English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ A ] / Antı

Antı traduction Anglais

2,084 traduction parallèle
Ne bir sinek, ne bir örümcek, ne de bir karınca sesi bile gelmiyor.
I haven't seen one fly, one spider or an ant even.
Ama Tanrı'ya ant olsun ki, ona zarar verirsen bir çukur kazıp seni onun içerisine gömerim.
But I swear to God, if you fuck him up, I will dig a hole, and I will put you in it.
Ant içtim.
I took an oath.
Sammy Boy'un sahibi kameramıza konuşamayacak kadar perişandı yinede onu öldürenleri domuz gibi avlayacağına ant içtiğini söyledi.
Sammy Boy's owner was too distraught to speak to us on camera, but he said he vowed to get those who killed Sammy Boy and "butcher them like pigs." - Turn it off.
O "hala" yı yanlış telaffuz etti. Bu sabah dedi ki :
She pronounced it "ant." This morning, she said...
Biz izin vermezsek bir karınca bile giremez bu köye.
Of course! Even an ant dare not enter this village.. .. without our permission.
Ortak, yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
Mate, you are game as a piss ant.
Ant içtin.
You took an oath.
Ama bu enerji düzeyinde, bir karınca veya toz zerreciği etkilenmeyecektir.
But not an ant or a particle of dust, at least not at these energy levels.
Aradan geçen 25 yıl sonra şeker peşinde koşan bir karınca gibi olacağım.
After 25 years I will look like an ant going towards sugar.
Modası geçmiş çoğu teleskobun aksine, yedi dev segmentten oluşuyor.
SO VERY UNLIKE MOST OF THE TELESCOPES THAT HAVE BEEN BUILT TO DATE, THIS IS MADE OF SEN ANT SEGMENTS.
... ve sadakat ile, ABD Başkanlığı mevkiine hizmet edeceğime ant içiyorum.
... that I will faithfully execute the office of President of the United States.
O tam bir karınca.
She's like a ant, man.
Artık, senin için ant içmek de burada kalmak da imkansız.
It is out of the question right now for you to speak your vows, and for you to stay here.
"Karınca zehiri mi"?
"Ant poison"?
- Dördümüzün içtiği bir ant var.
- And we took an oath. The four of us!
Ant içiyorum.
I give you my word.
Kokular
"Fragr.ant"
Ekselanslarına sadakatimize dair ant içeriz.
We swear our loyalty to Your Highness.
Ant olsun, gebertirim yoluma duranı!
By heaven, I'll make a ghost of him that lets me!
Ant içeriz söylemeyeceğimize.
Ay, by Heaven, my lord.
Yoo, ant için söylemeyeceğinize.
Nay, but swear it.
Ant içiyorum, söylemem.
In faith, my lord, not I.
Burada, yeniden, ant için Tanrının önünde : Hiçbir zaman, davranışlarım ne kadar garip olursa olsun
Here, as before, never, so help you mercy, how strange or odd soe', er I bear myself,
ya da bunlara benzer manalı sözlerle bir şeyler biliyor gibi görünmeyin halimden. Ant için böyle bir şey yapmayacağınıza, Tanrının rahmetinin hep üstünüzde olması için, Yemin edin!
This not to do, so grace and mercy at your most need help you - swear!
Menkul Kıymetler Borsası'nın 1200 üyesi, rahatsız edilmiş bir karınca kümesinin ağır çekim görüntüleri gibi bir ileri bir geri yürüyor... birbirlerine eski fiyatlarının üçte birine inanılmaz miktarlarda hisse senedi lotları teklif ediyorlardı.
The twelve hundred members of the Stock Exchange... were, walking to and fro like a slow-motion picture of a disturbed ant-heap, offering each other enormous blocks of securities at a third of their old prices.
Ben, Franklin Delano Roosevelt, ABD Başkanlığı görevimi sadakatle yürüteceğime şerefim üzerine ant içerim.
I, Franklin Delano Roosevelt, do solemnly swear... that I will faithfully execute the office of the President of the United States.
