Простыни traduction Turc

- А простыни!

- Çarşaflar...

Я согрею тебе простыни.

Çarşafını sıcak tutarım.

Ты принесла простыни?

Çarşaflar sende mi?

Давайте уложим эти простыни в сундук.

Bu çarşafları sandığa koyalım.

А если поставить вентилятор в холодильник и оставить его открытым и не закрывать дверь спальни, да ещё намочить простыни в холодной воде...

Belki de, eğer vantilatörü alıp buzluğa koyarsam kapıyı açık bırakırsam sonra da yatak odası kapısını açık bırakırsam ve çarşafları ıslatırsam...

Моя кровать – гроб, а простыни – саван.

O yatak bir tabut, üzerindekilerse birer kefen.

Я принес простыни.

Şimdi girebilirsiniz. Temiz çarşaf getirdim.

Я даже бы не менял простыни, но старые привычки уходят с трудом.

Çarşafları bile değiştirmiyorum, ama eski alışkanlıklar kolay bırakılmıyor.

Завтра вас ждут тончайшие простыни в лучшей гостинице Каира.

Yarın en iyi çarşaflarda yatacaksınız.

Что делают здесь эти простыни?

Bu çarşafların burada ne işi var?

Ох, эти простыни!

Ah, şu çarşaflar!

Теперь все лягут спать, а у меня еще так много дел : все постирать, перемыть посуду, погладить простыни, вымыть полы и приготовить завтрак.

Şimdi hepsi yatarlar, benim de yapacak işlerim var... çamaşır, bulaşıklar, çarşafların tamiri, yerlerin ovulması... yarının kahvaltısının hazırlanması.

Держу пари, ее простыни благоухают райским ароматом.

- Eminim yatak çarşafları mis gibi kokuyordur!

Простыни будут не такими белоснежными. В агонии человек много потеет.

Ölümüm buna benzer mi diye düşünüyorum.

Лючия, потом отнеси новые простыни в ту комнату.

Luci, yukarıdaki kırmızı kurdele ile bağlı sepetten temiz çarşaf al.

Вы получаете две простыни.

İki çarşafınız vardır.

И если он испачкает простыни - убирать будешь сама!

Yatağını ıslatırsa, çarşafları sen yıkarsın.

Красной краски? Ты должен найти простыни.

Yatak çarşafları için sana güveniyoruz.

Всем женщинам приказал сшить простыни в одно целое.

Benim müşterilerimi otelden kovuyor. Kasabadaki kadınların yarısına çarşafları birbirine ekletiyor.

Мои простыни. Приказал мексиканцам сделать стол для пикника.

O Meksikalılara uzun piknik masaları yaptırıyor.

Под бельём вы подразумеваете простыни, полотенца и тому подобное? - Конечно.

Çamaşırları derken, sanırım çarşafları, havluları ve bunun gibi şeyleri kastediyorsunuz, değil mi?

Я поменяла простыни. Я приготовлю им ужин.

Çarşafları değiştirdim, gelebilirler.

Мы связали простыни и попытались спуститься по ним на малюсенький островок, выступавший из бурлящей реки.

Çarşafları birbirine bağladık ve derin,.. ... girdaplı suların üzerindeki dar kara parçasına inmeyi denedik.

- Посмотри на простыни, приятель.

- Örtülere dikkat et.

Я там не живу. Простыни чистые.

Çarşaflar temizdir.

Синее пламя охватило простыни на кровати.

Yatağının çarşaflarını yakan mavi alevler vardı.

А в брошюре графства : "Повесьте на окна белые простыни."

Bölge meclisinin bastırdığındaysa, "Pencerelere beyaz çarşaflar asın" yazıyor.

Вы просыпаетесь каждую ночь, простыни мокрые от пота...

Okudum. Her gece kan ter içinde uyanıyorsun. Hayır dedim!

Положат на чистые простыни.

Beyaz çarşaflar...

Вот простыни и полотенце.

Bunlar çarşaf ve havlu.

Зачем простыни нацепили?

Niye çarşafla dolaşıyorsunuz?

Если вы настоящие привидения, придумайте себе другой номер, потому что простыни полная ерунда!

Eğer sahiden hayaletseniz bu çarşaflardan başka bir numara bulun, çünkü bunlar... hiçişe yaramıyor.

Дилия сказала, можете надеть любые простыни.

Delia istediğiniz çarşafı alabileceğinizi söyledi.

1 7.50 за ночь. 1 0 долларов депозита за простыни.

Bir gecelik oda 17 dolar 50 sent. Çarşaflar için de 10 dolar depozit.

Я хотел, чтобы она повернулась, сбросила простыни, встала, чтобы налить стакан воды, посмотрела в зеркало, и разделась перед тем, как вернуться обратно в постель... думая обо мне.

Uykusunda bir o yana, bir bu yana döndüğünü üzerindeki çarşafın kaydığını, su içmek için uyandığını ve aynada kendine bakıp üzerindeki geceliği çıkardığını ve beni düşünerek yatağa girdiğini düşledim.

Теперь им приходится менять мне простыни каждый день.

Şimdi her gün yatak çarşafımı değiştirmek zorundalar.

Недавно я оставляла новые простыни для Парри.

Parry için çarşaf bırakmıştım.

Нельзя нажимать кнопку экстренного вызова потому, что ваши простыни промокли.

Sadece altınızı ıslattınız diye, acil paketi kullanamazsınız.

Простыни порваны.

Yatağı parçalamış.

И даже простыни, которые я купила пару дней назад и на которых мы так и не спали вместе.

Sana aldığım yünlü... kazağını da çektim.

"Я поглажу ваши простыни, когда вы сгладите неравенство в законах".

Oh! "İşçi kanunundaki haksızlıkları düzelttiğinizde....... ben de gömleğinizde kırışıklıkları düzelteceğim."

Прощай, Барт. Мне нравятся твои простыни.

Güle güle, Bart. Kağıtlarını seviyorum.

Все простыни в пятнах спермы.

Çarşafın üzerine boşalmış.

Александр, я постелила свежие простыни с запахом лаванды в желтой комнате.

Alexander, lavanta kokulu çarşaf serdim. Sarı odada. İyi geceler.

Они одевались в свои робы и белые простыни и вели себя как кучка привидений или призраков или чего то еще.

Cüppeleri ve çarşaflarını üstlerine giyer ve bir grup hayalet ya da gulyabani gibi davranırlarmış.

Они даже на своих лошадей накидывали белые простыни.

Hatta atlarını bile çarşafla örter ve öylece ata binerlermiş.

- Мои простыни готовы?

- Çarşaflarım temizlenmedi mi?

Простыни волочатся по земле.

Çarşaflar yerlere sürüyor.

В большинстве гостиниц на постелях нет покрывал, а только одни простыни. А полиция?

Ya polis?

Или я должен фотографировать кровать, подушки, простыни?

Yatağının, yastıklarının ve yorganının resmini çekmemi istemiyorsun değil mi?

Я постираю простыни.

Yatak örtülerini yıkayacağım.