Bir kızla tanıştım traduction Anglais
503 traduction parallèle
Birkaç sene önce bir kızla tanıştım. Başta hiç benden hoşlanmamıştı.
I remember a few years ago, I met a girl that didn't like me at first.
Çok eğlendim. Bir kızla tanıştım...
I had a wonderful time. I met a girl- -
Şanzalize'den aşağıya yürüyordum... ve büyüleyici bir kızla tanıştım.
I was walking down the Champs Élysées... and I met the most charming girl.
Çok tatlı bir kızla tanıştım
A pretty little girl I chanced to meet
Dün bir kızla tanıştım.
I met a girl yesterday.
Bir kızla tanıştım ve yardımın gerekiyor.
I met a girl and you can help.
Bir kızla tanıştım.
I met a girl.
Geçen gün bir kızla tanıştım, ressam.
I met a girl the other day, an artist.
Altı ay bir hafta önce bu barda bir kızla tanıştım.
You know, I met a girl right here at this bar, six months and a week ago.
Orada Hawaii'den gelen bir kızla tanıştım.
When I got there I met a girl back from Hawaii.
Harbin ilk zamanlarında bir kızla tanıştım ve âşık oldum.
Early in the war I met a girl and fell in love.
Buraya gelirken teknede bir kızla tanıştım.
You know I met a girl on the boat coming over,
Bir bardaydım ve bir kızla tanıştım.
I was in a pub and I met a girl.
Bugün senin küçüklüğünü andıran bir kızla tanıştım.
I met a young girl who looks like you used to.
Çok güzel bir kızla tanıştım, Gay.
I just met me a girl sweet enough to eat, Gay.
Maria isimli bir kızla tanıştım
Maria I just met a girl named Maria
"Baba, bir kızla tanıştım, evlenmek istiyorum."
"Father, I've met a girl, I'd like to get married."
Evet, aslında baba, bir kızla tanıştım.
Well, fact is, Dad, I met this girl.
# Fakat bir kızla tanıştım Ve tutuldum ona #
But I meet a girl and I go crazy
Bir kızla tanıştım.
I met this girl.
Bir kızla tanıştım ve çantasını almaya gitti.
Yeah, I just met this girl and she's getting her things.
Dün bir kızla tanıştım.
Yeah, I guess I do. Scotch and water.
Dün gece harika bir kızla tanıştım. Sanırım âşık oldum.
I met a wonderful girl last night and I think I love her.
Arkadaşlar, bugün çok hoş bir kızla tanıştım.
Friends, I found a beautiful girl this afternoon.
Pompanın orada bir kızla tanıştım.
I met a girl at the pump.
Birkaç hafta önce bir kızla tanıştım.
A couple of weeks ago, I met this girl.
Bol paralı bir kızla tanıştım.
I met a girl with a lot of loot.
- Bir kızla tanıştım!
- I met this girl!
Londra'da bir kızla tanıştım.
In london i met a girl.
# Bir kızla tanıştım
I met a girl
♫ Güney Carolina'lı bir kızla tanıştım ♫
♫ I met a girl from south Carolina ♫
- Harika. Küçük bir kızla tanıştım.
I met a little girl.
Ve ben çok güzel bir kızla tanıştım.
And I met this gorgeous girl.
Bir kızla tanıştım... Melek gibiydi.
I met this girl... looked like an angel.
Bir kızla tanıştım, hamile kaldı, Alabama'ya, evine döndü.
I met this girl, she got pregnant and went back home to Alabama.
Bir keresinde İrlandalı bir kızla tanışmıştım. Tuhaf konuşurdu, yabancıya benzerdi.
I met an Irish, she had a funny accent.
Teksas'da eğitimdeyken tanıştığım bir kızla evlendim.
I married a girl I met when I was in training in Texas.
Kansas City'de bir kızla tanışmıştım.
I met a girl in Kansas City.
Evet seni kızla tanıştırayım, fakat inan bana bir adam...
She has to be introduced to a girl, but, believe me, when it's a man, she...
Çok tatlı bir kızla tanışmıştım. Gördüğüm en uzun, en güzel bacaklara sahipti.
Longest, loveliest legs I've ever seen.
Bir kızla tanıştım...
I met a girl...
Renoir için modellik yapan bir kızla tanışmıştım.
I used to know a girl who modelled for Renoir.
Bir k eresinde Paris'te, metroda bir kızla tanışmıştım.
I remember once in Paris, meeting this girl in the Metro.
Daha önce böyle hoş bir kızla tanışmamıştım.
You know, I've never met such a pretty girl.
Son turnemizde, Roma'da bir kızla tanışmıştım.
During our last tour, I met a girl in Rome.
Kamptan döndüğünde seni harika bir kızla tanıştıracağım.
When you get back from camp, I'll introduce you to a great girl.
Bir tane kızla tanıştım ve erkek arkadaşlarımı bıraktım.
I've met this girl And I've dropped my boyfriends
Tapınakta bir köle kızla tanışmıştım..
I met a slave girl near a temple. No!
Barın birinde bir kızla tanışmıştım. İçki ısmarlamamı istedi, ben de ısmarladım.
I met a girl in a bar, and she wanted me to buy her drinks, so I bought her some,
"Amerikan sporlarından hoşlanan hoş bir İtalyan kızla tanıştım."
"Also, I have nice Italian girl who likes American sports."
Tek bildiğim dün gece sen gittikten sonra bir kızla tanıştığım.
All I know is, after you left the cafe last night, I met a girl.
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kere daha 137
bir kahve 26
bir kez 117
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir kere 190
bir katil 56
bir kitap 34
bir kızım var 22
bir kere daha 137
bir kahve 26
bir kez 117
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir kere 190
bir katil 56
bir kitap 34
bir kız var 17
bir karar verdim 25
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kuş 32
bir kadın mı 37
bir kız vardı 25
bir kaza 50
bir kahraman 27
bir karar verdim 25
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kuş 32
bir kadın mı 37
bir kız vardı 25
bir kaza 50
bir kahraman 27