Bildiğini sanıyordum traduction Anglais
405 traduction parallèle
Beni affedin, belki de bundan bahsetmemeliydim.Madamın bildiğini sanıyordum.
Forgive me, perhaps I shouldn't have mentioned that. I thought madam knew.
Tanrım Bay Pip, bildiğini sanıyordum.
- Heavens, I thought you knew.
Bildiğini sanıyordum.
I thought you knew.
Vay be, bende bunu herkesin bildiğini sanıyordum.
Gee, I thought everybody knew that.
- bildiğini sanıyordum.
- Well, I assumed that you knew that anyway.
Durumu bildiğini sanıyordum.
I thought you knew the score.
Ama bildiğini sanıyordum.
But I thought you knew.
Gayet iyi bildiğini sanıyordum.
I think you know very well.
- Bildiğini sanıyordum.
- I thought you knew.
Bildiğini sanıyordum.
I thought you knew :
- Senin bildiğini sanıyordum.
I thought you knew.
Lanet olası yaşlı tilki, çok şey bildiğini sanıyordum.
The ruddy old fox, I thought he knew too much.
İkimizin de bildiğini sanıyordum. Maskeli baloya katılmış gibi yaptığımızı sandım.
I thought we both knew we were taking part in a masquerade.
Bildiğini sanıyordum teğmen.
I thought you knew, Lieutenant.
Bildiğini sanıyordum...
I thought you knew about....
Bunu bildiğini sanıyordum.
I thought you knew that.
Zaten bildiğini sanıyordum.
I thought you knew already.
Çıngıraklı yılanlarla gidiyordum Bunu bildiğini sanıyordum
I been ridin'fast traveling I thought you know'd
Lincoln yolunu yürüdüm boylu boyuna Bunu bildiğini sanıyordum 66 yolunu yürüdüm Boylu boyuna
I been walkin'that Lincoln Highway I thought you know'd I been kickin'at sixty-six
Bildiğini sanıyordum
I thought you know'd
Bildiğini sanıyordum.
Oh... I thought you knew.
Herkesin bildiğini sanıyordum.
I thought everybody knew.
Bildiğini sanıyordum? Bu yüzden geldiğinizi sanıyordum?
I thought you knew, thought that's why you'd come.
Onun da bildiğini sanıyordum.
I thought she figured it was a lie, too.
Burada olacağını bilmiyordum, senin bildiğini sanıyordum.
I didn't know he was going to be here. I thought you knew.
Bildiğini sanıyordum.
I figured you knew about this stuff. I figured you went to these before.
Sadece dalkavuk rolü oynamayı bildiğini sanıyordum.
Wilkie, I thought all you could play was flunky.
- Bildiğini sanıyordum.
I thought you knew. Based on what?
Dilimizi bildiğini sanıyordum.
Is English your second language?
- Bildiğini sanıyordum.
I thought you knew.
- Bildiğini sanıyordum.
- I thought you'd have known that.
- Senin bildiğini sanıyordum!
- l thought you did!
Bunu benden iyi bildiğini sanıyordum.
I thought you knew better.
- İngilizce'yi bildiğini sanıyordum.
- I thought you knew English.
- Herkesin bildiğini sanıyordum.
- I thought everyone knew.
- Tess kasabadan ayrıldı ha? - Özür dilerim, Tracy. Bildiğini sanıyordum.
- Tess went out of town, huh?
Bilmiyorum. Senin bildiğini sanıyordum.
I thought you knew.
- Herkesin bildiğini sanıyordum.
I thought everybody knew.
Ben olduğumu bildiğini sanıyordum.
I always thought you knew it was me!
- Bildiğini sanıyordum.
- We thought you knew.
Swing hakkında her şeyi bildiğini sanıyordum.
I thought you knew everything about swing.
Ben senin sadece bir bölüm bildiğini sanıyordum.
I thought you knew only one part.
Onun bildiğini sanıyordum ama o bir şey var sanıyor ve yok. Ve olan biten her şey bundan ibaret.
You think he knows, and he seems to think it's a thing and it's not... and then it suddenly becomes a whole thing.
Prometheus'un yaşadığı yere giden yolu bildiğini sanıyordum.
I thought you knew the way to Prometheus!
- Latince. - Fransızca bildiğini sanıyordum.
- I thought you spoke French.
Senin de bildiğini sanıyordum.
I thought you did too.
Aynı adam olduğumuzu bildiğini sanıyordum hep.
I kept thinking you must know we were the same man.
- Ne yaptığını bildiğini sanıyordum.
- I thought you knew what you were doing.
Bildiğini sanıyordum
I thought you knew.
Bu sorunun cevabinı bildiğini, sanıyordum. Yakında öğrenirsin.
I think you'll have your answer, and soon.
Doğruyu söyle. - Bildiğini sanıyordum.
What precautions, Luise?