English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Belli oluyor

Belli oluyor traduction Anglais

2,112 traduction parallèle
- Evet, belli oluyor.
- Yeah, you look it.
Evet, belli oluyor.
Yeah, he looks it.
Gilbert biraz kopmuş gibi, değil mi? Hemen belli oluyor.
Gilbert is a bit detached, isn't he?
Jennifer ve Vince ile zaman geçirme şansım oldu. Ve onların birbirlerine olan olağan üstü hisleri oldukça belli oluyor.
I have had the chance to spend time with Jennifer and Vince, and their unusually strong feelings for one another are, well, quite apparent.
Gwen, Fen bilimlerinde vakit geçirdiğin belli oluyor.
Gwen, you are a credit to the science club.
FBI'a ait olmadığım belli oluyor. Bu çok kötü.
Turns out I'm not FBI material.
- Belli oluyor mu?
- It shows? - A little bit.
- Belli oluyor mu?
- It shows?
Ağır silahlılar ve iyi hazırlanmışlar, bu zırhlarından açıkça belli oluyor ve planlarını askeri stilde uyguluyorlar.
They are well-armed and very well-prepared, Evident by their use of body armor And the military-style execution of their plan.
anlıyorum.Suratından belli oluyor.
I can see that. It's written all over your face.
Suratından belli oluyor.
From the look on your face..
İyi yetiştirildiğin ve sana iyi baktıkları belli oluyor.
I can tell that you were raised well and - - and looked after properly.
Bayan Begelman'ın ondan hoşlandığı belli oluyor.
Yet clearly Miss Begelman had feelings for Mr. Siebold.
Sadece 55 yaşında erkek olduğu belli oluyor.
Just that it was a male, 55 years old.
Yüzünden hepsi belli oluyor.
It's written all over your face.
Çok mu belli oluyor?
- Does it show?
- Görünüşünden belli oluyor.
Oh, you just got that look.
Evet, belli oluyor.
Yes, I can sense that.
Belli oluyor.
Evidently.
Belli oluyor mu?
That obvious, huh?
Alınmayın ama bu özelliğini kimden aldığı belli oluyor.
No offence, ma'am, but I see where she gets it from.
Belli oluyor ki eğitimli birisin.
You're obviously highly educated.
Şey, haberleri izlemediğin belli oluyor, izlemedin, değil mi?
Well, it's obvious you don't watch the news, huh?
Belli oluyor. Peki amacı ne olabilir?
Which would mean his goal is...
Kaybedeceğini düşündüğü zaman yüzünden belli oluyor.
Yeah, whenever he's about to lose you can see it written on his face...
- Belli oluyor mu?
- Does it show?
Belli oluyor.
I can see.
O tür şeyleri önemsemiyor gibi davranıyorsun. Belli oluyor.
You give the impression that it leaves you cold.
Belli oluyor.
Oh, I can tell.
Nasıl ayırıyorsunuz bilmiyorum. Süt yerine su kullandıkları için belli oluyor.
You can tell because they use water instead of milk.
Gözlerimin altı belli oluyor mu?
- 60,000 Berliners...
Evet, yanlardan belli oluyor...
Yeah, I can see it on the sides...
Yağcılık yapıyorsun ve bu çok net bir şekilde belli oluyor.
You're just a suck-up, and I see right through that.
Sizi rahatsız ettiği belli oluyor.
I can tell it makes you uncomfortable.
Kocasını ne kadar sevdiği, onu onyedi kez bıçaklamasından belli oluyor.
She stabbed him in the chest 17 times with a carving knife because she loved him.
Kan bağınız belli oluyor.
I'd have guessed blood.
Lobinin düğmesine bastığı belli oluyor.
She definitely pushed the lobby button.
Eski asker olduğu belli oluyor.
You can tell he was in the Home Guard!
- Belli oluyor.
TACO : I can see that.
Bayağı bir belli oluyor.
It's pretty obvious.
- Yüzünden belli oluyor.
- It's all over your face.
- Belli oluyor.
Yes, i can see that.
Ve ilk bakışta açıkça belli oluyor ki Arapça'yı çok iyi konuşamayan insanlar tarafından basılmış.
And it's obvious at first glance that it was printed by people who didn't speak Arabic very well. HE READS ALOUD
Bu kasaba için yaptıklardan belli oluyor bu.
What you done for this town proves that.
- Belli oluyor.
All it shows.
Evet, belli oluyor.
No, clearly not.
Alice, kukun belli oluyor.
Nice cameltoe.
Belli ki senin için de deli oluyor.
He's obviously crazy about you, too.
Çok mu belli oluyor?
We got a look or something?
İnsanın belli zamanları oluyor.
It's just a fact of life.
Belli bir seviyede para yaptıktan sonra artık dilenmeye gitmek istemediler çünkü gerçek şu ki birisinin çok parası olunca karakteri ve haysiyeti de oluyor. Bu yüzden çalmaktan ve hırsızlık yapmaktan utanmaya başladılar.
When they saw this possibility of making money, at a certain point they no longer wanted to go begging themselves because the truth is when someone has a lot of money they begin having character, dignity and they are ashamed to steal and to beg.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]