English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Bize

Bize traduction Anglais

147,347 traduction parallèle
Artık yeni amacınızı görüşebiliriz. Bize Tanık hakkında bildiğiniz her şeyi anlatın.
Perhaps we can discuss your new purpose, telling us everything you know of the Witness.
Niyetin bize yardım etmekse neden bunları Jones'a anlatmadın?
If you're really trying to help us, why didn't you tell Jones about it?
Bize ne söyleyebilirsin?
What can you tell us?
Deacon sırtımızı sıvazlayabilir ama bu bize zengin görüntüsü vermez.
While Deacon might have the asshole part down pat, none of us pass for rich.
Bize nasıl yardım edeceksin Jennifer?
How are you gonna help us, Jennifer? It's 1989.
O şekilde gizlice girmek bize çok az zaman kazandırır. Dakikalar belki de.
Sneaking around like that gives us a much smaller window... minutes, maybe.
Bu bize oldukça zaman kazandırır.
You buy us as much time as possible.
Evet anlıyorum ama kimse bize aracı müzayedeye çıkaracağınızı söylemedi.
Yeah, I see that, but nobody told us that you guys were auctioning off a car, okay?
Şu an yaşıyor ve bize yardım edebilir.
Right now, he's alive and he can help us.
Kaçmamız için bize yardım ediyorsun.
You help us. We escape.
O bize lazım.
She is meant for us.
Peki bize ne kazandıracak?
So what does that get us?
Cassie ise bize Titan'ın yolunu gösterdi. Adamlar onu esir almayı bekliyorlardı.
And Cassie, she led us to Titan and they were just waiting for her to lock her up.
İçeri girmemiz için bize birisi lazım tamam mı?
We need someone to let us in. Okay?
Bize fazla fazla zaman kazandırmaz bu.
This isn't gonna buy us much time.
Harita bize neden, Bayan Goes nereye ve Takım elbiseler ne zamana götürüyor
The map gives us the why, Ms. Goines the where, and the suits the when.
Sessizce bize yaklaşıyor.
It stalks us.
Bu sesler sadece bize ait değil, ufaklık.
Those voices aren't just us, kiddo.
Bize yardım etmek yerine?
Instead of helping us?
Dünyamız yok, Athan, zamanımız yok, bize verilen tek şey bu.
We have no world, Athan, no hour, but the one that we're given.
Tanık zaman aracılığıyla bize emirler veriyordu.
The Witness who gave us orders through time.
Sonunda, gün bize ait.
At last, the day is upon us.
Umarım Clara'nın aileyle görüşmesi bize gerekli bilgiyi verir.
Let's hope Clara's interview with the family can give us the information we need.
Kimsenin bize zarar vermesine izin vermeyeceğim.
_
Çünkü bize yaptıklarının bedelini ödeme vakti geldi.
Because it's time to pay for what you did to us.
Bize ne yaptığını bilmiyorsunuz.
Stay calm. You don't know what she did to me, what she did to us.
Annem bize yaptıkları yüzünden ölmeli.
My mother needs to die for what she did to us.
O zevk bize ait.
Pleasure was all ours.
Tanrı bilir başka neler de yaptı, ama daima bize kalacak yer sağladı ve asla bana el kaldırmadı.
God knows what else, but... he always kept a roof over our heads, and he never laid a hand on me.
- Bize izin verir misin canım?
Will you excuse us, sweets?
Bize anlatmalıydın Bram.
You should have told us, bram.
Bize bakın.
Look at us.
Bize arama izni verebilecek bir hakim bulmaya çalışacağım.
I'll to try to find a judge who'll give us a warrant.
Kendini nasıl Clockworks'ta bulduğunu göster bize.
Show us how you ended up in Clockworks.
O sığınak bize gelecek için bir şans veriyor.
That bunker gives us a chance for a future.
Ama görünen o ki burada bize kurallar koyacak herhangi bir komutan yok...
But seeing that there's no commander to rule us...
Ne yazık ki bunun için bize bir karakan lazım.
Unfortunately, we need a natblida for that.
Kane dışarıda onlara halklarından bazılarını seçmelerine yardım ederek bize zaman kazandırıyor. Gaia da bir şekilde askererine kapıyı kilitli tutmalarına ikna etti.
Kane is out there buying us time, helping them select their people, and Gaia somehow convinced the scouts to lock down the temple.
Bize ayrılan yerin sayısı nedir?
How many spots does that leave us with?
Bu sığınakta bize yer verdikleri için şanslıyız.
We're lucky they're giving us any space in this bunker at all.
En az senin kadar haz etmiyorum bundan ama doğamızın iyi meleklerine bize rehberlik etsin diye çağrıda bulunmalıyız.
I don't like this any more than you do, but we must call upon the better angels of our nature to guide us.
Bize ciddi süratle gelmen lazım.
We need you to come reel us in.
Durduğumuz ikinci vakit bize saldıracaktı.
No. She was gonna attack us the second that we stopped.
Bu da bize 6 saatlik ön uçuş kontrolleri için 90 dakika verir, deniz fenerinden Oksijen Jeneratörünü al, iki kişilik kokpiti 8 kişiyi alacak hale getir, ve yosunlar çiçek açana kadar, uzayda açlıktan ölmemizi engelleyecek kadar yiyecek yükle.
That gives us 90 minutes to run a 6-hour preflight check, retrieve the oxygen generator from the lighthouse, turn a cockpit designed for two into one that can carry 8, and load the cargo hold with enough food to keep us from starving in space while we wait for the algae to bloom.
Güzel, bugün ölebileceğimiz pek çok yol biliyoruz, neden bize yaşamak için ne yapmamız gerektiğini söylemiyorsun?
Good. Now we know the many ways we might die today, why don't you tell us what we have to do to live?
Bize zamanlama çipinden bahsedin.
Tell us about the timing chip.
Bize kimin ürettiğini söyleyebilir misiniz?
Can you tell us who manufactured it?
- Bize bu kişilerin bir listesi lazım.
We're gonna need to see a list.
Kızın bize ne faydası olur?
I should say not.
... dahil edecek olursak bize kalan yer toplamda 80.
that leaves us with 80.
Anlat bize Raven.
Talk to us, Raven.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]