Biri vardı traduction Anglais
2,673 traduction parallèle
Kapıda biri vardı.Ben bakıyım
There's someone at the door, I'll take a look.
Kendi araştırmasını yapmaya başladı. Kurulda irtibatta olduğu biri vardı.
He started to do his own searching around - - he had contacts in the council who he spoke to.
Ayrıca sonuncusuna, David ile aynı saati takan kendini adamış biri vardı.
Plus, the last one was committed by a guy wearing the same kind of watch that david owns.
Fakat seni daha çok korkutan başka biri vardı.
But there was someone else who scared you more.
Dinle, herkesin fantazisinde daha iyi biri vardır.
Listen, everyone fantasizes about someone better.
Bir zamanlar önemsediğim biri vardı.
That I cared about once.
Ama orada hep biri vardı.
But there was always someone there.
Burada hasta biri vardı.
There was a sick person here.
Hem belki yanında biri vardır dedim.
- I didn't know if you were with someone.
Biz konuşurken yolun karşısında biri vardı.
I noticed him hanging around across the street when we were talking.
Belki de sana bilgi veren biri vardır.
Maybe you got someone feeding you information.
İçeride saklanmış biri vardı.
There was a hidden operator inside.
Başka biri vardı.
She was seeing somebody else.
Onun gibi bir sanatçıyı Hector'la aynı kefeye koyduğumdan değil, ama daima biri vardır.
Not that I'm putting Hector on a par with an artiste like that..... but there is always someone.
Bir bebeği öldürmeye çalışan biri vardı ve onu durdurdum.
I know someone who tried to kill a baby and I stopped him.
- "Biri vardı." diyip duruyor.
- She saw someone.
Tek bldiğim... işinin kötü gittiğini bilen biri vardı.
All I know is... it was someone who knew her business was struggling.
Burada biri vardı.
There was someone here.
Benim de hayatımda biri vardı.
I had someone, too...
Burada az önce biri vardı..
There was a guy here some time back...
Burada biri vardı.
Someone was here.
Jessica Morris yüksek dozdan öldüğünde otel odasında biri vardı yani.
So when Jessica Morris O.D.'d, there was definitely someone in that hotel room with her.
Jessica Morris yüksek doz aldığında otel odasında biri vardı yani.
So when Jessica Morris OD'd, there was definitely someone in that hotel room with her.
- Engelli biri vardı.
We had a wheelchair one.
Ayrıca iki şarjörü vardı biri önde, biri kulpun arkasında.
There was also two magazines, one in the front, one behind the grip.
Fae'leri etkileyen salgın için bir tedaviye ihtiyacı vardı ve seni tedaviyi bulabilecek biri olarak gördü.
He needed a cure for the outbreak that was ravaging the Fae, and he saw you as someone who could provide that.
Başka biri daha mı vardı?
- Um... - Was somebody else here?
Jameson'ın mülklerden biri olan, son baktığımız evin orada bir park vardı.
The last condo we saw, one of the Jameson properties... It had a park.
Ya hiç kimsenin görmediği ve iz bırakmayan başka birisi vardı ya da içinizden biri yalan söylüyor.
So either there was another shooter out there that no one saw and left no trace or one of you is lying.
Her biri farklı anneden üç oğlu vardı.
He had three sons, all from different mothers.
Her ikisinin de kulağında küpe yırtığı vardı. Küpelerden biri de sonradan Bottner'ın üzerinde bulundu.
Both had an earring ripped from their ear, one of which was later found on Bottner.
Aslında bunu çalmaya daha yatkın başka biri daha vardı partide yaşamak için seruma ihtiyacı olan biri.
Especially when there was someone else at the party who had more motive... someone who needs it to survive.
Senin kategorilerinden biri spordu. Ve sen bir kızak takımında 11 kişi vardır dedin.
One of your categories is sports, and you said there are 11 people on a bobsled team.
Yanında biri daha vardı.
There was someone else there with you.
"İnsanın dört türlü nefsi vardır ki, her biri ayrı bir mertebeye sahiptir."
"The human has four essences, each one with its own position."
Peki, vardığınızda arabada sizden başka biri var mıydı?
Well, was there anyone else in the car with you when you arrived?
Gerhardt'ın bir adamı vardı, Eliot Reed adında biri.
Gerhardt had a recruiter ; a guy named Eliot Reed.
Çantanın biri açılmadı ve çantada giysilerim vardı.
One bag didn't turn up, and that bag was my clothes.
Restorandan çıktığımı hatırlıyorum ve elimde yemek vardı, sokak arasından aşağı yürüdüm ve arkamdan biri...
I remember I walked out of the restaurant, and I... I had the food in my hand, and I went down the alleyway and... And then someone came...
Öldürmek de fayda vardır biri.
Kill the one who has the money as well.
Arka koltukta biri daha vardı.
Somebody else in the backseat.
Yanına vardık derken yine başka biri çıkmasın da.
By the time we find this one... It's gonna be hanging off another random stranger.
Kural 11--Benim her zaman bir planım vardır, ve bu sefer planım, Melanie'ye babasının gerçekte nasıl biri olduğunu göstermek.
Rule 11- - I always have a plan, and this time, it's to show Melanie who her father really is.
Ben Louisiana'ya vardıktan bir gün sonra şerifin biri sadece sandık kaydı yaptırdığı için bir siyahı vurup öldürmüştü.
You know I had arrived in Louisiana the day after a sheriff shot and killed a negro just for registering to vote.
Kendi kendine mırıldanan tuhaf bir adam vardı ve biri onu rahatsız ediyor gibi havayı dövüyordu.
There was this weird guy, mumbling to himself and swatting the air like someone was bugging him.
Ortada bir prodüktör vardı sadece "Oynat" tuşuna basan biri değil de...
Now there's a producer, someone who's not just pressing play but actually is saying, like,
Kadim insanların çok tanrısı vardı. Her biri acımasız.
The ancients had many gods, all cruel.
Bir reklam için görüşmek üzere otobüsle gidiyordum. Elimde çapraz bulmaca vardı. Adamın biri eğilip şöyle dedi :
I was on my way to a callback for a TV commercial doing the crossword on the 41 bus and a man leans over and says :
fakat bu gücü anlamada bir kusrumuz vardır. Ve bu kusur yakın komşularımızdan biri tarafından ortaya çıkar.
But there was a flaw in our understanding of this force, and it was exposed by one of our close neighbours.
Bu yıldızların her biri için, evrenin ötesinde bir milyar daha fazla yıldız vardır.
For each of these stars, there are a billion more in the universe beyond.
Ama dün kumsalda bir sürü insan vardı. Herhangi biri onu karavanından çalmış olabilir.
But there were a lot of people on that beach yesterday, so anyone could have stolen it from his trailer.
vardı 193
vardır 53
vardık 38
biri var 29
biri bana 23
biri burada 17
biri geliyor 129
biri mi öldü 17
biri gitti 31
biri hariç 30
vardır 53
vardık 38
biri var 29
biri bana 23
biri burada 17
biri geliyor 129
biri mi öldü 17
biri gitti 31
biri hariç 30