English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ D ] / Döndu

Döndu traduction Anglais

646 traduction parallèle
Bacaklarım dizime kadar dondu.
My legs are froze to the knees.
Buz cözücü dondu.
The de-icer's frozen.
Bütün şehir dondu kaldı.
The city has stopped.
Şu tarafa gidelim. Aynı yerde durmaktan ayaklarım dondu.
My feet are cold, standing in one place.
- Bacaklarım... dondu.
- My legs are... frozen.
Bu gerçekte Buz Devri - yüzlerimiz ve parmaklarımız neredeyse dondu, ama bunun bir önemi yoktu.
It had to be the Ice Age, all those glaciers? Our face and hands were freezing. But that's OK.
Öyle soğuk havalarda limanda çalıştım ki ellerim iplerle beraber dondu.
I've worked on the docks in weather so cold my hands froze to the ropes.
Dondu ellerim.
My hands are frozen.
Ayaklarım dondu.
My feet are cold.
- Sadece dondu.
- Just frozen.
Birinin ayakları dondu.
Someone's feet are too cold.
Elbiseleri dondu.
His clothes are frozen.
Ellerin dondu.
Your hands are frozen.
Nehir dondu.
The river is frozen.
Yoruldum, acıktım ve kuyruğum dondu. Burnum dondu. Kulaklarım dondu.
I'm tired and I'm hungry and my tail's froze, and my nose is froze and my ears are froze.
Ayak parmaklarım dondu.
And my toes are froze.
Kolu dondu, buz gibi.
His arm's frozen, just like ice.
Üç adam serende dondu.
Three men froze in the yards.
STELLA PARİS'E GERİ DÖNDÜ
STELLA BACK IN PARIS
Soğuktan kemiklerim dondu. Boğazım da kurudu.
My bones are frozen from the cold, and my throat feels tight.
Üzerine beyaz bir duman gibi nefesini üflüyordu. O da birden dondu ve bir daha hareket etmedi.
She blew her breath on him like a white smoke,... and he went stiff and couldn't move.
"AVCI EVİNE DÖNDÜ"
( train horn blaring )
Bir şey oldu, güneşle ilgili bir şey. Bilemiyorum. Ve anında deniz dondu.
Something had happened, something to do with the sun, I don't know, but the sea had just frozen.
Termometre bile dondu.
Even the thermometer is frozen.
Her şey dondu.
Everything's frozen.
Ellerim dondu.
My hands are frozen.
Ve bebeği de soğuktan dondu
And his son is frozen to death
ilkokuldaki ikinci yilinda, evden kacip Hokkaidoya dondu, ama Hakodatede yakalandi.
In his second year of elementary school, he ran away from home to return to Hokkaido, but he was caught in Hakodate.
Parmaklarım dondu.
My fingers are frozen.
Sonra da, aniden dondu.
It was snap frozen.
Ocak 1942'de yaralandım. Ayaklarım dondu. Doğu'da hizmet için uygunsuz olduğum bildirildi.
Service in France was humiliating for an active serviceman like me.
Ellerim ve yüzüm dondu.
My hands and face are frostbitten.
Kemiklerim dondu.
Cold to the bone.
Buraya gelirken kulaklarım dondu.
My ears were frozen as I was coming here
Dün gece kıçım dondu!
Boy, I froze my ass last night!
Kıçım dondu!
My ass is frozen!
ÇOCUK MASALI SALI BELGESELİNE DÖNDÜ... yeni refah dalgasından önceki günlerin hatırası.
The collapse of the labor government in 1931 Are dim reminders of the days
ŞİMDİ SİYASİ YAYINA DÖNDÜ... suçu tavşana atmak çok kolay.
To blame the big bad rabbit When by-elections are going against the government.
İnsan olarak da kayba uğramıştık. Birçok kişinin elleri, ayakları, kulakları dondu. En ufak bir yara merhemimiz... ya da daha basit ilaçlar bile yoktu.
We, clearly, lose much people, had the ulcerações provoked for the cold e we had not pomadas or other ways, for simpler and primitive that they were, to fight them.
Ellerim dondu!
My hand is frozen!
Burada taşaklarım dondu.
I'm freezing me bollocks off out here.
Görüyorsunuz ya, ben genç bir matadorla birlikte arenaya çıkıyordum, o dondu kaldı ve boğa onu parçaladı.
You see, I was appearing mano a mano with a young matador who froze, and the bull gored him.
Montoya dondu kaldı.
Montoya's frozen.
Sihirli ağacı arıyordu ve dondu!
He looked for the magic tree and got frozen.
Eklem yerlerim dondu.
My joints are almost frozen.
Eve gelip de gitmiş olduğunu gördüğümde kalbim dondu hayatım.
My heart froze when I came home and you was gone, honey.
Ayaklarım zaten dondu.
My feet are already cold.
Kontrol aletleri dondu kaldı.
The controls are freezing up!
1964'de, bir Vietnam turundan dondu, ve isler degismeye basladi.
In 1964, he returned from a tour in Vietnam, and things started to slip.
"ozel kuvvetlere katildi, Vietnam'a geri dondu."
"joins Special Forces, returns Vietnam".
- Dondu.
- He's frozen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]