Birkaç dakika önce traduction Anglais
801 traduction parallèle
Birkaç dakika önce kendimi zayıf hissetmiştim.
Because I was feeling pretty pathetic just about a minute ago.
Fantomas hayatta ve özgür! Müthiş gerçek, ölüm cezasına çarptırılmış olan Gurn'un bu sabah yapılacak önemli infazından birkaç dakika önce Jante Hapishanesi'nin İnfaz bölümündeki büroda hazırlık yapan cellat tarafından yanlış kişiyi infaz edecekleri farkedilince ortaya çıktı.
A prodigious fact has just occurred this morning in the office of the Clerk of the Court of the prison of Jante, at the time when the hangman was about to prepare the murderer Gurn sentenced to death, that is some minutes before key execution.
Birkaç dakika önce gelen bir açıklamaya göre,
In A Statement Released Just Moments Ago,
Birkaç dakika önce ayrıldı.
She just left a few minutes ago.
Bu adamla birkaç dakika önce konuşuyordum.
I was talking to this one a few minutes ago.
Birkaç dakika önce, ha?
A few minutes ago, huh?
Birkaç dakika önce.
Few minutes ago.
- Birkaç dakika önce geçti.
- Went by a couple of minutes ago.
Birkaç dakika önce öldü.
Took off a few minutes ago.
Sadece birkaç dakika önce.
Just a few minutes ago.
" birkaç dakika önce mahali terketmiş.
" having left the place a few minutes before.
Onu orada öyle yatıyor görünce ve sadece birkaç dakika önce hayattaydı.
When I think of her lying there like that and only a few minutes before she was alive...
Birkaç dakika önce, buna cesaret edemezdim.
A few minutes ago, I didn't dare do this.
Birkaç dakika önce.
A few minutes ago.
Birkaç dakika önce gittiler.
They left a couple of minutes ago.
Birkaç dakika önce oradaydı.
He was a few minutes ago.
Sizin de birkaç dakika önce bahsettiğiniz konuda benim de güçlü şeyler hissettiğimi inkar edecek değilim ama...
It would be idle for me to deny that I too feel very strongly this affinity that you spoke about a few minutes ago.
Daha birkaç dakika önce birisiyle konuşuyordum... ve o, duygusal sahnelere hiç yeteneğim olduğunu düşünmüyor.
Only a few minutes ago I was talking to someone... who didn't think I had the emotional gift at all.
Willie, hayatım, birkaç dakika önce...
Willie, dear, a few minutes ago, there was something...
Birkaç dakika önce onu arayan bir iki adam daha geldi.
Down the street. There was a couple of other men here a few minutes ago looking for her.
Parti daha birkaç dakika önce bitti.
The party just broke up a few minutes ago.
Oh, Will.. Daha birkaç dakika önce evlendik.
We were married just a few minutes ago.
Neden birkaç dakika önce telefonu açıp da cevap vermedin?
Irene? Why didn't you answer the phone a few minutes ago?
Birkaç dakika önce fanilasıyla çıktı ve geri dönmedi.
He went out a few minutes ago in his undershirt, hasn't come back yet.
Sahip olduğum onca dosttan sonra... sen, daha birkaç dakika önce tanıştığım sen... yanımdaki tek kişisin.
After all the friends I've had... you, that I've known a few minutes - you're the only one.
- Birkaç dakika önce tanıştık.
We only met a couple of minutes ago.
Birkaç dakika önce buralarda dolanıyordu.
I think he was up here walking around a few minutes ago.
Burası birkaç dakika önce insanlarla doluydu ve şimdi kimse yok.
That place was full of people just a few minutes ago, and now there's nobody.
Birkaç dakika önce aradılar.
They called a few minutes ago.
Onu daha birkaç dakika önce dışarı çıkardın.
You let him out just a minute ago.
Birkaç dakika önce, caddede karşılaşıp ayaküstü sohbet ettik.
A few minutes earlier, I might have met him in the street. We'd have stopped and talked.
Birkaç dakika önce Crewson'a deliriyordum. Ama şimdi sana.
A few minutes ago I was crazy about Crewson, but now I like you best.
Birkaç dakika önce öyle demiyordun ama.
That's not what you said a few minutes ago.
Bu gördüğünüz gazeteler birkaç dakika önce basıldı.
These are some of the papers you saw printed only a few minutes ago.
Birkaç dakika önce dışarıda.
Out in the hall a couple of minutes ago.
Birkaç dakika önce hatırladım.
I just remembered about it a couple of minutes ago.
Bu notu birkaç dakika önce kamaramda buldum.
I found this note in my cabin just a few minutes ago.
- Unutma Cruspett! İki maaşı birkaç dakika önce yedin!
It's difficult to digest, you might faint in there!
Onu birkaç dakika önce eve girerken gördüm ben.
I saw her go into the house a few minutes ago.
- Bayan Lampert, benim, Birkaç dakika önce odanızdaki adam.
- Mrs. Lampert, it's me... the man who was in your room a few minutes ago.
Birkaç dakika önce birlikteydik zaten.
I was with him myself just a short time ago.
- Birkaç dakika önce lordum.
- A few minutes ago, my lord.
Sen daha birkaç dakika önce geldin.
You've only been here a few minutes.
Birkaç dakika önce onunla konuştum ve bana yanıt bile vermedi. Beni duymazdan geldi.
I spoke to him a few moments ago and he didn't even answer me.
Birkaç dakika önce çok hoş bir fotoğraf kaçırdınız.
Well, you missed a very nice photograph a few minutes ago.
Keiko birkaç dakika önce buradaydı.
Keiko was here a few minutes ago.
Rodriguez birkaç dakika önce aradı.
Rodriguez called a few minutes ago.
Birkaç dakika önce, "Bununla ne yapacağım?" diyordum.
Couple of minutes ago, I asked you... what I was supposed to do with it.
Bir keresinde, birkaç dakika bir evin içinde kalmýţtýk.
We were inside a house once, for a few minutes.
- Birkaç dakika önce.
- A few minutes ago.
Size doğru dürüst teşekkür etmek isterim, ama önce birkaç dakika ailemle başbaşa kalabilir miyim?
I'd like to thank you properly but may I have my family back for a few minutes first?
birkaç dakika sonra 23
birkaç dakika 24
birkaç dakika daha 16
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
birkaç dakika 24
birkaç dakika daha 16
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce ben geldim 22
önce para 23
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
birkaç 16
birkaç gün sonra 35
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41
önce para 23
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
birkaç 16
birkaç gün sonra 35
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41