Dünya traduction Anglais
55,033 traduction parallèle
Kanıta Dünya'nın ve Mars'ın çok geç olmadan birbirlerine doğrulttukları silahları indirmeleri için kullanabileceğim bir şeylere ihtiyacım var.
Anything I can use to turn the guns of earth and Mars away from each other before it's too late.
Dünya Deimos'ı havaya uçurduğundan beri İç Gezegenler gemilerinin tümünü sistemde yeniden konuşlandırıyor.
The Inners have been redeploying ships all over the system since Earth blew up Deimos.
Sanırım bildiğimiz her şeyi yayınlayabilir ve Dünya, Mars ve DGİ'nın bir araya gelerek Kumbaya'yı söylemeye başlayıp doğru şeyi yapmasını da bekleyebiliriz.
Well, I guess we could just broadcast everything we know, and wait for Earth, Mars and the OPA to all rally together and start singing Kumbaya and do the right thing.
Fred Johnson'ın hâlâ Dünya'yla bağlantıları olduğunu hepimiz biliyor olsak da DGi'nın şirketinize nasıl sızdığını yine de bize açıklamanız gerek.
We all know that Fred Johnson still has ties to Earth, but you need to explain to us how the OPA could infiltrate your company.
İlk kaya gökyüzünden düştüğünde Dünya halkı bizzat sizi sorumlu tutacak.
And the people of Earth will hold you personally responsible when the first rock falls from the sky.
Neden Dünya'ya mesaj yollayıp neler olduğunu söyleyemiyoruz?
Why can't we send messages back to Earth, tell the Administration what's been going on?
Olanların tarihi önemini anlayan bir patrona ihtiyacım var. O kişi dünya görüşünü gereğince uyarlayabilmeli.
I need a patron who understands the historic importance of what's happening, and can adjust his world view accordingly.
Şu anda doğrudan Dünya'yla çarpışma rotasında.
It's now on a direct collision course with Earth.
Dünya benim yuvam.
Earth is my home.
Dünya nükleer cephanesinin yarısını az önce fırlattı. Sanırım hedeflerinde Eros İstasyonu var.
Earth just launched half her nuclear arsenal, and I'm guessing they just target-locked Eros Station.
- Dünya'ya ait füzeler Eros'u göremezse...
So if Earth's missiles can't see Eros...
Eros kendi başına Dünya'ya doğru ilerliyor.
Eros is moving towards Earth. On its own.
Ancak Dünya'ya geç ulaşması durumunda füzeleri teknisyenlerimin yönetmesi gerekecek.
But given the signal delay to Earth, my technicians would need to steer the missiles in.
Füzelerimizi Mars'a veya Dünya'ya yeniden yönlendirebilir.
He could re-direct our missiles at Mars. Or Earth.
Dünya ve Mars olmadan Kuşak ölür.
The Belt dies without Earth and Mars.
Kıyafetimin içine girerlerse Dünya'nın atom bombaları için endişelenmem gerekmez.
If they get inside this suit, I won't have to worry about Earth's nukes.
Eros'un içinde olanlara bizzat şahit oldum. Eros'un Dünya'ya ulaşmasına izin verilmemeli.
I've seen first-hand the hell that's going on inside Eros, and it mustn't be allowed to reach Earth.
Dünya'nın füzeleri Eros'a geliyor ve biz de hedefleri işaretliyoruz.
Earth's missiles are headed for Eros, and we're painting the bulls-eye.
Eski gemisi Çatalkuyruk'un Dünya'ya gittiğini biliyor muydunuz?
You know the Razorback, her old ship, headed right for Earth?
Şu an Dünya'ya ait füzelerin Eros'tan uzak tutulması mecburi.
Right now it's imperative you divert Earth's missiles away from Eros.
Dinle Julie şu an bu istasyon, bu kaya tam gaz Dünya'ya doğru ilerliyor.
Listen, Julie, right now, this station, this rock is headed for Earth real fast.
- Dünya'yı özlüyorum.
I miss Earth.
Dünya'ya gidemeyiz ama.
But we can't go to Earth.
Dünya'ya gitmek zorunda değiliz ama değil mi?
But we don't have to go to Earth, right?
Biz Dünya'ya gitmiyoruz.
We're not going to Earth.
