Angel traduction Anglais
14,714 traduction parallèle
Bu üst melek, Alex.
That's a higher angel, Alex.
Üst melek bu!
It's a higher angel!
Üst melek bu!
It's an angel!
Birkaç gün önce bir tane melek, benden bir anahtar çaldı ve cebinde saklıyor.
So, a few days ago, an angel went mad and stole a key from me, took it in there.
Sorgudaki melek, anahtarı boynunda asılı bir zincirle giyiyor olacak.
So the angel in question will be wearing the key on a chain around his neck.
Michael, bir üst meleğin tavsiyesine öz kardeşininkinden daha mı değer veriyorsun?
Michael, you value a higher angel's counsel over your own brother's?
Bizi ipleyen tek melek oydu.
I mean, he was the only angel that gave a damn about us.
Daha fazla üst melek seviyesinde kalmayacaksın, dolayısıyla... -... bedenin senden alınacak.
You will no longer hold the exalted rank of higher angel, thereby your body shall be taken from you.
Şehrimde bir meleği öldürdü.
He killed an angel in my city.
İslam'da Kara Melek.
In Islam, it's the Dark Angel.
Birkaç gün önce bir melek benden bir anahtar çaldı. Ben de onu geri getirmeni istiyorum.
A few days ago an angel stole a key from me, and I'd like you to bring it to me.
- Adam bir melek.
He's an angel.
Bir melek gönderecek tek kişi o. - Niye?
He is the only one who would send an angel.
Söyle o zaman Gates. Burası bir meleğe karşı duracak mı?
So tell me, Gates, is this place gonna hold against an angel?
9 inç sağlamlaştırılmış beton ve demir duvar Üst melek bile aşamaz bu duvarı.
That's nine inches of reinforced concrete and steel. Even a higher angel can't get through that.
- Melek gözleri bizimkilerden daha hassastır
The dark's not gonna slow him down anyway. Angel eyes are more sensitive than ours.
Bir meleği öldüreceksek, onun gibi birini öldürsek iyi olur.
If we were to kill an angel, we had better think like one.
Bu tesisi ilk işletmeye başladığımız zamanlarda, bir üst melek olan Rhais tarafından saldırıya uğramıştık. Tünelde saklanan Sekiz Toplar dediğiniz şeyler olmasaydı bizi yok edecekti. Gabriel'in yardımcılarından biriydi.
Early in our occupation of this facility, we were attacked by Rhais, a higher angel, one of Gabriel's lieutenants.
25 yıl önce anca insanlara musallat olup, ele geçirecek kadar güçlü olan melekler yaptı bunu.
That 25 years ago every lower angel that was powerful enough to possess and inhabit a human, did.
- Bir melek olduğunu biliyordun.
You knew she was an angel.
Pratik olarak buradaki herkes bir melek değil mi zaten?
Practically, everyone here is an angel, aren't they?
İçeri girip bedenimi almaya çalışırken bana fısıldayan o meleği duyabiliyordum.
I could hear that angel whispering to me while she tried to slither inside and take my body.
Onu bulacağız ve meleği ondan çıkaracağım.
Hey, we'll find him, and I'll evict the angel from him.
Sadece bir melek 7 amforadan birinin mührünü kırabilir.
Only an angel can unseal one of the seven Amphorae.
Yarısı insan, yarısı üst melek. İkisini birleştirip tek bedende yaşıyor.
Half human, half higher angel fused together, living in a single body.
Daha kiminle konuştuğumuzu bile bilmiyoruz. Melek mi veya insan mı?
We don't even know who we're talking to... the angel or the human.
Bir melek öldürmemin üzerinden çok zaman geçti.
Been a long time since I killed an angel.
Benim de bir kısmım melek, unutma.
Well, I'm only part angel, remember.
Ve insan ruhun, fena halde yoksun olduğu gücü ve diriliği temin edecek bir melekle, ortak yaşam içinde yaşayabilir.
And your human spirit can live in beautiful symbiosis with an angel who'll provide the strength and vitality that you sorely lack.
Melek mi yoksa insan kısmı mı bilmiyorum ama onlardan birisi beni fena benzetti.
Well, I don't know whether it was the angel or the human part, but I think one of them just kicked my ass.
Arkadaşıma musallat olmak için bir meleği kullandı.
He used an angel to possess my friend.
Rütbesini indirdim. Düşük melek yapmıştım onu.
I demoted him, made him into a lower angel.
New Delphi'de ellerimde melek olarak doğdu.
He was born an angel right here in New Delphi by my hand.
Şeytanın kendisi, nurdan bir meleğe dönüştü.
For Satan himself is transformed into an angel of light.
Korintliler'de Şeytan, nurdan bir meleğe dönüşmedi.
In Corinthians, Satan wasn't transformed into an angel of light.
Hayatım.
Hey, angel.
Liza, sen bir meleksin.
Liza, you're an angel.
Görüyorum ki kurtarıcı meleğimizle tanışmışsınız.
I see you've met our guardian angel.
Yarı insan, yarı yüksek melek.
Half human, half higher angel.
Bilirsin, Dyad olmak hiçbir meleğin hayal edemeyeceği avantajlara sahip.
You know, being a Dyad has advantages that no angel can imagine.
Julian melekten daha çok insan görünüyordu.
Seems Julian was more human than angel.
Onun vücudunu alan melek ismini de aldı.
The angel, the one that took her body, also took her name.
İkinizinde, yüksek meleğe göre çok üstün mükemmel dayanıklılığınız gitti.
Oh, on and on you both went about your great strength, so superior to a higher angel.
Bir defa insan vücudundan tahliye edilirse, alt melek ortadan kalkıncaya kadar durmaz.
Once evicted from from a human body, a lower angel doesn't cease to exist.
Ve sevdiğin meleğinin de öyle.
And neither was the angel that you loved.
Melek değilim.
I'm not an angel.
Sevdiğin meleğin de hayatı daha bitmedi.
And neither was the angel that you loved.
Dostun gibi yalnız bir insan ya da melek olduğunu düşünmüyorum.
I don't think you have a single human or angel as your friend.
Seçilmiş Kişi'nin nasıl hissettiğini ve onun zavallı meleğinin senin kurtarmak için bir dakika fazla harcamadığını biliyoruz.
We know how the Chosen One feels, and his poor angel sidekick would rather rip off her wings than spend another minute in your presence.
Sekiz topların aksine, senin terimin, benim değil, üst melekler vücut kontrolünün bir kısmını insanlarla paylaşabilir.
Unlike the eight-balls... your term, not mine... the higher angel shares control of the body with the human soul.
" 5.
" And the fifth angel poured its vial