English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russe → Turc / [ Н ] / Настоящая

Настоящая traduction Turc

5,446 traduction parallèle
Вечеруха настоящая.
Gerçek bir parti.
Настоящая.
Çok ünlü.
Настоящая жопа Сатаны!
Bu iş beş para etmez!
Фотография твоей сестры настоящая. Это не фотошоп.
Kız kardeşinin bu resmi ne kırıştırılmış ne de fotoşoplanmış.
Линди... Она настоящая.
Lindy... bu gerçek.
Ты настоящая, Клэр.
Harbisin Claire.
Ты настоящая.
Sen harbisin.
Моя настоящая жизнь должна была начинаться.
Gerçek hayatım başlamak üzereydi.
Настоящая крепость, а не здание.
Büyükelçilikler kale gibidir.
Я настоящая власть за троном.
Tahtın arkasındaki gerçek güç benim.
Она настоящая леди.
Kendisi tam bir hanımefendi.
Настоящая классика.
- Oldukça klasik.
Даже мне иногда. А она у меня настоящая Сатана.
Ben bile bazen anneme ihtiyaç duyuyorum, ki kendisi bir şeytan.
Даже не настоящая наука.
Gerçek bir bilim bile değil. İnanmıyorum!
Но если он хочет остаться вожаком, он должен угождать тем, у кого настоящая власть -
Ama zirvede kalmak istiyorsa gerçek şımartıcıları mutlu etmelidir.
Кое у кого есть настоящая работа.
Bazılarımızın gerçek işleri var.
Ричард - это настоящая находка, он как раз недавно развелся. - Пообещай, что позвонишь.
Richard tam sana göre biri yeni boşanmış.
Ты настоящая подруга, Келси.
Sen gerçek bir arkadaşsın, Kelsey.
Это как настоящая, настоящая милая поза для отдыха.
Bu çok ama çok tatlı bir dinlenme duruşu.
Ух ты, а она настоящая.
Bu gerçek.
Настоящая проблема в том, что ваша бывшая жена не удосужилась подать заявления в другие школы.
Asıl sorun, eski eşinizin diğer okullara başvuru yapmama hatasına düşmesi.
Разве настоящая вера не творит чудеса?
- Gerçek kader bir şeylerin olmasını sağlayamaz mı?
Как живущие дома сыновья и дочери, заботящиеся о престарелых родителях, считают это время просто временем ожидания, пока начнется настоящая жизнь, я понял, что нет никакого времени ожидания, и что время не ждет.
Evden çıkmayıp anne babalarına göz kulak olan çocukların hayata atılmadan önce yerinde saydıklarını düşündüğü gibi ben de ne yerinde sayabileceğini ne de zamanın sana gelebileceğini öğrendim.
Хоть одна из них настоящая?
Hangisi gerçek bunların?
Я твоя настоящая дочь, твоя плоть и кровь.
Ben senin öz kızınım. Senin kanından.
Бессмертие - вот настоящая болезнь.
Ölümsüzler vebası.
Это я. Это настоящая я.
Böyle birisiyim.
Вот настоящая угроза безопасности этой страны.
Bu ülkenin güvenliği için çok büyük bir tehditler.
Вот настоящая победа.
- Gerçek zafer budur.
Единственная наша настоящая война – против экстрадиции.
Biz sadece suçlu iadesine karşı savaşıyoruz.
У тебя особая красота. Настоящая.
Benim için çok özel bir güzelliksin gerçekten.
Думал, настоящая женщина.
Gerçek bir kadın değilmiş.
Она-то настоящая.
O gerçek bir kadın.
Надеюсь, она моя настоящая мать.
Umarım öz annemdir.
Что я настоящая.
Gerçeğim demek oluyor.
Конечно, мать твою, настоящая.
Tabii ki gerçeksin amına koyayım.
Вы знаете, что такое настоящая случайная вакансия? Это могила.
Gerçek boş koltuğun ne olduğunu biliyor musun?
Ты сказала мне, что это настоящая частично обезвреженная противопехотная мина.
Bana bunun etkisiz hale getirilmiş halis muhlis bir mayın olduğunu söylemiştin.
Ты хочешь мне сказать, что ты думал, что у тебя на столе настоящая противопехотная мина?
Masanın üstünde 10 sene boyunca gerçek bir mayın durduğunu mu sandın?
Тот факт, что я играл в такой группе, как "Мышекрыс", которая приносила стольким так много радости, это настоящая мицва. ( * доброе дело в иудаизме )
Fare Sıçan gibi bir sürü insanı neşelendiren bir grupta çalınca insan çok sevaba giriyor.
Скоро начнётся настоящая кампания.
Bu seçim çalışmasının şakası yok.
Вообще-то, наша настоящая страсть это... полинезийская народная музыка.
Asıl tutkumuz... Polinezya Halk Müziği.
Если это, конечно, настоящая газета.
Gerçek gazeteyse tabii.
Настоящая Эли, не Мона.
Gerçek Ali'ye, Mona değil.
У этого ребенка может быть настоящая жизнь... с деньгами... чистыми полотенцами и прочим дерьмом.
O bebeğin gerçek bir hayatı olabilir parası ve temiz havluları falan.
Конечно, это оставит меня с синяками, и ожогами, и больной спиной, но это работа, настоящая работа, и я жажду ее.
Beni yara bandı, yanık ve sırt ağrısıyla bırakacak bir iş. Gerçek bir iş, gözümde tütüyor.
Ага, а его реакция на нее была самая что ни на есть настоящая.
- Gösterdiği etki oldukça gerçekti ama.
Слушай, если ты хотела выглядеть как настоящая женщина, ты бы отрастила себе корни и получила бы мешки под глазами.
Gerçek bir kadın gibi görünmek istiyorsan köklerinin uzamasına ve gözünün altında torba olmasına izin vereceksin.
Если ко мне подойдут и подловят на том, что я не настоящая еврейка, я им покажу свои знания.
Gerçek Yahudi olup olmadığımı anlamak için geldiklerinde onlara bununla ilgili tüm bilgilerimi göstermeliyim.
Она настоящая!
O gerçek!
Это настоящая Шведская рыбка.
Bu, gerçek İsveç Balığıdır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]