Artık Dünya ile doğrudan çarpışma rotası içindedir.
It's now on a direct collision course with Earth.
Dünya'yı kurtarmak için yardım etti.
Helped save Earth.
Dünya ve Mars'ın birbirlerine darbe etmediğine şaşırıyorum.
I'm amazed Earth and Mars didn't blow each other up
Dünya ve Mars hala karanlıkta Protomolekül hakkında.
Earth and Mars are still in the dark about the Protomolecule.
Dünya ve Mars korkuyor.
Earth and Mars are scared.
Dünya, Mars, Kemer, OPA.
Earth, Mars, the Belt, the OPA.
Sürüşüm, ihtiyaç duyduğum sınırı verecekti. Sonunda Dünya'dan kurtulmak için.
My drive would give us the edge we needed to finally break free from Earth.
Ve kendimiz için yeni bir dünya inşa edin.
And build a new world for ourselves.
Dünya'ya gerçekten inanıyorsun Bu istasyonu almaya çalışacak mı?
You really believe Earth is going to try to take this station?
Arka cebinde bir şey olması güzel olur. Gerekirse Dünya'yı cürufa çevirmek.
Be nice to have something in our back pocket to turn Earth to slag if need be.
Yani gerçekten inanıyorsun Dünya'yı yok etmeye çalışıyordu?
So you really believe that he was trying to destroy the Earth?
Ve bunu yapmak için gücüm var, Çünkü ben Ana Dünya'yı kurtaran kahramanımızım. Jules-Pierre Mao'nun serbest bıraktığı tufandan.
And I have the power to do it, because I am the fucking hero who helped save Mother Earth from the cataclysm that Jules-Pierre Mao unleashed.
Yepyeni bir dünya için en iyi ve zeki Mormonlarınızı yüz yıllık bir yolculuğa göndermek üzeresiniz.
You're about to send your best and brightest Mormons on a hundred-year voyage to a new world.
Kongre acil oturumda toplantıyken Savunma Bakanı Korshunov Dünya'nın gerçekleştirdiği bu kanunsuz ve korkakça sinsi saldırıyı kınayıp cevapsız kalmayacağını...
As Congress convened in emergency session, Defense Minister Korshunov denounced the sneak attack as a lawless and cowardly act - by Earth that would not go unanswered.
İlk vuranın Dünya olacağını hep biliyordum.
I always knew Earth would strike first.
Mars Donanmasının hep 1 G'de yani Dünya'nın yer çekiminde eğitim yaptığını biliyor musun?
Did you know that Martian Marines always train at one G, Earth gravity?
Senin de hep söylediğin gibi "Dünya önce gelmek zorunda."
It's like you always said. "Earth must come first."
Sistemin her yerinde tesisleri olan Dünya merkezli bir biyoteknoloji müteahhit şirket.
- It's an Earth-based bio-tech contractor with facilities throughout the system.
Dünya, Mars, Kuşak.
Earth, Mars, Belt.
Dünya'nın nispet yapmasına izin mi vereceğiz yoksa onları öldürüp bu işi bitirecek miyiz?
Are we going to just keep eating shit from Earth or are we going to take them out and end this?
Dünya'da doğduğu için başına gelenleri de.
And the shit that he gets for being born on Earth.
Bu sorunu İyi Dünya ile çabucak çözmeliyiz.
The sooner we have it out with Earth the better.
Dünya'ya gitmiyoruz.
We're not going to Earth.
Kanıta Dünya'nın ve Mars'ın çok geç olmadan birbirlerine doğrulttukları silahları indirmeleri için kullanabileceğim bir şeylere ihtiyacım var.
Anything I can use to turn the guns of Earth and Mars away from each other before it's too late.
Karanlık Lord'un bu dünya için yaptığı planı hiçbir şey durduramaz.
Nothing can stop the plan my dark lord has in this world.
Şimdi ise, dünya tüm haşmetimle titreyecek.
And now the earth shall tremble that I am in my full glory.
dünyanın 28
dünyayı 22
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17
dünya savaşı 157
dünya küçük 47
dünya değişiyor 17
dünya kubbesi 22
dünyayı 22
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17
dünya savaşı 157
dünya küçük 47
dünya değişiyor 17
dünya kubbesi 22