olma konusunda çok çabalıyorum ve neden bilmiyorum da.., .. çünkü hergün postayı açıyorum..

- Мне достается много внимания каждый раз, когда ты звонишь.

Sen aradığında bayağı havam oluyor.