Bu adamın traduction Anglais
19,760 traduction parallèle
Bu adamın, Anthony Morretti'nin ise ölümüne saatler kaldı.
But this man, Anthony Moretti, he's just hours away from dying.
Ve muhtemelen bu adamın hayatını kurtarırız.
And possibly save this guy's life.
Bu adamın... parktaki katliam için kesinlikle yardım aldığı biri vardır.
This man... he most definitely had a hand in the massacre in the park.
Claire, sen gerçekten bu adamın daha önce ölü olduğunu öne sürmüyorsun.
Claire, you are not seriously suggesting that this guy's been dead before.
Bize getirdiğiniz bu adamın 2166'ya geri dönmesi gerekiyor.
This man you've brought before us is needed back in 2166.
Karşıma getirdiğiniz bu adamın 2166 yılına geri dönmesi gerek.
This man you've brought before us is needed back in 2166. - Take him away.
Bu adamın ağzından çıkanları dinliyor musun sen?
Have you ever listened to what comes out of his mouth?
Bu adamın bir ailesi var.
This man's got a family.
- Sürekli bu adamın ismini duyuyoruz.
We keep hearing this guy's name.
Emile denen bu adamın duyması gerekense kapısının bangır bangır çalınışı. Nerede olduğunu bulabilirsek eğer.
What this guy Emile needs to hear is a loud knock on his door, if we can find out where he is.
- Ne sorunu var bu adamın?
- What's wrong with that guy?
Ve bu adamın hafta sonu yaşıyor olması, doğru mu?
And this guy's on Weekend Live, right?
- Bu adamın... - Bır ımzası var.
We're talking about someone... someone with a signature.
Bu adamın durdurulmasını istiyorlar.
They need this man taken out of commission.
Bu adamın kendine güveni ve sosyal statüsü düşük.
This man will have low self-esteem and a low social standing.
Bu adamın kim olduğunu öğrenmek istiyorum.
I want to know who that man is.
Bu adamın işin içinde olduğunu düşünüyorum.
I think that man is involved.
Bu adamın beni izlediği bir yere bakmak için.
To have a look where this guy's been watching me from.
Comeliau soruşturma hakimi olarak size sunulan kaynaklara rağmen Parisli kadınların neden hâlâ bu adamın tehdidiyle yaşadıklarına dair bir açıklama getirmenizi istiyorum.
Now last night. As examining magistrate, Comeliau, I want you to explain why, despite the resources made available to you, the women of Paris are still living with the threat of this man.
Bu adamın şakası yok.
He doesn't mess around.
Şu an bu adamın içine giren şeyle mi konuşuyorum?
Am I talking to the thing inside of this man,
Yüce İsa'nın ışığı gücü ve ebedî kudretiyle bu adamın içindeki karanlığın uzaklaşmasını emrediyorum.
By the light... and the power and everlasting strength of Jesus Christ, I command the darkness within this man - to be cast out.
Yani size söylemeliyim devam etmek için 12 adamı ve kadını seçemezseniz bu davayı sizin için cehenneme dönüştürürüm.
So I should tell you, if you can't agree to move forward with the 12 men and women selected, I will make this trial a living hell for all of you.
Bu koğuşu terkedin, bu adamı terkedin tüm bu davayı uyandığınızda yasal kariyeriniz ve ününüzün külleri altında gözlerinizi açmak istemiyorsanız hemen terkedin.
Leave this ward, leave this man, leave this entire case behind before you wake up six feet under the ash that was your reputation and promising legal career.
Tepedeki adamın peşindelerdi bütün bu olayı düzenleyen adamın.
They were after the man in charge, the man who organized the whole damn thing.
Frank bu adamı NYPD'den daha hızlı bulacağını sanıyor ve açıkçası, ben ona katılıyorum.
Frank thinks he can find this guy faster than the NYPD, and, honestly, I agree with him.
Bu adam hayatımı kurtardı, tüm timin hayatını kurtardı.
That man saved my life, the lives of his entire team.
Ölüm korkularır olmadan bu pislikler ayaklanıp başlarındaki adamı öldürdüler ve karşılarına çıkan herkesin kanlarıyla Uzak Doğu kıyılarını kanla boyadılar.
