Değişmedi traduction Anglais
1,800 traduction parallèle
Ham ipeğin elde edilmesindeki işlem keşfinden bu yana pek değişmedi.
The principle of extracting raw silk hasn't changed since its discovery.
Koskoca bir yıl geçti, bu kız hiç değişmedi.
A year has passed, but this girl hasn't changed one bit.
Bu durum değişmedi.
And that hasn't changed.
Hiçbir şey değişmedi, bir jet kiraladım... -... ve Miami'ye giderken seni de bırakacağım.
Nothing changes, i rented a jet, And i'll drop you off on my way to miami.
- Lemon, gerçekten de değişmedi değil im?
lemon, you really haven't changed, have you?
Patricia'ya hisler beslemek istememiştim ama oldu ve öncesini öğrendiğimde de, bu değişmedi.
I didn't want to develop feelings for Patricia, but I did, and that didn't change when she told me who she used to be. Who did she used to be?
Ve diğer veliler, Joy'a değişme şansı verdikçe o değişmedi.
And while some parents wanted to give Joy a chance to change, she didn't.
Kusura bakma ama yaptığın ilerlemelere rağmen, bir tek şey hiç değişmedi :
With all due respects to the advancements you've made, one thing remains constant :
Amerikan Merkez Bankası, bugünkü oylamasında dolar faizler değişmedi.
The Federal Reserve Board voted to leave interest... rates unchanged.
Bak, sana olan duygularım, değişmedi.
Look, the way I feel about you, it hasn't changed.
- Sanmıyorum. Gerçeği öğrendiğim zaman benim için bir şey değişmedi.
It didn't matter to me when I found out.
- Hiçbir şey değişmedi. - Hayır, yapma, dokunma!
- Don't touch me!
Bu şekilde öğrendiğin için çok üzgünüm, ama senin hakkındaki hislerim biraz olsun değişmedi.
Look... I'm so sorry you had to find out like this. But it doesn't change the way I feel about you, not a bit.
Emirlerim değişmedi.
My orders haven't.
Hiçbir şey değişmedi.
Nothing's changed.
Senin solunumun da değişmedi.
And your breathing's unchanged.
Evet. Hiçbir şey değişmedi.
Yeah, nothing's changed.
Zaten çoktan değişmedi mi?
More than they have already?
Sarah Jane ve Luke'u hatırlayabiliyoruz. Bir şey değişmedi.
We can remember Sarah Jane and Luke, nothing's changed.
Patricia'ya hisler beslemek istememiştim ama oldu ve öncesini öğrendiğimde de, bu değişmedi.
I didn't want to develop feelings for Patricia, but I did, and that didn't change when she told me who she used to be. - Who did she used to be?
Hiçbir şey değişmedi.
Nothing has changed.
Dört yılda hiçbir şey değişmedi.
Nothing has changed in four years.
Evet, Cammy hiç değişmedi.
Yeah, Cammy hasn't changed a bit...
~ Sana olan sevgim hiç değişmedi. ~
Never change from you
Değişmedi yani.
Changed, I mean.
Korkarım ki kocanızın durumu değişmedi.
I'm afraid your husband's condition has not changed.
Dördüncü çeyreğe yaklaşırken skor tablosu hala değişmedi, Chicago 3, Duluth 0.
And as we head into the fourth quarter here, the scoreboard still reads Chicago 3, Duluth 0.
- Evet bir şeyler değişti, değişmedi mi?
- Yeah, something did. No?
- Fiyat değişmedi değil mi?
Has the duty gone up?
Hayır, ama pantolonları yerinde tutma teknolojisi pek değişmedi.
No, but that technology for holding up pants hasn't changed that much.
Zevkin değişmedi, gelişti.
Your taste hasn't changed, it has improved.
- Auram falan değişmedi.
My aura has not changed.
Hayır, değişmedi.
No, they haven't changed.
- Kişisel duygularım değişmedi.
- My personal feelings remain unaltered.
- Çok şey değişmedi.
Hasn't changed a bit.
Elektrikçi Yardımcısı olup Jeneratör'de çalışmak istiyorum, ama Joss değişmedi.
I want to be Electrician's Helper and work in the Generator, but Joss won't swap.
Çünkü benim kafamda, hiçbir şey değişmedi.
Because, in my head, nothing has changed.
Haçlı seferlerinden beri hiçbir şey değişmedi.
Nothing's changed since the crusades.
Biz değiştik ama insanlar değişmedi.
We've changed, but the humans haven't.
Aradığından beri Michael'ın konumu değişmedi.
Michael's position hasn't changed since you called.
Şovumuz o öldüğünde bile pek değişmedi.
Our act really didn't change much when he died.
Hala hiç değişmedi yani...
And if you do not stay all the way...
Çünkü burnum değişmedi.
'Cause it's the same nose it always was.
Aslında insanlık o kadar da değişmedi.
Humanity hasn't changed that much, actually.
Bir şey değişmedi ama, yine de gerildim.
It changes nothing, but it gets on my nerves.
Çok bir şey değişmedi.
Only more people know me now.
Yine de hiçbir şey değişmedi.
But at the end, nothing changed.
Sekiz sene geçti ve hiçbir halt değişmedi.
Eight years and ain't a damn thing changed.
" Perilerin sihri asırlardır hiç değişmedi
" For ages has the magic of the fairies been unfurled
Değişmedi.
He has not changed.
Hicbirsey degismedi.
It's hasn't changed a bit