Ağustos böceği Karınca.
The grasshopper and the ant.
Ağustos böceği ile karınca tarlada oturuyorlarmış. Karınca demiş ki, oğlum bak kobileşen dünyanın küresel ısınmasından dolayı demiş, dolar fiyatları tavana vuracak petrol varilleri düşecek.
The grasshopper and the ant were in the field, when the ant said "Listen well my son, because of global warming caused by globalisation the dollar will surge and the price of a barrel of oil will fall."
Senin ile görüşeceğiz lan demiş, gitmiş.
The ant replied, "We will see later." And then he left.
Kış olmuş, efendim, karınca tabii evde, alem yapıyor, arkadaşları da var. Bir yirmi yirmibeş karınca kızlı erkekli takılıyorlar evde.
The winter came, and one day the ant was having a sex party in his house... with about 25 of his friends, boys and girls, they were having a fun.
Böyle sünepe, bitmiş, efendim diyor ki, ya diyor karınca diyor yazın diyor seninle konuşmuştuk tarlada diyor.
He opened the door, and saw the grasshopper there, dishevelled and exhausted. "Do you remember," said the ant "in the summer when I spoke with you in the field?"
O da demiş ki, lan oğlum demiş, sen ne yavşak, ne şerefsiz ne ne gerizekâlı, ne salak bir adamsın lan demiş. Lan seni geçen yaz uyardık lan demiş.
The ant replied "But you are truly an idiot a dishonourable wretch."
Lan demiş, basgit lan buradan demiş vallahi şimdi demiş yemin ederim rakunları çağırırım seni toplatı... Lan demiş yürü git lan demiş.
The ant replied : "Get the fuck out of here, or I swear to God I'll call the raccoons."
Onun antenini tutmuş, arka bacağını kırınca bir itiş kakış filan böyle ortalık kan revan akşamına her yer dağılıyor.
"You fuck off!" said the grasshopper. He grabbed the ant's antennae, and broke his hind leg there was a terrible fight, with blood flowing everywhere. It went on till the evening.
Burada bir numara olmaya ant içtim.
I am determined to become number one here!
Karınca Sal.
Sal the Ant.
Reddedenleri bütünüyle terk edecekler ve benim dürüst ve inançlı tebaam olmaya ant içecekler.
They must utterly renounce them and swear to be our true and faithful subjects.
Bence, bir tür karınca.
I think it's some kind of ant.
Bu tehlikeli bir karınca.
This is a serious ant.
Bir karınca.
An ant.
Sizin ve buradaki herkesin önünde ant içerim ki, Köylerdeki ve kırsal yerleşimlerdeki cehaletin kökünü kazımak için yıl sonuna dek elimizden geleni yapacağız.
I swear before you, and everybody here that we will do our utmost to wipe out illiteracy in the villages and rural localities of our county by the end of the year.
Asla rutin bir hayat yaşamayıp aynı saatte yatıp kalkmayacağımıza ant içmiştik.
We vowed never to fall into routine, to go to bed or wake up at the same time.
Niye filin hortumuna karınca sokuyorsun?
Why drop an ant in an elephant's trunk?
- Karınca çiftliğini aldı mı?
Did he take the ant farm?
Bir karıncayı ezmek için kamyon mu gerekiyor?
Do we need a lorry to crush an ant?
İşçi karınca kraliçesine der ki :
Says worker ant to queen
Ne kadar çok cevaplanmamış karınca teorisi var.
So many unanswered ant theories.
McTeer çıkar çıkmaz öldüreceğine ant içmiş. Çağırdım.
Katy... 7 years old, promised to kill McTeer on release.
Elinde avucunda ne varsa McTeer'i öldürmek için harcayacağına ant içmiştin.
You swore you'd spend your entire fortune in the service
Fakat Zeus, bunun farklı olacağına dair ant içer ve emin olmak için etkili bir adım atar.
But Zeus vows that this time will be different, and he takes a drastic step to make sure of it.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]