Free from the fear of death, these pieces of shit step up, kill their master, take over, and paint the shores of the Far East with the blood of anybody who stands in their way.
- Lütfen bu genç adamı çıkarın.
- Please remove that young man now.
Şimdi numarasını da bulduk. Bu haritaya göre adamımız Crescent caddesinin üçüncü girişinin köşesinde.
And now that we have his number, by the looks of this map, our guy is on the corner of Crescent and Third.
Fakat hala bu o adamın kabalığı için bir sebep değil.
Still, no excuse for that man's rudeness.
Ve çenesi bu kadar düşük bir adam için garip bir durum o yüzden onu araştırıp ne sakladığını öğrenmeye çalışmanı istiyorum.
And for a man who's all about over-sharing, says a lot, so I want you to look into him, try and find out what he might be hiding.
Adamın biri karımla bu kadar vakit geçirse hiç hoşuma gitmezdi.
Another man spends so much time with my wife, I sure wouldn't like it.
Hele de adamın bu kadar tehlikeli olduğunu bilince.
Especially knowing this guy's so dangerous.
Benim aksime, bu zavallı adamın bir yere gittiği yok, değil mi?
Whereas this poor chap, well, he's not going anywhere, is he?
Silahlı bir çatışma oldu. Namıdiğer Şarjör, Dennis'i, Jon Barnes'ı öldürmeye teşebbüsten tutuklayalım. Hobbs ve Goldman da adamın geri kalan tüm bu cinayetleri itiraf etmesi karşılığı anlaşsınlar.
We have a shootout, so let's arrest Dennis, A.K.A. Klip, for the attempted murder of Jon Barnes, let Hobbs and Goldman deal the guy into confessing to all the rest of these murders.
Bu adamı tanıdığınızı sanıyordum, Profesör?
I thought you knew this guy, Professor?
"Şimdi bu adam Stevlana'sını bulacak ve onunla saatlerce sevişecek."
"Now this guy's gonna find my Svetlana and make love for hours."
"Bu adam terli ateş parçasını öğütecek ve saatlerce sevişecek."
"Wow. This guy's going to grind my sweaty lava and make love for hours."
Adamın tek konuştuğu bu.
It was all he talked about. ( Chuckles )
James'in evine yapılan baskının haberleri Missouri'de yayılırken bir adam bu trajediyi fırsata dönüştürebileceğini düşündü. Güneyi konfederasyon amaçları doğrultusunda birleştirme fırsatı.
As news of the raid on the James'home spreads throughout Missouri, one man sees an opportunity to use the tragedy to rally the South together for the Confederate cause.
Sekiz milyon Amerikalının seçimde oy vermesinin ardından kimin başkan olacağına gizli bir odada toplanan 15 adam karar verdi. Bu olay tarihe "Ahlaksız pazarlık" olarak geçmiştir.
After over eight million Americans cast their votes, the presidency is ultimately decided by 15 men in a backroom deal that will come to be known as "the Corrupt Bargain."
Demek istediğim ; bence bu adamı konuşturmak için Virginia'ya ihtiyacın yok.
My point being I don't think you need Virginia to get this guy to talk.
Bu adamı hatırladın mı?
You remember this guy?
Jilly adamın bu olduğundan emin misin?
Jilly, you sure this is the guy?
Oğlum kızgın. Kızımın kalbi kırık. Televizyondaki bu adam da bana gülümsüyor.
My son's pissed off, my daughter's got a broken heart, and that guy on TV's just laughing at me.
Bu 79 yaşında bir adamın işi olamaz. Ama Albert Lin ile bağlantısı var gibi gözüküyor.
This isn't the work of a 79-year-old man, but seems connected to Albert Lin.
- Bu ilki. Diğeri de kendi düşünceleri olan bir kadını takdir edemeyen adam.
The other would be a man who can't appreciate a woman who knows her own mind.
- O adamın adını bu aileden kimseye veremezsin.
You can't name no one in this family after that man.
Bu sabah Jackson'ın harika bir adam olduğunu ve onu nereye giderse takip ettiğinizi söyledin.
You said this morning that Jackson is this great guy, and you'd have followed him anywhere.
Yani, ölü adamın cüzdanına el koyuyor, ve sorun değil mi bu?
So, she just kept the dead man's wallet, And we're all okay with that?