Birkaç hafta traduction Anglais
5,375 traduction parallèle
Daha döneli birkaç hafta olduğunu ve hepimizin bu durumu atlatmaya çalıştığını biliyorum ama söylemeliyim ki, Alexis sana haddinden fazla ilgi gösteriyor.
Look, I know that you've only been back for a few weeks, and we're all still trying to process it, but I gotta say,
Gönderiyi birkaç hafta erteleyecek olsa da.
Even if it means pushing the delivery back a few more weeks.
Birkaç hafta önce çalışmaya başladı.
Started working there a couple weeks ago.
Gölge dosya. O da birkaç hafta orada kalır ve sonra kaybolur.
And that remains for a few weeks, and then... disappears.
- İşlerimizi ayarlamak için birkaç hafta beklesek, sonra...
Why don't we give ourselves a couple weeks just to sort it out, and then...
Burkhardt'la Griffin birkaç hafta önce dava üzerinde çalışıyordu.
Burkhardt and Griffin were working a few weeks ago.
O zaman seni birkaç hafta sonra ufak bir Hindistan gezisi için ararım.
So I'll call you in a couple weeks? Heading to India for a
Yiyecekler ilk birkaç hafta çok yavan geldi, ama sonra taze sebze ve meyvenin tam tadını yeniden keşfettim.
Things tasted bland for the first few weeks, but then I rediscovered the full flavours of fresh produce.
Birkaç hafta önce karım öldürüldü.
My wife was murdered a few weeks ago.
Şimdi boyun eğersen son birkaç hafta içinde yaptığımız her şey boşu boşuna olur.
If you cave now everything we've done over the past few weeks will be for nothing.
- Birkaç hafta evvel kayıplara karışmış.
He's been MIA a couple weeks. How about family or old war buddies?
Birkaç hafta içinde bize kadar ulaştı.
Within a couple of weeks it was with us.
Birkaç hafta içinde 15 kişi kaldık.
Within a couple of weeks, there were 15.
Birkaç hafta önce... Birkaç hafta önce Cara takip edildiğini düşündüğünü söyledi.
A couple weeks ago... a couple weeks ago, Cara said that she thought she was being followed.
Birkaç hafta önce, onu omzunun üstünden gizlice baktığını gördüm, sonra da ona sordum.
A couple of weeks ago, I saw him looking of his shoulder, so I asked him about it.
Tamam, uh, birkaç hafta önce,
So, uh, a couple weeks ago,
- Birkaç hafta.
- A few weeks.
- ve birkaç hafta da burada olmayacak.
- and he's gonna be gone for a few weeks.
- Birkaç hafta sonra, akciğerleri alması gereken adam ölmüş.
A few weeks later, the guy who was supposed to receive the transplant died.
En azından birkaç hafta olmuştur.
Uh, it's been at least a couple weeks.
Bak şimdi, seni bu son birkaç hafta biraz kovalıyordum, ve bence bu herkes için gayet açık ki sen Bay Peanutbutter ile birlikte olmamalısın.
Look, I've been following you two around for the last couple weeks, and I think it's pretty obvious to everyone that you shouldn't be with Mr. Peanutbutter.
Birkaç hafta sonra otuz bin asker, tünellerde olup saldırıya hazır olacaklar.
In a few weeks, these will be galleries populated by 30,000 soldiers ready to attack.
Bu, birkaç hafta önce burada olan park görevlisi.
That's the park ranger that was here a few weeks ago.
Peder, birkaç hafta önce bir hata yaptım ve bunu masum insanlar canlarıyla ödeyecekler.
Father, I made a mistake a few weeks ago, and now innocent men could pay for it with their lives.
Bizi desteklemek isteyen falan varsa birkaç hafta içinde Chloe ile Quahog Maratonu'na katılacağız.
You know, in case any of you want to, uh, come cheer us on, Chloe and I are doing the Quahog Marathon in a couple weeks.
" Sevgili Anne ve Baba, birkaç hafta önce Cumhuriyet Şehri'ne vardım, ve daha da mutlu olamazdım sanırım.
"dear mom and dad, " I arrived in republic city a couple weeks ago " and couldn't be happier.
Yeterince garip olmuştu... seni birkaç hafta önce gizemli bir şekilde büyük bir siyah araba sürerken görmesi.
Which would have been strange enough... had he not seen you, a number of weeks ago, mysteriously driving a large, black saloon.
