Bir ricam olacak traduction Anglais
299 traduction parallèle
- Şekerim, bir ricam olacak.
My dear... - will you do me a favor?
Evinize böyle geldiğim için beni affedin sizden bir ricam olacak.
You really must excuse me for invading your house like this but frankly, I've come to make a request.
Sizden bir ricam olacak.
I have a favor to ask.
Bir ricam olacak.
This is Mr. Gillis. I want you to do me a favor.
- Senden çok mühim bir ricam olacak.
I need a big favor from you.
İşte bu yüzden, senden bir ricam olacak.
Yes... Well, there is a favour I'd like to ask of you.
Sizden bir ricam olacak?
Would you do me a favor?
Yüce kral, dostluğunuza sığınarak bir ricam olacak.
Great king, I will ask but one favor of your friendship.
- Büyük bir ricam olacak.
- I have a big favor to ask you.
Senden bir ricam olacak.
Say, you wanna do me a favor?
Evet, sizden bir ricam olacak.
Yes, I have come to request...
Sizden büyük bir ricam olacak.
- Would you mind... - Yes?
Sizden, büyük değil ama sorumluluk isteyen bir ricam olacak.
I may ask you for a favor, a small one, but important. - What is it?
Bayan Butterworth, sizden çok önemli bir ricam olacak.
Mrs Butterworth, I asked if you'd do me a very great favour.
Bir ricam olacak.
I have one other request.
Bir ricam olacak. Eşime telefon açıp geldiğimi söyler misiniz?
Would you do me a favour and call my wife... and tell her I'm on the way home?
Son bir ricam olacak.
But there is one final request.
Ama sizden bir ricam olacak!
But I do have one request
Senden bir ricam olacak.
I'd like you to do me a favour.
Senden bir ricam olacak.
Wait, I gotta ask you a favor.
Bir ricam olacak.
I have a request.
Sizden küçük bir ricam olacak beyefendi.
I have, sir, a small request to make to you.
Ancak karşılığında benim de bir ricam olacak.
But in return I would also ask a favour.
Bir ricam olacak.
A small trouble for you.
Benim bir ricam olacak. Ya da Irene'nin diyelim.
I got a request to make... or Irene has.
Durumu düzeltmek için senden bir ricam olacak.
To fix the situation, I'm going to have to ask you for a favour
Al, bir ricam olacak.
Al, I need a favor.
Peggy, bir ricam olacak.
Uh, Peggy, I need a favor.
Bununla birlikte, senden küçük bir ricam olacak.
However, there is one small thing you might do for me.
Bir ricam olacak.
I need a favour.
Senden özel bir ricam olacak.
I have a special favour to ask of you.
Cooper, senden bir ricam olacak.
Cooper.
Senden bir ricam olacak.
I have a favor to ask.
Danışman, sizden çok ciddi bir ricam olacak.
Counsellor, I have a serious request to make of you.
Benny, senden bir ricam olacak.
Benny, I have a favor to ask you. - What do you need?
Senden bir ricam olacak.
You must do me a favor.
- Benim de bir ricam olacak Rahip.
Friar, I must entreat your pains, I think.
Bir ricam olacak.
I have a favor to ask.
- Bir ricam olacak.
Um, could you do me a favor?
Senden bir ricam olacak Andrew.
A little favor I have to ask you, Andrew.
Vada, senden bir ricam olacak.
Vada, I wanna ask you a favour.
Bir ricam olacak.
Do me a favour.
Oh, evet, bir ricam olacak.
Oh, yes, I have a request.
Neyse, bir ricam olacak.
Anyway, I do have a favor.
Bizim için yeterince şey yaptınız zaten... ama sizden bir ricam daha olacak.
You've already done too much for us... but there's just one other favor I'd like to ask.
Sizden bir ricam olacak.
I have a favour to ask you.
Bir ricam daha olacak.
Grant me one thing more.
Sizden bir ricam daha olacak.
There's one more request.
Senden küçük bir ricamız olacak.
Now, there's a little favour we want.
Dönmeden önce bir ricam daha olacak.
I have one more request before we return.
Bir ricamız olacak.
- We need a favor.
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
bir resim 22
bir rüya 25
bir rüya gördüm 33
bir randevum var 102
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
bir resim 22
bir rüya 25
bir rüya gördüm 33
bir randevum var 102