Diye sordu traduction Anglais
1,383 traduction parallèle
En son seksini sormadı evli misin diye sordu.
He's not asking when you last had sex. He's asking whether or not you're married.
"Dondurmayı çok mu seversin?" diye sordu.
"Do you like ice cream?" He asked me.
İçlerinden biri, "Hatırladığın en eski anın nedir?" diye sordu
One of them was, "What's your earliest recollection in life?"
bir gün komşum geldi ve, "bunu sen mi vurdun?" diye sordu
My neighbor comes over and goes, "Did you shoot that thing?"
Gözümün içine baktı ve, "uçağınız indi mi?" diye sordu
She looked me right in the eye and said, "Has your plane landed yet?"
geçen hafta boyacılardan biri, "abi bu piyano mu?" diye sordu...
Last week, one of the painters says to me, "Is that y'all's piano?"
nasıl öldü diye sordu? "
How'd she die? "
Diye sordu Dalai Lama ona göre :
We asked the Dalai Lama for his views on this theory.
Düşünebiliyor musun, utanmadan onunla olmak nasıl diye sordu.
Can you believe she had the nerve to ask me what it was like being with him?
- iyi kitaplar var mı, diye sordu.
- good books on the subject?
"Savaşa inanıyor musun?" diye sordu.
I'll take you like a motherfucker.
Adam ba-na, ´ BBuralarda ucuz bir otel var mı? " `diye sordu.
The man said to me to in-quire, "Is there a cheap inn around here?"
Not defterine yazdıkların rüyalarındakiler mi diye sordu.
He asked if what you write in your notebook are your dreams
Adanın yerlisi bu gün "Mersedes'in var mı?" diye sordu.
So what? The Mainlander kept asking me, "Have you got a Mercedes today?"
Annem neyim var diye sordu.
My mom asked me what was wrong
Yataktayken bana "Gelecek hakkında ne düşünüyorsun?" diye sordu.
I n bed she asks me : How do you see the future?
Ona bir şey yapmadan önce, kapıya doğru yaklaşırken, "Pantolonum nerde?" diye sordu.
And I remember, before we'd done anything to him, before we'd even close the door, he said, "Where are my trousers?"
Evet, o da senin için bir ambulans gönderelim mi diye sordu.
Yes, and he asked if we should send an ambulance.
- Tuvalete gidince Tim bana dışarı çıkıp sigara içmek ister misin diye sordu.
- When he went to the bathroom Tim asked me if I wanted to go outside and smoke a cigarette.
Ve yine bana, biz istihbarat işi mi yapıyoruz diye sordu.
He asked again if I knew we were in the intelligence business.
Lazarey, "onu aldılar mı" diye sordu.
Lazarey asked if they got it.
"Biz seve seve düzenleriz" dedim. "Biz kim?" diye sordu.
She asked me to cater, and I said, "We'd love to," and then she said, "We?"
Ve bana arkadaş olabilir miyiz diye sordu ben de olur dedim.
And he asked if we could be friends, and I said sure.
Arayıp, girebilir misin diye sordu.
He called and asked if you could step in.
Sonra, doğuma girdim ve sen dünyaya geldin hemşire soyadı ne olacak diye sordu. Ben de Scott dedim.
So when I went into labor and you appeared, the nurse asked for your name and I said it was Scott.
Çiftlikte yardım ettiğin acil bir durum var mı diye sordu.
He asked me if we had some emergency here at the farm we needed your help with.
Şehirde gezerken ikinci sınıf öğrencisi bir tur atmak ister miyim diye sordu.
Said I was moving to town, had a second-grader... wondered if they'd give me a tour.
6 ay önce, senin dükkanına iki motorla döndü.Bana onlara gözkulak olabilir miyim diye sordu.
Six months ago, he turns up at your shop with these two bikes. He asked me if I'd mind looking after them.
Yukarı çıkarmısın diye sordu.
She asked me to come upstairs.
Neyse, herkesin biraz gecikeceğini söyledi ve 13 : 30'da gelebilir misiniz diye sordu.
Anyway, she just wanted me to let you know everyone's running a little late and was wondering if you could make it at 1 : 30 instead.
Dedektif resimleri görmek ister misin diye sordu, hayır dedim.
The detectives asked if I wanted to see pictures. I said no.
Numaramı bırakmak ister miyim diye sordu ve evet dedim.
He asked me if I wanted to leave a number, I said yes.
"Neden şüpheye düştün?" diye sordu İsa.
"O ye of little faith. Why did you doubt?"
Annen tekrar aradı, onunla gece yatar mıyım diye sordu.
Then your mum rang back to see if I wanted to eat her out tonight.
"Bir sorun mu var?" diye sordu.
Is there something wrong? she said
Şoför seni öperken görünce "Kız arkadaşın mı?" diye sordu.
The cabbie saw me kissing you. He said, " "Is she yours?" "
Bana "Hamilelik partisine gitmek ister misin?" diye sordu.
She asked me if I wanted to go to this pregnancy party.
Bana bu akşam yarışlara gidelim mi diye sordu.
He asked me to the races tonight.
Kızlar sinemaya gidelim mi diye sordu ve ben de cezalı olmadığıma göre gidebilirim, değil mi?
The girls have asked me to go to the cinema and as I'm not grounded anymore I can go, can't I?
Kızın biri çok kızdı ve fotoğrafımı neden çektin diye sordu.
One girl got mad and said : "Why did you take my picture?"
- Bunu. "Başka" diye sordu?
- That's it. She asked'what else'?
Hayır, "başka?" diye sordu.
No, she said'what else?
Diye sordu.
He asked her
Bir adam durdu, nasılsım diye, ancak bu abi bana aptalca bir soru sordu
This guy stops to see if I'm all right, but he asks the stupid question.
"... diye bu ay yirminci defa " " bu yıl da yüzüncü kez sordu. " "... ve birkaç yıldır da böyle devam ediyor. "
'he asked for the twentieth time this month, for the hundredth time this year, for the past few years. "
"Askere katılmaya hevesli misin?" diye sordu. Ben de "Evet." dedim.
B-ROLL
FNLA'yı onlar kurdular... bazı emperyalistler kendilerine kübalılar neden angola'ya yardım ediyor diye sordu.
Some imperialists ask themselves.. ... why the Cubans are helping Angola.
"Efendim, size kim ihanet edecek?" diye soranı. Peter onu görünce sordu :
"Lord, who is going to betray you?" When Peter saw him, he asked. :
Konuşabileceğim başka doktor var mı, diye bana sordu.
She asked if there was another doctor here she could speak to.
'diye sordu birisi.
'someone asked.
Çünkü Mathieu deniz fenerinde bir tur atalım diye bize sordu.
Because... Mathieu asked us round to the lighthouse.