Derdim traduction Anglais
4,867 traduction parallèle
Ş işman kalça, en sevdiğim. " derdim.
Look. "There's a fat ass, my favorite."
Sonra yukarı kaldırıp "Olamaz, kocaman bir şaka." derdim.
And then I'd lift it up and I'd be like, "Oh, shit, it's a big joke."
Çok güzel olurdu derdim.
Um, I would love to go on a picnic with you.
Sana otur derdim ama...
I'd offer you a seat, but, uh...
Evet, öyle derdim, ama istediğim o değildi.
Yes, that is what I said, but that is not what I wanted.
Bak, tek derdim güneşin alnında seni becermek değil.
Look, I'm not interested in just screwing you in the sun.
Bilmem. "Merhaba, ben Tell, diğer koca." derdim.
I don't know, "Hi, I'm Tell, I'm her other husband."
Polislere her zaman yalan söylerdim ne kadar hızla gittiğimi sorduklarında 50 km ile derdim, ki bundan çok daha fazlaydı.
I always lied to policemen who said, "What speed were you going?" I say, "30mph," when I was clearly doing much faster than that.
Seninle bir derdim yok ama güneş paneli üretimde Asyalılarla rekabet etmek zorundayım.
I've nothing against you but I have to deal with competition from Asian solar panels.
- Sana kaltak derdim.
I used to call you a bitch.
"Nişanlın görene kadar bekle" derdim.
I'd say, "wait till your fiancé finds out."
Hiçbir derdim yok efendim.
No problem at all, sir.
- Aşçı olsaydın, ne pişiyor derdim?
Well, if you were a cook, I'd say, "what's cooking?"
- Olay şu ki çantadaki paranın yarısı bana ait ve Bay Picker benim derdim değil.
Half the money in this briefcase belongs to me, and Mr. Picker ain't my problem.
"Sabırlı" derdim.
I'd say "patient."
Ben buna çok fazla izlenim derdim..
I'd say, that's pretty damn impressive.
Yani biriktirdiğin tüm bu bilgiyi ne yapacağını bana soruyorsan... başkalarına aktar derdim.
So if you're asking me what to do with all this knowledge you're accumulating, I'd say pass it on.
Derdim keyfime bakmak olsaydı gider poker falan oynardım.
I'd go somewhere and play some poker if I was looking to enjoy myself.
- Şu aralar derdim çok.
Full on my plate.
Sonra da, "Ama bu çok iyi, böyle..." derdim.
And then it would be like, "But it feels so good. I gotta..."
Her zaman Ryan'ın, Kate'i çekici bulduğunu düşünürdüm ama sonra kendime, "Bu kadar kıskanç ve güvensiz olma" derdim.
I always thought that Ryan was attracted to Kate, but then I just told myself I was being insecure and jealous.
Derdim şu ki ; sizler çocukları kaçırdınız.
My problem is you took kids. Children.
Derdim sizsiniz ve artık ben de sizin derdinizim.
You're my problem, and now I'm yours.
50 yaşına girdim ve iyiydim. Bir derdim yoktu.
You know, I got to 50 and I was all right, I was pretty cool with it.
Ne seninle ne de gruptaki başka biriyle şahsi derdim vardı.
I had had no personal conflict with you or anyone else in the band.
Normalde düşüncesizce hareket etmeyin derdim ama düşüncesizlik bizde genetik olduğu için...
Well, normally I'd say don't do anything rash, but rash seems to be a genetic trait, so...
Sürekli pantolon giyerdi çünkü bacaklarından nefret ederdi ve ben ona sürekli "Bacakların harika daha fazla etek giymelisin derdim" ama o hiç giymezdi.
She always wore jeans because she hated her legs, and I told her, "You have awesome legs. You should wear skirts more often," but she never did.
Biliyor musun, başka bir gece olsa sana toz ol derdim.
You know, any other night I would tell you to get lost.
Ben de aynen öyle derdim.
That's exactly what I used to say.
Şu an o ana dönebilseydim peşinden koşar ve şöyle derdim :
If I could only go back now, I would run after him and say,
Biraz uyarıcı olmayan derdim.
I would call you a little unstimulating.
Tek derdim senin iyi olman olur.
I only care that you're okay.
Benim derdim ne?
- What is my problem?
Benim derdim senin nasıl bu.. .. kadar aptal olabildiğini anlayamamak.
My problem is I don't understand how you can be so completely dumb.
Dün beni öldür derdim ama bugün yeğenim burada.
Yesterday, I would've told you to kill me but today I have a niece.
Sus da uyuyayım derdim.
I'd tell him to shut the fuck up so I can get some sleep.
Derdim şu ki üç haftadır sevişmedim.
My problem is I haven't been fucked in like three weeks.
Şu an tek derdim ölümlü vücudum.
Right now, it's my mortal body I'm worried about.
Eğer senin gibi inançlı olsaydım oraya kutsal bir yer derdim.
If I were a believer like you, I'd call it a holy place.
Peki, Hannah-Banana, Tekrar ziyaretime gel derdim ama bunu uzak mesafeli bir ilişki olarak tutmak muhtemelen en iyisi.
Well, Hannah-Banana, I'd say come back and visit, but it's probably best to keep this a long-distance thing.
Eskiden her şeye özel tarifim derdim.
Oh, yeah, I used to call everything Mom's famous.
Ben olsam öyle mi derdim bilemiyorum.
I don't know if I'd call it that.
Evet, ben nükte derdim ama Hanna haklı.
Yeah, I wouldn not have said like that, but Hanna's right.
- Derdim bu değil.
- I'm not looking to.
Derdim ki...
I'd say...
Seni iyi tanımasam beni öldürmeye çalışıyorsun derdim Harley.
Why, harley, if I didn't know better, I'd say you're trying to kill me.
Ve bende her zaman hayır derdim.
And I always said no.
ben buna daha cok abartilmis sekreterlik derdim.
I'd say that's more of a glorified scheduler.
Alınma yok ama sana kaltak derdim ve baya da eğlenirdim.
But I would call you a bitch and it was funny.
Tek derdim onu korumaktı.
I have to protect him.
Filmin sonunu duymamaktır tek derdim! ... Kendisinden hamile olduğunu öğrenmesiyle...? Kes sesini, kes sesini Kes sesini...?
... his girlfriend, who was pregnant with his own... ♪ Shut up, shut up, shut... ♪
derdin 40
derdi 359
derdin ne 136
derdi ne 17
derdin nedir 30
derdin ne senin 232
derdi ki 32
derdik 43
derdi ne bunun 19
derdiniz ne sizin 18
derdi 359
derdin ne 136
derdi ne 17
derdin nedir 30
derdin ne senin 232
derdi ki 32
derdik 43
derdi ne bunun 19
derdiniz ne sizin 18