Ama geçen birkaç hafta içinde bildiğim bir şey var.
But there's at least one thing that I've taken away from the past few weeks.
Karnındaki bu eziklere göre ölmeden birkaç hafta önce araba çarpmış olabilir.
So, these bruises on his abdomen... could be he was hit by a car, maybe a few weeks before he died.
Bir kargo aracının şoförü birkaç hafta önce bir olaya karışmış. İfade için geliyor.
The driver of a paratransit van was involved in an incident a few weeks ago.
Geçen son birkaç hafta onlar için gayet güzeldi.
The past few weeks had been pretty good for them.
Birkaç hafta önce bir yerimi kestim.
A couple of weeks ago I got a cut.
Ve birkaç hafta gibi kısa bir zamanda buradan birer asker olarak ayrılacaksınız.
And in a few short weeks, you will leave as soldiers.
- Birkaç hafta sonra geri dönmüştü.
He was back in the city in a few weeks'time.
Birkaç hafta sonra sokaktaydım ve torbacının biri bana silah çekti.
Few weeks later, I'm on the street, the dealer pulls a gun on me.
Tyler'ı görmek için birkaç hafta önce şehre gitmiştim.
I went uptown to see Tyler a few weeks ago.
Ben Vietnam'dayken ve daha gideli birkaç hafta olmuşken birliğimiz gece devriye geziyordu ve pusu yedik.
You know, when I was in, uh, Vietnam and I was just a few weeks into my tour, Uh, my platoon was out on patrol at night and we ran into an ambush.
Birkaç hafta önce programlanmasıyla alakasız bir istekte bulundu.
A few weeks back, she made a request that can't be accounted for by her programming.
Birkaç hafta oldu ama emin olmak istiyordum.
It's been some weeks now, but I wanted to be sure.
Ayrıca, birkaç hafta önce sen fark etmeden test yaptım.
A few weeks ago I had your chamber pot tested. It's the usual exam.
Birkaç hafta önce tanıştık.
Er, we met a couple of weeks ago. Oh. When you know, you know.
David'i birkaç hafta önce ezmeye çalışan kişi de aynı kişiydi.
He was the same one who tried to run down David a few weeks ago.
Tamam, ilk birkaç hafta ben erteledim ama kalan 30 yılda hepimiz donmuştuk.
Okay, the first few weeks were, but we were frozen for the rest of it!
İnşa etmek için birkaç gün, yamaç açmak için 2 hafta.
Days to build, two weeks to dig the grade.
Her hafta başka bir kadınla. Bazen birkaçıyla hatta.
_
Geçen hafta boyunca bu kartların ve mektupların tamamını birkaç yalaka çalışanla gözden geçirdim.
Okay. Over the last week, I have been going through all these cards and letters with the help of a few suck-up employees.
Raporumu hazırlayacağım ve birkaç gün en fazla bir hafta içinde gitmiş olacağım.
I'll file my report, and i'll be out of here in a few days, A week at most.
Her neyse, 11 Eylül gerçekleşti ve ondan hemen sonra olsa gerek bir hafta bile geçmeden, 11 Eylül'den sonra birkaç gün içinde NSA ülkedeki herkesi aktif bir şekilde izlemeye karar verdi.
So any rate, 9 / 11 happened, and it must have been right after, a few days, no more than a week after 9 / 11 that they decided to begin actively spying on everyone in this country.
Yeni öğrendim. Geçen hafta birkaç müşteri aradı.
Some clients called last week.
Geçen hafta aynı yere birkaç kez gitmiş.
He went to that place a few times in the last week.
Birkaç yıl sonra, bir hafta izin yapabilecek kadar para biriktirmiştim. Küçük bir kaydediciyle birkaç şeyi kaydetmiştim. Bunları birkaç kişiye dinletmem gerektiğini düşündüm.
We saved up enough for me after about a year to take a week off, and I had put a couple things down on a little tape player, so I thought I'd like to get someone to hear it.
birkaç hafta sonra 22
birkaç hafta önce 36
haftaya 57
haftalar 27
haftaya görüşürüz 58
haftalarca 20
birkaç 16
birkaç gün sonra 35
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41
birkaç hafta önce 36
haftaya 57
haftalar 27
haftaya görüşürüz 58
haftalarca 20
birkaç 16
birkaç gün sonra 35
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41