Ch traduction Anglais
535 traduction parallèle
A... ra.
Sear... ch.
Chick.
Chick. Ch...
Berit Irene Holm dosyasındaki nihai karar Çocuk ve Gençlerin Davranış Kuralları'nın 22. maddesinin ihlâl edildiği yönündedir.
As has been proven / n the case of Ber / t Irene Holm, the c / rcumstances are such as regulated / n paragraph 22d of the Ch / Idren and Young Persons Act.
Fano çi.. çi.. Tanrı s... s...
Fano ch - ch - - God b- - b- -
HİROŞİMA'NIN ÇOCUKLARI
Ch'lldren of Hiroshima
Dün sabah Fransa'daydım ve bu gece... kalacağım yer Mass-a-ch...
Yesterday morning... I was in France. And tonight...
Bu ne acele?
What's the hurry? I - b - ch -
Bütün ömrüm boyunca bir an olsun başarılı bir şey yapmış olacağım ve belki de çocukların benimle gurur duyacağı anlamına gelirdi.
It would mean That for one moment In my whole life I would have done Something successful. It would mean That maybe the ch i ldren Would be very prou d of me.
Çocuklar, öyle mi?
The ch i ldren?
Evet, çocukları oldum olası çok sevmişimdir.
Yes, yes, i've always Had qu ite a fon dn ess For ch i ldren, you know.
Antik Çin'deki ipek üreticilerini bile hayrete düşürecek kadar fevkalade bir şekilde tasarlanmış bir ipek taklidi.
S i nce atom ic en ergy. A s imu lated s i lk So fabu lously conce ived As to mysti fy Even the anci ent Ch in ese s i lk man u factu rers.
Bunu hayır işi olarak yardım sandığıyla da halledebiliriz.
WON'T HAVE TO GO TH ROUG H AN AG ENT. WE CAN SET IT UP TH ROUG H THE COM M U N ITY CH EST BECAUSE IT'LL BE CHARITY!
Jerry Hearndan, Şikago'da yaşıyor.
J ERRY HEARN DAN LIVES IN CH ICAGO.
Çok hoş.
I RU N A STRING OF SU PERMARKETS OUTSIDE OF CH ICAGO.
Ama dediğim gibi, sadece 15 dakikamız var. Birkaç dakika dediğin nedir ki?
I BU I LT A CH ESS SET AND EVERYTHING.
" Bir lokma hazmedilmemiş et, bir peynir kırıntısı, bir damla hardal ya da bir parça pişmemiş patates olabilirsin.
HE SAID, "YOU MAY BE AN U N DIG ESTED B IT OF BEEF, " A CRU M B OF CH EESE, A BLOT OF M USTARD, " A FRAG MENT OF AN U N DONE POTATO.
Benim adım, Arthur Curtis. Eşimin adı Marian. Tina adında küçük bir kızım var.
YOU THINK YOU CAN CH ISEL YOUR WAY OUT OF PAYING ME WITH A CH EAP TRICK- -
12 kısacık yılda yaşlı bir adama dönüştüm.
DON'T ASK ME, SAM. YOU'RE THE CH EM IST.
Artık ne papyon, ne zither müzik ne de iş yerinde yılbaşı şarkıları kaldı.
NO MORE CH RISTMAS CAROLERS IN THE OFF ICE. THOUGH THE LATTER I DIOSYNCRASY
Ama Bay Peckinpaugh, ya zither müziği?
WHAT ABOUT THE CH RISTMAS CAROLS? I DON'T KNOW WHAT YOU'RE TALKING ABOUT.
Bay Bevis, artık zither müziğiyle ilgilenmiyorsunuz.
IN ZITHER MUSIC OR CH RISTMAS CAROLERS OR ANY OF THAT NONSENSE.
Zither müziğini ve maket gemi yapmayı seviyorum.
AND IF YOU CAN'T BRING KIDS INTO AN OFF ICE AT CH RISTMASTIME
Sessiz tipler olsun, gürültücüler olsun, hepsinden anlarım.
WELL, I'M KIND OF AN EXPERT ON CH I LDREN.
Anlamıyorum. Nedir, Bayan Foley?
YOU WERE AN EXCEPTIONALLY BEAUTIFUL CH I LD.
Bu yüzden döndüm. Dönmek zorundaydım, Helen.
CH ICAGO, COLLEG E, HERE.
Leila'mın aşkı için bir dolar mı?
LOVE POTIONS ARE MY CH EAPEST ITEM. AND THEY'RE OVERPRICED AT THAT.
Sadece uğrayıp işlerin yolunda olduğunu söyleyeyim dedim.
WITH CH I NA, DON'T YOU THINK?
Sadece bir boksit madeni buldular. Alçak taramalı CH radar cihazı.
They found nothing but a bauxite mine Iow-scan C-H radar setup.
Ona bir çocuk ödünç aldığımızı mı...
Should we say that we've borrowed a ch?
- Pekala bay Tracy, uçuş datasını kontrol ederim.
OK, Mr Tracy, I'll ch... ch... study the flight data and guidance processor.
MERHAMET Kış 1412
THE CH ARITY Winter 1 412
Senin çat-çatlak Lenin'ini çok iyi hatırlıyorum.
I remember your ch-chap Lenin very well.
Sandalyelerin içine doldur...
Stuffed in a ch...
Çizgiye 55 model küçük bir Chevrolet geliyor Rakibi Bay Barthall.
Comin'to the line, a little'55 Chevrolet... goin'down against Mr. Barthall and CH-1.
Kont'un önemli arkadaşları vardır.
The count has important friends. Ch.
Dinsizden Hıristiyan davranışı.
Chri sti an ch ari ty from a h eath en.
Buradaki toprağın dinlenmesi lazım.
Give thi s p art of th e ran g e a ch an ce to recover.
Kör olan hangimiz?
Whi ch of u s i s th e most bling d?
Ama tüy rüzgardan güçsüz olduğu için başka bir şey yapamaz.
But th e f eath er, mu ch weaker th an th e win d, can d o n o oth er.
Hangisi daha güçlü?
Whi ch i s stron g er?
Sofranın başında altın bir tahtta oturan biri.
Seated in a g ol d en ch air, th e h ead of his own tabl e.
Birinin sesi diğerini de titretir.
A nd the voice o f ea ch makes a trembling in the o ther.
Oysa ben sana somut bir şey öneriyorum.
Here I am, I'm off erin g you a ch an ce f or somethin g solid.
Bayan Roper öldükten sonra artık hiçbir şeyi umursamıyorum Martin.
Wel l, I'I I tel I you, si n ce M rs. Rop er d i ed I d on't real I y mu ch care, M arti n.
Kusursuz insanda hem merhamet hem de bilgelik olmalıdır.
T o rea ch perfection, a man mus t develop equally compassion and wis dom.
Seç.
Ch oose.
Keşke kalabilsek, Corry.
HEY, WE COULD PLAY CH ESS.
Ama sonra...
I SAW MY WIFE AND MY CH I LDREN AGING.
Buraya döneli bir yıl kadar oluyor.
AND AFTER I RECU PERATED, I MOVED TO CH ICAGO
Ve gün yüzüne çıktığında bir çocuk şekline bürünmüş.
WHAT ABOUT THAT CH I LD SHE KEEPS TALKING ABOUT? THE CH I LD IS H ER.
Tuhaf, gerçekten tuhaf.
AT LEAST, SHE CONJ U RED U P THE CH I LD.